İçinde bulunduğumuz ekonomik atmosfere dair daha önceki yazılarımızda defalarca vurgu yaptık. İki temel sorun var. Birincisi liyakatsiz kişiler (başta bakan olmak üzere), diğeri de rasyonel olmayan iktisadi politikalar.
Bu hususlarda ısrarlı tavırların sonucunda ülkenin geldiği nokta;
1-) Rekor bütçe açığı,
2-) Rekor dış ticaret açığı,
3-) Yüksek enflasyon,
4-) Güvenilirliğini kaybetmiş Merkez Bankası,
5-) Nette eksiye düşmüş rezerv,
6-) 600 üstü CDS,
7-) Adı konmamış sermaye kontrolü,
8-) Baskılanan döviz kuru,
9-) KKM saçmalığı ve bıraktığı enkaz,
10-) Rekor SGK açığı,
11-) 450 milyar dolar toplam borç,
12-) Kredi faizlerinin yüksekliğinden yakınan iş adamına "Alma o zaman abi" diye cevap veren, son derece devlet nezaketinden yoksun, sokak ağzıyla konuşan, liyakatsiz bir Merkez Bankası Başkanı...
Evet, şimdi yeni bir dönem başlıyor. 2009-2015 döneminde Maliye Bakanlığı yapmış Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olarak ateşten gömleği giymiş durumda. Öncelikle bir vatandaş olarak komada olan bir hastanın ayağa kaldırılması sürecinde taşın altına elini soktuğu için kendisine teşekkür ediyorum. Olabilecek en liyakatli kişilerden birisi ancak şu soruyu da sormadan geçmek istemiyorum. Bizi neden Nurettin Nebati'ye muhtaç ettiniz?
Muhtemel Merkez Bankası Başkanı ise dahi Türk Kızı Hafize Gaye Erkan. Önemli bir transfer olarak değerlendiriyorum. Hele ki yıllarca akıl almaz politikalar sürdüren Şahap Kavcıoğlu'ndan sonra ne mutluyum bilemezsiniz. TÜİK, BDDK, GİB, SPK, KİK, kamu bankaları başta olmak üzere Berat Albayrak ve Nurettin Nebati döneminden kalma birçok bürokratla yolların ayrılması ve seviyenin Hafize Gaye Erkan düzeyinde olması hayat memat meselesi.
Devir teslim töreninde Bakan Şimşek, bizim de ısrarla vurguladığımız hususların altını çizdi. Şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk. Belki de Sayın bakanın en kıymetli cümlesi şu şekilde; "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır."
Biz bu hususları vurguladığımızda AK Partili dostlarımızdan şiddetli itirazlar geliyordu. Herhâlde bin bir ikna ile gelen ve kabinenin gözdesi olan bakanın sözlerini dikkate alırlar.
2018'den bu yana uygulanan akıl dışı politikalardan vazgeçiliyor olması, liyakatli kadrolara dönüş yolu ve güvenilir bir bakana sahip olmanın avantajı bulunmakla beraber bu yol çok zorlu geçecek ve acı reçete maalesef aziz millete fatura edilecektir.
Son söz; yeter ki doğrular yapılsın, liyakatli kadrolar iş başına gelsin, iç siyasetin kısır tartışmalarına mahal verilmesin, "Nas orada dururken sana bana ne oluyor" gibi tezlerle ülke yönetilmesin, "Faiz sebep enflasyon sonuç" tezinin pratikte bir karşılığının olmadığı bilinsin, biz millet olarak bu faturayı göğüsleriz.