İstanbul'da "Yenidoğan çetesi" iddianamesinde adı geçen iki özel hastanenin faaliyetleri durduruldu.
İddialara göre, 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla iş birliği yapan bir çete, acil bebek hastalarını daha önce anlaşma sağladıkları özel hastanelerin yenidoğan servislerine sevk ederek, ölümlerine yol açtı ve haksız kazanç sağladı. Bu çeteyle bağlantılı olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 22'si tutuklu toplam 47 şüpheli yer alıyor.
Anadolu Ajansı ekibinin görüntülediği söz konusu hastanelerden Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin eylül, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi'nin ise mayıs ayından beri faaliyet yapmadığı öğrenildi.
Bağcılar Özel Şafak Hastanesi’nin girişine "Hastane kapalıdır" yazılı bir not bırakıldığı ve girişin dubalarla kapatıldığı gözlemlendi. Ayrıca her iki hastanenin güvenlik noktalarının boş olduğu dikkat çekti.
Yenidoğan Çetesi nedir?
Türkiye'nin uzun süredir konuştuğu yenidoğan bebek çetesi soruşturması tamamlandı. 22'si tutuklu 47 şüpheliye yönelik hazırlanan iddianamede, bazı özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde haksız kazanç elde etmek amacıyla bebek ölümlerine neden oldukları ortaya çıktı. İddianamede, bu hastanelere dair ayrıntılara yer verildi.
İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla iş birliği yaparak acil durumdaki bebekleri önceden anlaştıkları hastanelerin yenidoğan bölümlerine sevk eden çete üyelerinin, bebeklerin sağlıklarını iyileştirme amacı taşımadan, sadece maddi kazanç için bu yönlendirmeleri yaptığı iddia edildi. Bebeklerin uygun hastanelere sevk edilmesi yerine örgütün belirlediği hastanelere gönderildikleri, burada da yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle enfeksiyon kaparak veya başka sebeplerle hayatlarını kaybettikleri iddianamede detaylandırıldı.
Şüphelilerin, hastanelerin kazancını artırmak için bazı bebeklerin ölümlerine sebep oldukları, sağlık hizmetlerinin usule uygun olmayan şekilde hemşireler tarafından verildiği ve bu nedenle ölüm oranlarının yükseldiği belirtildi. Ayrıca, bazı hemşirelerin kendilerini doktor olarak tanıttıkları ve yetkileri dışındaki müdahalelerde bulundukları da iddianamede yer aldı.
Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ve diğer bazı şüpheliler hakkında "kasten öldürme," "nitelikli dolandırıcılık," ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan yüzlerce yıl hapis cezası talep edildi. Bunun yanı sıra, şüphelilerin elde ettikleri haksız kazançlara yönelik hastanelerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması gibi güvenlik tedbirleri de istendi.
İddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde değerlendirilmeye devam ediyor.