Seyahat

Yeryüzünde Benzersiz Bir Coğrafya: Pamukkale! Pamukkale’ye Nasıl Gidilir? Pamukkale’nin Tarihçesi Nedir?

Abone Ol

Pamukkale travertenleri, 400 bin yıl önce bir dizi depremle Büyük Menderes havzasında termal suların oluşturduğu bir görsel şölen. Denizli‘de yer alan Pamukkale, her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği kar beyazı travertenleri, şifalı termal suları, büyüleyici Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ve görkemli antik tiyatrosu ile ünlü.

Pamukkale’de bin yıldır kaplıca hizmet veren bu doğa şaheserinin terasları, kaplıca suyundan çökelmiş karbonat minerallerinden oluşuyor. Dünyada hem doğal hem kültürel özellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş 29 yerden biri aynı zamanda. Kapadokya ile birlikte yabancıların Türkiye‘de en çok görmek istedikleri doğal güzelliklerin başında.

Pamukkale Travertenleri

Yeryüzünün doğal güzelliklerinden payına düşeni fazlasıyla alan Pamukkale, Denizli’ye bağlı. Pamukkale, Anadolu yarımadasının güneybatısında, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri arasında bir kavşak noktasında yer alıyor.

Menderes Nehri Vadisinde, kent merkezine yirmi kilometre uzaklıkta yer alan ve doğal bir sit alanı olan Pamukkale, Menderes Nehri kıyısında, 100 metre yüksekliğe sahip bir bölge. Denizli Pamukkale arası 18 kilometre.

Denizli yazları oldukça sıcak. Hierapolis’in büyüklüğünü düşününce yazın bunaltıcı sıcakları yerine nisan-haziran arasındaki dönem bence en uygun zaman. Bahar sonrası yeşillenen doğanın içerisinde iyi fotoğraflar sizi bekliyor.

Antik havuzun sıcaklığı sabit olduğundan endişe edecek bir şey de olmaz. Yine okulların açılmasıyla birlikte çoğu günübirlikçiler ve kalabalık ailelerden de uzak daha sakin bir havaya bürünüyor. Eylül-ekim ayları da gayet güzel.

Denizli Pamukkale Hierapolis Örenyeri 2015’de 1 milyon 731 bin ziyaretçi aldı. Eski görkemli günlerine dönmüş olan Pamukkale, daha fazla ilgiyi hak ediyor. Ancak diğer birçok antik kent, ören yeri ve turistik zenginliğe giden insan sayısı maalesef çok daha az. Fırsatınız varsa diğer güzellikleri de gezin.

Pamukkale Travertenleri Nasıl Oluştu

Pamukkale Travertenleri, kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden meydana geliyor. Çökelez Dağının eteklerinde yer alan ve ovadan 100–150 metre yükseklikte uzanan bu terasta yaklaşık 6 km uzaklıkta Pamukkale’yi var eden, travertenlerin oluşumunu sağlayan termal kaynaklar yer alıyor.

Travertenler Kadı Deresi yakınındaki Domuzçukuru adı verilen alandan başlayarak kuzeydeki Nekropol’ün son mezarının yanından akan Çaltık Deresine kadar uzanıyor. 50 metre yüksekliğinde yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 250–600 metre genişliğindeki bu travertenlerin oluşumunu termal sular sağlıyor.

Pamukkale’de kaynaktan çıkan termal su 320 metre civarındaki bir mesafeyi kat ederek traverten başına gelerek buradan da kar beyazı rengindeki traverten katmanlarına dökülerek 240-300 metre kadar yol kat ediyor. Kalsiyum karbonatla doymuş su güneşin altında buharlaştığında ortaya ilk önce jel halinde beyaz travertenlerin pamuksu görüntüsü çıkıyor ve katılaşarak yüzeyi kristalleşmiş kayalara dönüşüyor.

Bileşiminde kalsiyum karbonat dışında sülfat, sodyum, demir, potasyum, magnezyum, serbest karbondioksit bulunuyor. Tortullu kayaç traverten terası, pamuk gibi beyaz ve ilk halinin yumuşaklığı nedeniyle Pamukkale adını alan bölgede, 33-35 °C sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su alanı bulunuyor. Antik çağdan bu yana şifa bulmak isteyen ziyaretçilerini ağırlıyor.

Şifalı suları sindirim, solunum, dolaşım ve deri hastalıklarına iyi geliyor. Bir zamanlar travertenleri yok etme aşamasına getiren; antik hamam yapısı ile travertenlerin arasında yer alan otellerin kaldırılması ile tekrar eski beyazlığına kavuştu.

Pamukkale Nasıl Oluştu?

Pamukkale‘nin mitolojide nasıl oluştuğu hakkında birkaç hikâye var. Efsaneye göre bu benzersiz coğrafya yakışıklı çoban Endymion ile Ay Tanrıçası Selene’nin aşkının ürünü. Çoban Endymion aşkı Selene’ye tam burada kavuşmuş. Bir araya gelmenin mutluluğuyla kendisinden geçerken ineklerini sağmayı unutmuş. İneklerin memelerinden süzülen sütler Pamukkale’yi oluşturmuş.

Diğer bir hikayeye göre bir çoban kızı bir gün artık çirkinliğinden bıkarak canına kıymak ister ve kendini Hierapolis’in sularına bırakır. O sırada oradan geçen bir prens atından fırlayarak kızı ölümden kurtarır. Hierapolis sularının şifalı olduğunu bilmeyen çoban kızı, prense öfkelenir. Prens, “Bu kadar güzel bir kızın neden ölmek istediğini anlayamadığını” söyler. Çoban kızı şaşkınlık içerisinde sudaki aksine bakar. Gerçekten de o çirkin kız gitmiş, yerine dünyalar güzeli bir kız gelmiştir.

Hierapolis Antik Kenti

Hierapolis Antik Kenti, gerçeküstü güzelliğiyle Pamukkale’nin hemen yanı başında yükseliyor. ‘Kutsal kent’ anlamına gelen Hierapolis, hamamları, havuzları, gösterişli kent kapıları, amfi tiyatrosu, gymnasiumu, tapınağı ve travertenleri ile gördüğüm en güzel antik kentlerden.

Antik kentin MÖ 2. yüzyılda Bergama krallarından II. Eumenes tarafından kurulduğu, adını Bergama’nın kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’dan aldığı sanılıyor. Hierapolis, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış.

MÖ 133 ve MS 60’ta meydana gelen korkunç depremler şehri yıkarak Helenistik dokusunu kaybettirse de sonrasında Romalılar tarafından ızgara plana göre yeniden inşa edilmiş. Antik şehir merkezinde günümüzde göreceğiniz kalıntılar Roma dönemine ait.

İsa’nın on iki havarisinden Aziz Philippus burada Hristiyanlığı yaymış ve öldürülmüş olduğundan Hıristiyanlar için ayrı bir öneme sahip. Hierapolis, Laodikeia, Kolossai kentleri Hristiyan dinini kabul etmişler. Hierapolis, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuş.

Doğa ile tarihin eşsiz buluşması Pamukkale, Antik dönemde hem şifalı suları hem de Aziz Philip’ten derman arayanların akınına uğramış. O dönemin zenginleri yaşamlarının sonuna doğru gelip buraya yerleşmiş ve burada ölmüş.

Şehrin nekropolü bu yüzden oldukça görkemli anıt mezarlarla dolu. MS 13. yüzyılda Selçukluların egemenliğine giren kent, 14. yüzyıldaki depremden sonra tamamen terk edilmiş.

Cehennem Kapısı ‘Pluto’s Gate’ veya ‘Ploutonion’ adıyla tanınan mağara Hierapolis’te yer alıyor. Mitolojide Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının giriş kapısı olarak burası kabul ediliyor. Yanında büyük kutsal alan Apollon Tapınağı var.

Hierapolis Antik Tiyatro, Pamukkale gezilecek yerler arasında. MS 60’taki büyük depremden sonra MS 62’de yapımına başlanan tiyatro MS 206’da tamamlanmış. Kentin antik tiyatrosunun sahnesinin önemli kısmının hâlâ ayakta. Yorulduysanız oturup antik kentin görkemini izlemenin tam da zamanı.

Grek tarzında yapılan Hierapolis Antik Tiyatronun manzarası nefis. Aşağıda tiyatro sahnesine kadar inin, sütunların arasında dolaşın. Sonrasında sizi ölmeden önce yapılması gereken şeylerden biri bekliyor. Kleopatra Antik Havuz!

Pamukkale Kleopatra Antik Havuz

Kleopatra Havuzu, 7. yüzyılda yaşanan depremle harabe haline gelmiş. Deprem sonrası oluşan ve içinde tarihi sütun başlıkları ve mermer parçalarıyla inanılmaz etkileyici bir görünüme sahip. Romalı komutan Marcus Antonius’un Mısır Kraliçesi Kleopatra için yaptırdığı iddia edilen havuzun içinde yer alan 2 bin yıllık tarihi eserlerin arasında yüzüyorsunuz. Günde yaklaşık 2 bin kişinin girdiği antik havuzun suyu her mevsim 36 derece.

Pamukkale’ye nasıl gidilir

Doğa ile tarihin buluştuğu Pamukkale’ye ulaşım için öncelikle Denizli’ye gitmeniz gerekiyor. Pamukkale-Denizli arası 13 kilometre. Denizli otogardan Pamukkale’ye ulaşım rahat. Her 20 dakikada bir Denizli-Pamukkale şehir içi minibüslerle, yaklaşık 25 dakika içerisinde Pamukkale Ören Yerine ulaşıyorsunuz.

Denizli’ye havayolu, karayolu ve tren yolu seçeneklerinden birini kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Termal su kaynakları nedeniyle turistik cazibe merkezi Karahayıt ise Pamukkale’ye 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Pamukkale’ye hava yoluyla ulaşım: Denizli Çardak Havalimanına Türk Hava Yolları, Anadolu Jet ve Pegasus Airlines firmaları uçuyor. İstanbul’dan direkt, Ankara’dan ise aktarmalı uçuş seferlerinin var. Denizli Havalimanı Denizli şehir merkezi arası 63 km. Havalimanından Denizli merkeze ulaşım 45 dakika sürüyor. Havalimanı ile Denizli merkez arasında HAVAŞ seferleri de düzenleniyor.

Pamukkale’ye karayolu ile ulaşım: Denizli-Ankara arası 488 kilometre, Denizli-İstanbul arası 633 kilometre ve Pamukkale-İzmir arası ise 221 km. Türkiye’nin pek çok kentinden direkt Denizli’ye giden otobüs seferleri var.

Denizli’ye karayoluyla ulaşımda kendi aracınızla seyahat düşünüyorsanız İstanbul-İzmit yolunu takip ederek Eskişehir güzergahına doğru devam ederek ilerleyin. Bursa, İnegöl, Bozüyük, Kütahya, Dumlupınar, Afyon, Çivril rotasında tabelaları takip ederek veya Google Map kullanarak Pamukkale Travertenlerine 9 saatlik bir yolculuk sonunda ulaşıyorsunuz.

Alternatif olarak Bursa sonrası Balıkesir, Akhisar, Alaşehir ve Denizli rotasını da takip edebilirsiniz. Bir önceki rotadakiyle benzer sürelerde varılıyor.

İzmir-Pamukkale arası alternatif iki yolunuz var. İzmir, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Pamukkale rotası 221 km ve 3 saat 15 dakika sürüyor. Bir rotayla gelip diğer rotayla İzmir’e dönmek iyi fikir. İzmir Pamukkale alternatif rota olarak Torbalı, Aydın, Nazilli, Pamukkale Travertenleri yolu 244 km ve 3 buçuk saat sürüyor.

Pamukkale’ye trenle nasıl gidilir: Denizli’ye Ankara, İstanbul ve İzmir’den demiryolu hattı bulunuyor. İstanbul ve Ankara’dan Eskişehir üzerinden bağlantılı trenle Pamukkale’ye ulaşmak mümkün. Yine İzmir-Denizli arası tren yolu bağlantısı bulunuyor.

Denizli-İzmir tren seferleri her gün karşılıklı olarak 6 sefer olarak gerçekleştiriliyor. İzmir-Denizli tren saatleri 07.45, 08.25, 11.25, 15.35, 16.45 ve 18.25. Denizli-İzmir tren saatleri 04.20, 05.45, 08.25, 12.45, 14.35, 17.30.

Denizli kent merkezinde yer alan Denizli Tren Garı ile Denizli Otogarı karşı karşıya. Denizli Tren Garına ulaştıktan sonra, otobüs terminaline geçip, buradan Pamukkale’ye giden minibüslere binin.

Pamukkale, Denizli bölgesi Türkiye’nin en kaliteli şarap markalarından Pamukkale Şarapları markasının da üretildiği bir yer. Bölgenin toprağında çakıl, kil, kireç taşı yoğun. Kara iklimi nedeniyle geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkı yüksek. Doğası, şaraplık üzüm yetiştirmek için ideal.

Denizli’nin Güney ilçesinde üretilen Pamukkale Şarapları bağları, gezilip görülecek yerlerden birisi. Bir aile şaraphanesi olarak kurulan Pamukkale Şarapları ilk yerli Şiraz’ı üreten bir marka. Mahzen, şaraphaneyi gezmek isteyen ziyaretçilere de açık. Özel bir ışıklandırma sistemiyle dekore edilmiş. Mahzende tadım bölümü bulunuyor.

Güney ilçesindeki Güney Şelalesi, Honaz’ın Kaklık Beldesinde bulunan ve ‘yeraltındaki Pamukkale’ olarak anılan Kaklık Mağarası, Acıpayam ilçesindeki Keloğlan Mağarası, Çardak ilçesi yakınlarındaki Acıgöl Kuş Gözlem Yeri, Beyağaç ilçesindeki Anıt Orman ve Kartal Gölü, Denizli’de gezilecek yerler arasında.
Pamukkale Travertenleri, Doğa ile tarihin buluştuğu Denizli’nin dünyaya açılan penceresi. Türkiye’de görülmesi gereken en değerli 10 yerden biri. Görmeden ölmemeli.