Bu yıl Türkiye ve dünya genelinde önceki yıllara göre neredeyse iki kat bir rekolte öngörülüyor. Zeytin sektör temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Zeytin Rekolte Tespit Komisyonu’nun çalışmaları ise hala devam ediyor. Sektör temsilcileri, şu an için rakam veremediklerini ama önceki yıllara göre yüksek zeytin rekoltesi beklediklerini dile getirdi. Ürün bol olduğu sürece piyasada arz noksanında sıkıntı yaşanmayacağını aktaran Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, “Tüketici daha fazla ürünle buluşacak. Üretici açısından bakıldığında işçilik geçen sene 400 TL’den 800-1000 TL’ye çıktı. Girdi fiyatları yüzde 50 artarken tüketicinin daha ucuza yemesinin hayalini kurdurmak bir sömürü olur. Çünkü Türkiye'de de fiyatlar dünya fiyatlarıyla paralel gider” diye konuştu.
En ucuzu 7.5 euro
Şu anda dünya piyasasına yön veren 3 ülke olduğunu vurgulayan Tan, “Bunlar İspanya, İtalya ve Yunanistan. Oradaki üretici fiyatlarına bakarsak İtalya'da 9,5 euro. İspanya'da 7,60 euro, Tunus'ta 7,52 euro. Türkiye’de de bu seviyelerde olacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı. Rekolte tahmini konusunda yoğun bir çalışma yürütüldüğüne dikkat çeken Tan, “Tipik bir ‘var yılı’ hatta daha iyisi bekleniyor. Zeytinyağı fiyatları dünyada neyse Türkiye'de ona paralel olmalıdır. Geçtiğimiz yıllarda da oldu bu yani. Ama şimdiden fiyatlar üzerinden spekülasyonlar yapılmamalı. Bu yıl herkes ülke penceresinden bakıp kendi menfaatleri doğrultusunda değil üreticiyi, ticareti yapanı düşünerek hareket etmeli. Ortak paydalarda birleşilmeli. Kimse ezilmemeli” şeklinde konuştu.
‘Telafi edilecek’
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Başkanı Mehmet Emre Uygun, da hem iç piyasaya yetecek hem de her ihracata yetecek yeterlilikte ürün olacağını vurguladı. Diğer üretici ülkelerde de iyi ürün beklentisinin yüksek olduğunu hatırlatan Uygun, “Dünya fiyatları ne olursa olsun Türkiye'nin iyi bir ihracat yılı olacağını tahmin ediyoruz. Geçtiğimiz iki üretim yılı üst üste zeytinyağı fiyatları tarihte hiç olmayan yüksek seviyelere geldi. Ama her bunun sebebi tabii ki özellikle Akdeniz Havzası başta olmak üzere üretildiği ülkelerdeki üretim kayıplarıydı. Bu üretim kayıpları bu sene telafi edileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Kısıtlama faydasız’
Geçtiğimiz yıl uygulanan zeytinyağındaki ihracat kısıtlamasının tekrar olacağını düşünmediklerini kaydeden Uygun, “Yapılan kısıtlamalardan kimse bir fayda görmedi. Zaten yasakları kaldırmakla ilgili çok gayret ettik. Tekrar böyle bir endişemiz olmasını istemiyoruz. İhracatçılar Birliği olarak stratejimiz dökme, ambalajlı olarak ortalama ihraç fiyatlarımızı maksimize etmek. Bunun artık ambalaj ya da dökme olmasının bir önemi yok. Dünyada o an dökme veya ambalajlı fark etmeksizin ne talep edilirse onu tedarik edebiliriz” diye konuştu.
‘Kotalar artırılmalı’
Birincil hedeflerinin Avrupa Birliği ambalajlı zeytinyağını daha iyi pazarlayabilmek için kotaların arttırılması talebinin olduğunu belirten Uygun konuşmasını şöyle tamamladı: “İngiltere’yle yapılacak STA görüşmelerinin hızlandırılması ve mümkünse zeytinyağının buradan ayrıştırılarak öncelik tanınmalı. Çünkü Avrupa Birliği ve İngiltere ambalajlı markalı zeytinyağı ithalatı yapan ülkeler. Avrupa Birliği ülkelerinin ülkemiz için belirlediği ihracat kotalarının artırılması için çalışmalıyız. Önemli ithalatçı ülkelere ticari heyetlerimizi hızlandırdık. Önümüzdeki senelerde de farklı alıcı ülkelere ambalajlı zeytinyağı ihracatımızı arttıracak nitelikli ticaret heyetlerini yapmaya devam etmeyi planlıyoruz.”