Son yıllarda boşanma oranları dikkat çekici şekilde yükseldi. İleri yaştaki bireyler boşanmalara anlam veremezken, 20-30 yaş aralığındaki bireyler boşanmayı evlenmek kadar normal karşılıyor.  Evlilik, uzun yıllar birlikte olmak amacıyla yola çıkılan bir adım olarak görülse de bazı olumsuz durum ve deneyimlerin bu evlilik birliğinin bozulmasına sebep olabilmektedir. Evlilik birliğinin yasal olarak bozulması ise boşanmanın gerçekleşmesidir. 

Pişmanlık düşüncesi sıklıkla tekrar edebilir

Boşanma süreci taraflar için zorlu bir zaman dilimini içerebilir. Sosyal ve duygusal anlamda önemli bir stres kaynağı doğurabilir. Özellikle zaman zaman “Pişmanlık’’ düşüncesi akıllarda sıklıkla tekrar edebilir. Boşanma psikolojisi karmaşık bir konudur ve her birey için farklılık göstermektedir. Boşanma sonrası hissedilen pişmanlık, değişen yaşam koşulları ve duygusal süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Kişiler, boşanma sürecinde yaşadıkları değişiklikler ve yalnızlık duygusuyla başa çıkmakta zorlanabilmektedir. Ancak boşanma sonucunda pişmanlık duymak herkes için geçerli değildir. Bazı bireyler boşanma kararını sağlıklı bir şekilde analiz etmiş ve kararlı bir şekilde kabul etmiştir bu nedenle pişmanlık duymazlar. 

Uzmandan destek alınması oldukça önemlidir

Boşanma sürecinde ki bireyler de uyku ve yeme bozukluğu, sosyal yaşamda azalma, gündelik yaşam faaliyetlerine ve işe odaklanma da güçlük, öz değer ve yetersizlik inancı, yalnızlık hissi bu süreçte sıklıkla gözlemlenebilir. Bu noktada uzmandan destek alınması oldukça önemlidir. 

Uz.psk.kaan Bey

‘Her şey ile aynı anda mücadele edemeyeceğinizin farkında olun’

Uzman Psikolog Kaan Üçyıldız, ''Boşanma süreciyle baş edebilmek için yapılması gerekenler; acele kararlar verilmemeli, iş hayatına devam edilmeli, eski eşe ait eşyalar göz önünde olmamalı, evlilik boyunca yapmak isteyip yapamadıklarınıza odaklanın, her şey ile aynı anda mücadele edemeyeceğinizin farkında olun. Boşanma sonrası artık bireyler yaşama yeni bir başlangıç yapmalıdır. Gelecek ile ilgili plan yapma, yaşamdan ve ilişkilerden yeni şeyler bekleme, gelecek ile ilgili çaba gösterme kişinin artık sağlıklı bir sürece geçtiğinin göstergesidir'' dedi.

Kaynak: Kardelen BUĞDAY