Kullanıcılar merak ediyor: Akdamar Adası’nda neler saklı? Bu ada, tarihi kalıntıları ve mistik atmosferiyle bir zamanlar efsanelere konu olmuş bir yer. Peki, Akdamar Adası’na nasıl ulaşılır? Bir aşk hikayesinin izlerini taşıyan ve gölün ortasında yükselen bu ada, doğa ile tarihin kesişim noktası olarak ziyaretçilerini kendine çekiyor. İşte detaylar haberimizde...
Akdamar Adası'na nasıl gidilir?
Van şehir merkezinden Akdamar Adası’na ulaşmak isteyen ziyaretçiler için Gevaş İskelesi güzergahı önemli bir durak olarak öne çıkıyor. Şahsi araçla yaklaşık 40 dakika, minibüs veya otobüs ile 1 saat süren bu yolculuk, Van Büyükşehir Belediyesi ve şehir içi ulaşım seçenekleriyle kolaylaşıyor.
Gevaş İskelesi’ne Ulaşım Seçenekleri
Van Büyükşehir Belediyesi, Akdamar İskelesi ve Gevaş ilçe merkezine otobüs seferleri düzenleyerek ziyaretçilere ulaşım imkanı sağlıyor. Belediyeye ait otobüsler günde üç kez Akdamar İskelesi’ne, yedi kez de Gevaş ilçe merkezine hareket ediyor. Van Şehirlerarası Otobüs Terminali’nden kalkan minibüsler ise saat başı düzenli olarak Gevaş’a sefer düzenliyor. Gevaş İskelesi’ne ulaşıldığında, ziyaretçiler Akdamar Adası’na tekneyle kısa bir yolculuğa başlayabiliyor.
Akdamar Adası’na Tekne ile Ulaşım
Gevaş İskelesi’nden kalkan tekneler, ziyaretçileri 20-40 dakika süren bir yolculukla Akdamar Adası’na taşıyor. Bu yolculukla birlikte Van Gölü’nün huzur veren maviliklerinde doğayla iç içe bir deneyim yaşanıyor. 2024 yılı itibariyle, bu keyifli yolculuk ve adaya giriş için belirlenen ücretler ise toplamda 210 TL olarak güncellenmiş durumda.
Akdamar Adası Ziyaret Ücretleri ve Hizmetler
Akdamar Adası’na giriş ücreti Müze Kart ile karşılanıyor. Kişi başı 150 TL tekne ücreti ve 60 TL Müze Kart bedeli ile adaya ulaşmak mümkün. Öğrenciler ise indirimli olarak 30 TL’ye Müze Kart sahibi olabiliyor. Bu maliyetlerle, ziyaretçiler adanın doğal ve tarihi güzellikleriyle baş başa kalabiliyor.
Akdamar Adası’nda Gezilecek Yerler ve Hizmetler
Akdamar Adası, badem ve kayısı ağaçlarının doğal güzelliği, Van Gölü manzarası ve tarihi Akdamar Kilisesi ile ziyaretçilerini büyülüyor. Adada ayrıca dinlenme alanları, kafeterya, lavabo ve mescit gibi temel hizmetler de bulunuyor. Ziyaretçiler, adada çay veya kahvelerini yudumlayabilir, hediyelik eşya satın alarak bu deneyimi kalıcı bir hatıraya dönüştürebilirler.
Deniz Otobüsü Seferlerinin Durumu
Geçmiş yıllarda Van Büyükşehir Belediyesi’ne ait deniz otobüsleri, Edremit Marinadan Akdamar Adası’na düzenlenen seferlerle hafta sonları vatandaşların hizmetindeydi. Cumartesi ve pazar günleri saat 12:00 ve 14:00’de iki gidiş, 15:30 ve 17:00’de iki dönüş şeklinde gerçekleştirilen bu seferlerle, vatandaşlar Gevaş’a uğramadan direkt olarak adaya ulaşabiliyordu. Ancak, 2023 ve 2024 yıllarında deniz otobüslerinin hizmet vermemesi nedeniyle bu seferlerin ne zaman başlayacağına dair bir duyuru yapılmadı.
Van Halkının Deniz Otobüsü Sefer Talepleri
Van halkı, özellikle turistlerin ve yerel halkın daha ekonomik ve güvenli bir şekilde Akdamar Adası’na ulaşabilmesi için deniz otobüsü seferlerinin yeniden başlatılmasını istiyor. Van Deniz Otobüsü, uygun fiyatlı ulaşım sağladığı için halk tarafından tercih ediliyor ve yeniden seferlere başlaması talep ediliyor.
Van Gölü'nün mücevheri
Türkiye'nin Van ve Bitlis illeri arasında, Van Gölü'nün içinde bulunan Akdamar Adası, gölün ikinci büyük adasıdır. Coğrafi özellikleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çeken ada, Van'ın Gevaş ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Akdamar Adası, 163.753 metrekarelik yüzölçümüyle geniş bir alan kaplarken, 3 kilometrelik kıyı uzunluğuna sahiptir. Adanın batısında 80 metreye ulaşan dik kayalıklar, yüksekliği deniz seviyesinden 1912 metre olan zirvesiyle manzarasına dramatik bir estetik katmaktadır.
Akdamar Adası, geçmişte Ermeni tarihinin önemli hanedanlarına ev sahipliği yapmıştır. Adanın en eski adı olan Rştunik Adası, bölgede hüküm süren Rştuni sülalesine atfen verilmiştir. 705 yılında Rştuni beyliğine son verilmesiyle ada, Ardzruni sülalesinin eline geçmiştir. 908 yılında I. Gagik Ardzruni, kendisini Gevaş’ta Vaspuragan Kralı ilan ederek adayı başkent yapmaya karar vermiştir. Ada üzerinde bir kasaba, saray, çarşı ve liman inşa ettiren I. Gagik, Akdamar Adası'nı siyasi ve kültürel bir merkez haline getirmiştir. 16. yüzyıl başlarına kadar adada sivil yerleşim canlılığını korurken, 1535'teki Osmanlı-İran Savaşı sonrasında adanın tahrip edildiği anlaşılmaktadır.
Akdamar Adası'nın hikayesi ne?
Akdamar Adası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda köklü tarihi ve efsaneleriyle de ön plana çıkmaktadır. Ada, Ermeni halk hikayelerinde geniş bir yer tutar ve isminin kökeni bir aşk efsanesine dayandırılır. Hikayeye göre, adada yaşayan Ermeni baş keşişin güzel kızı Tamara ile adaya yakın bir köyde çobanlık yapan genç bir adam arasında bir aşk doğar. Her gece Tamara’ya kavuşmak için gölü yüzerek geçen genç, bir gece kızın babası tarafından aldatılır ve yorularak boğulur. Bu trajik aşk hikayesinden sonra adanın adı, gencin son nefesinde haykırdığı “Ah Tamara!” sözünden türeyerek "Akdamar" olarak anlatılmaya başlanır. Bu efsane, Ermeni şair Hovhannes Tumanyan'ın anlatımıyla efsaneleşmiştir.
Ancak, Akdamar isminin kökeni üzerine yapılan araştırmalar, bu hikayenin tarihi gerçeklerle örtüşmediğini işaret eder. Adanın en eski adının Arapça kökenli “ĞMR” kelimesinden türeyen ve “kabartı” anlamına gelen bir sözcük olduğu düşünülmektedir. Adanın günümüzdeki adı, Türkçeleştirilmiş biçimi olan Akdamar olarak kullanılmaktadır.
Kutsal Haç Manastırı: Surp Haç Kilisesi
16. yüzyıldan itibaren sivil yerleşim bulunmayan Akdamar Adası, dini yapılarıyla varlığını sürdürmüştür. Adada yer alan Surp Haç Kilisesi, Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra Van bölgesine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç’ın bir parçasını barındırmak için Kral I. Gagik’in emriyle 915-921 yılları arasında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiştir. Kızıl andezit taşından yapılan kilise, Orta Çağ Ermeni sanatının en seçkin örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Kilisenin dış cephesi, bitki ve hayvan motifleriyle, ayrıca Kutsal Kitap'tan alınma sahnelerle süslenmiştir. Bu rölyefler, Orta Çağ Ermeni sanatına özgü ayrıntılarla donatılmış ve kiliseyi Ermeni mimari tarihinde eşsiz bir konuma taşımıştır. 19. yüzyıl sonlarında yaklaşık 300 keşişin yaşadığı kilise, 1895 ve 1915 olayları sonrasında terk edilmiştir.
Gatoğigosluk Makamı ve Kilisenin Tarihi Rolü
Akdamar Adası'ndaki Surp Haç Kilisesi, 10. yüzyıl ortalarından 1101 yılına kadar Ermeni Kilisesi'nin ruhani başkanlığı olan Gatoğigosluk makamına ev sahipliği yapmıştır. 12. yüzyılda makamın Kilikya'ya taşınmasına rağmen, Akdamar Kilisesi 19. yüzyıla kadar ruhani liderlik iddiasını korumuştur. Kilise, Akdamar Adası'nın Ermeni kültürü ve dini tarihinde bir ikon haline gelmesini sağlamıştır.
Akdamar Adası, hem kültürel mirası hem de doğasıyla görenleri büyüleyen bir ada olmaya devam etmektedir.