Dünya genelinde popüler destinasyonlar aşırı turizm sorunuyla başa çıkmaya çalışırken, Türkiye bu alanda yenilikçi çözümler üreterek dikkat çekiyor. Aşırı turizm, özellikle Venedik, Barcelona, Amsterdam gibi kentlerde ciddi bir sorun haline gelirken Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen sürdürülebilir turizm programlarıyla bu duruma çözüm sunma potansiyeli taşıyor.
Aşırı Turizm ve Getirdiği Sorunlar
Dünyanın en çok turist çeken şehirleri, aşırı turizmin yarattığı yoğunluk nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya. Turist kalabalığı, yerel halkın yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda çevre kirliliği, doğal ve kültürel alanların tahribatı gibi ciddi çevresel ve toplumsal sorunlara yol açıyor. Bu durumu önlemek için, örneğin Venedik’te turist vergisi uygulamaları başlatılırken, Barcelona ve Amsterdam gibi şehirlerde kapasite sınırlamaları ve daha az bilinen destinasyonların teşvik edilmesi gibi farklı önlemler gündeme geliyor.
Türkiye’nin Sürdürülebilir Turizm Vizyonu
Türkiye, aşırı turizmden kaçmak isteyen turistlere sürdürülebilir bir turizm yaklaşımıyla alternatif çözümler sunmayı hedefliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2022 yılında başlattığı Sürdürülebilir Turizm Programı ile doğal ve kültürel zenginliklerin korunması, yerel ekonomilerin güçlendirilmesi ve kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılması için çalışmalara devam ediyor. Türkiye, bu vizyon çerçevesinde konaklama tesisleri ve tur operatörlerine yönelik sürdürülebilir turizm sertifikasyon süreci başlatarak sektördeki küresel liderlik hedefini sürdürmekte.
Baraner: "Yeni Bir Şanstan Bahsedebiliriz"
Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, aşırı turizm sorununun Türkiye için fırsat olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Baraner, "Aşırı turizm, dünya turizmi için büyük bir dert olarak kendini gösterirken bazı şansları da içerisinde barındırıyor. Bu yapıyla turizm dünyada bazı noktalarda, bazı kentlerde artık devam edemez," şeklinde konuştu. Türkiye’nin zengin doğası, tarihi ve kültürel değerleri ile güçlü bir potansiyele sahip olduğunu belirten Baraner, ülkenin farklı turizm alanlarında sürdürülebilir turizm planlarıyla öne çıkabileceğini vurguladı.
Yerel Ekonomiye ve Kültürel Mirasın Korunmasına Katkı
Baraner, sürdürülebilir turizmin Türkiye’de yerel ekonomiye katkı sağlayacak projelerle daha fazla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları ekledi: “Turizm destinasyonlarının çevreye duyarlı projeler geliştirmesi, doğa ve açık alan sporları için altyapıların oluşturulması, köylerin mimari, gastronomi ve yaşam tarzlarının korunarak turizme açılması ve turizmin 12 aya yayılması ile turizm gelirleri artırılabilir.” Baraner, bu adımların Türkiye’nin doğal ve kültürel mirasının sürdürülebilir bir şekilde korunması hedefine de hizmet edeceğini vurguladı.
Turizmde “Küçülerek Büyüme” Hedefi
Turizmde daha küçük ancak yüksek karlılığa sahip işletmeler yaratmanın önemine değinen Baraner, bu konudaki örnekleri İsviçre ve Avusturya’dan verdi. “Ciromuzu daha az odalarla, daha az masraf yaparak yüksek karlarla artırmalıyız. İsviçre ya da Avusturya'ya baktığınız zaman 20 odalı otelin net kazancı, Türkiye'deki 250 odalı bir otelden daha fazla,” ifadelerini kullandı. Bu hedef doğrultusunda, Türkiye’nin konaklama sektöründe “küçülerek büyüme” stratejisi ile kaliteli ve sürdürülebilir turizmi desteklemesi gerektiğini belirtti.
Baraner’in açıklamaları, Türkiye’nin küresel turizmde aşırı yoğunluktan kaçan turistlere sürdürülebilir bir turizm yaklaşımıyla güvenli ve kaliteli bir alternatif sunabileceğini ortaya koyuyor.