Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nin 42. Olağan Meclis Toplantısı sonrası düzenlenen panelde konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, yerel yönetimlerin iklim krizi, su yönetimi, toplum sağlığı gibi konularda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Tugay, "İklim krizi, su yönetimi, toplum sağlığı, atık yönetimi, atık bertarafı, döngüsel ekonomi, ileri yaş gibi çalışmalar açısından bizden daha yetkin, daha uygun belediye birliği yok. Daha aktif olmanın, daha fazla eylem ve farkındalık içinde olmanın yollarını arayacağız" dedi.
Başkan Tugay, "Sağlıklı Kentler Birliği, 151 belediye ile güçlü bir birlik. İklim krizi konusunda, yerel yönetimlerin iş birliği yapması açısından en uygun yapı. Bu fırsatı kaçırmamak lazım. Su yönetimi, toplum sağlığı, atık yönetimi, atık bertarafı, döngüsel ekonomi, ileri yaş gibi çalışmalar açısından bizden daha yetkin, daha uygun belediye birliği yok. Daha aktif olmanın, daha fazla eylem ve farkındalık içinde olmanın yollarını arayacağız" şeklinde konuşarak, daha fazla eylem ve farkındalık yaratma çağrısında bulundu.
"Hep Birlikte Sorumluluk Alalım"
Çalışmaların devamında özeleştirinin önemine değinen Tugay, "Türkiye’de artan sıcaklıklara, kuraklığa, ekosistem bozulmalarına, kaybettiğimiz doğal alanlara, tarımda kötüye gidişe, her türlü canlı sağlığındaki problemlerin artışına ‘yok’ dersek nasıl düzeleceğiz? Problemin önce varlığını kabul etmemiz, sonra ne yapabileceğimizi konuşmamız lazım. Birbirimizi daha iyisini yapma konusunda teşvik etmemiz lazım. Daha iyisini yapma konusunda yarış içinde olmamızda fayda var. Bunların sonucunda bu problemler düzelecek" dedi. Tugay, belediyelerin daha iyisini yapma konusunda birbirini teşvik etmesi gerektiğini belirterek, "Bu yolu bir özeleştiri ile beraber yürümezsek kendi kendimizi kandırırız. Hep beraber sorumluluk alalım" diye ekledi.
İzmir Planlama Ajansı’ndan "Tek Sağlık" Yaklaşımı
Panelde konuşan İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, İzmir'in "Tek Sağlık" anlayışıyla yürüttüğü projelerden bahsetti. Velibeyoğlu, tek sağlık kavramının insan, çevre ve hayvan sağlığı odaklı bir yaklaşıma sahip olduğunu belirterek, "Operasyonelleşmeyi yaparken ekonomik bileşenleri de göz önünde bulundurmak gerek ki sağlık ve refah arasında pozitif ilişki kurabilelim" dedi.
Çalışma Grupları Oluşturulacak
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar ise üye belediyelerin kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, su yönetimi, enerji verimliliği, iklim değişikliği gibi konularda çalışma grupları oluşturulacağını açıkladı. Ayrıca, DSÖ Sağlıklı Şehirler Ağı'nın 2025 yılı toplantısı için üye belediyelere katılım çağrısında bulundu.
"Yapabileceğimiz Çok Şey Var"
Panelin moderatörlüğünü üstlenen İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Türkiye’de insanların yılda ortalama 13 kez polikliniklere başvurduğunu, bu başvuruların çoğunluğunun birinci basamak yerine daha ileri basamak sağlık kurumlarına yapıldığını belirtti. Okyay, "Türkiye’deki insanlar bir yıl içinde 13 kez tedavi amaçlı polikliniklere başvuruyor. Her 3 başvurudan 2’si, birinci basamak değil ikinci ya da üçüncü basamak kurumlarına oluyor. Yani 13 kez başvurup çözüm bulamıyorsunuz. Böyle bir dengede sadece tansiyonla ilgili yapacağımız bir müdahale, bir bilinçlendirme ya da yerel yönetimlerin kurduğu tansiyon ölçüm destekleme birimleriyle, hayatın kalitesinin iyileştirileceği sağlık okur yazarlığını artırma müdahaleleriyle tansiyon ölümlerinin 5’te 1’inden kurtulabiliyorsunuz. Bu çok önemli bir şey. Yapabileceğimiz çok şey var. Yerel yönetimlerin sahip çıkması gereken alan bu. Buna sahip çıkmalıyız. Şu anda karşılanmamış aile planlaması ihtiyacı oranı yüzde 18. Bu birliktelik çok önemli. Fark yaratabilecek bir dönemdeyiz. Çünkü halk sağlığı uygulamalarına çok ihtiyaç var." diyerek yerel yönetimlerin bu alanda daha fazla inisiyatif alması gerektiğini vurguladı.