Budapeşte, Avrupa’nın en hoş başkentlerinden biri. Macaristan’ın başkenti şehir, zevkli bir mimarinin ürünü silüeti, tarihi bugüne taşıyan yapılarıyla hayranlık uyandıran masalsı bir atmosfere sahip.
Sofistike karakteri ve dinamik yaşamı tüm sokaklarına, meydanlarına yansımış. Her köşesi çalkantılı bir tarihin, çağlar boyu Avrupa’nın başına gelmiş her şeyin izini taşıyor. Şehirde geçmişe şahit olmanın heyecanıyla dolaşırken aynı zamanda günümüzün modern atmosferini hissediyorsunuz. Şehrin romantik atmosferine, ağırbaşlılığına olduğu kadar çılgınlığı da eşlik ediyor.
Budapeşte, tüm ülke nüfusunun beşte birinin yaşadığı, Orta Avrupa’nın en çok yabancı ziyaretçi ağırlayan başkentlerinden biri. İki milyonluk Budapeşte’ye birkaç defa gitme fırsatı bulduğum şehir hemen her yönüyle beni etkilemeyi başardı. Her gittiğimde daha önce gezdiğim sokakların benim sıkmasından çok, beni daha da kendisine bağlayan bir şehir oldu
Etkileyici sokakları, termal hamamları, ferah park ve bahçeleri, ünlü adaları, simgeye dönüşmüş köprüleri, mimarisi ve müzeleriyle ‘Tuna’nın İncisi’ olarak anılan Budapeşte, diğer ünlü Avrupa şehirlerine göre seyahat maliyetleri daha da düşük bir başkent.
Budapeşte Gezi Rehberi
Budapeşte, tarihte gördüğü savaş ve yıkımlara rağmen kendi dokusunu, güzelliğini muhafaza edebilmiş bir yer. Doğu Bloku‘nun en mutlu kışlası olarak anılan Budapeşte, II. Dünya Savaşının yarattığı yıkımı atlatarak, Tuna üzerinde tahrip olan köprülerini onarmış, metro hatlarını açmış ve Buda Kalesi gibi önemli tarihi dokularını UNESCO kültür mirası kapsamına aldırmış.
Diktatörlük döneminden kalan anıtları 20. yüzyıl sonlarında kamusal alanlardan kaldıran Budapeşte, günümüzde mimari ve sanatsal zenginliğine enfes mekanları ve canlı gece kulüplerini de ekleyerek Avrupa’nın en özel başkentlerinden birine dönüştü.
Bugün şehre baktığınızda karakterinde ağırbaşlı bir romantizm görüyorsunuz. Dantel gibi zarif binalar şehrin romantik havasını tamamlıyor. Bu kelime şehrin tüm dokusuyla doğal bir uyum içerisinde. Elle tutulur bir lüks anlayışı ve ağırbaşlılık da bu romantik karakterine yansımış.
Tabi diğer popüler Avrupa başkentlerine kıyasla Budapeşte kendini kolay ele veren, güzellikleri vitrininde sergileyen bir şehir değil. Romantik ve ağırbaşlı karakterini kavramak için kendisine zaman ayırmanız, havasını uzun uzun solumanız gerekiyor. Orta Avrupa turlarında şehirde kısa süre geçirenlerin şehrin nazlı güzelliğine tanık olması pek de mümkün değil.
BUDAPEŞTE’YE GİTMEK İÇİN NE GEREKİR
Budapeşte’ye gitmek için ya Yeşil Pasaport sahibi olmanız ya da Schengen vizesi almanız gerekiyor. Yurt dışına çıkarken yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor.
BUDAPEŞTE’YE NE ZAMAN GİDİLİR
Budapeşte, yazın sıcak ve güneşli, kışın ise soğuk ve kar yağışlı bir iklime sahip. Şehri keşfetmek ve açık alanların keyfini çıkarmak için Budapeşte’yi nisan-eylül ayları arasında kalan ilkbahar ve yaz dönemlerinde ziyaret etmek uygun. Diğer yandan Budapeşte’yi masalsı bir kış manzarası eşliğinde gezmek için ise kasım-şubat ayları arasında kalan kış mevsiminde ziyaret edebilirsiniz.
BUDAPEŞTE’YE NASIL GİDİLİR
Budapeşte Havalimanı olan Ferenc Liszt Uluslararası Havalimanı, şehir merkezinin 24 km kadar doğusunda yer alıyor. Budapeşte’ye THY ve Pegasus ile İstanbul’dan direkt tarifeli seferler var
İstanbul-Budapeşte uçuş süresi ise 2 saat. Havalimanına tüm yolcular ya 2A terminaline (çoğunlukla ucuz uçuşlar) yada 2B (yüksek ücretli uçuşlar) terminaline iniyorsunuz. Bir terminalden diğerine yürüyerek geçmek mümkün. Budapeşte Havalimanından şehir merkezine nasıl gidilir konusunda çok da endişelenmeyin.
BUDAPEŞTE HAVALİMANINDAN ŞEHİR MERKEZİNE NASIL GİDİLİR
Otobüs: Budapeşte Havalimanından şehir merkezine gitmek için 100E numaralı otobüsü kullanın. Biletinizi hem Terminal 2A hem de 2B’deki BKK müşteri hizmetlerinden, otobüs durağındaki BKK otomatlarından satın alabilirsiniz. Kredi kartı, banka kartı veya nakit ödeme yapabilirsiniz! Biletinizi BudapeşteGO uygulamasından da alabilirsiniz.
Günün saatine bağlı olarak her 15 ila 30 dakikada bir kalkıyor. 100E havaalanı otobüsünün sadece 04.10 ile 01.05 arasında çalışıyor. Bu zaman diliminin dışına varıyorsanız aşağıda vereceğim diğer alternatiflere bakın. Yolculuk 45 dakika sürüyor, maliyeti ise 900 Forint (70 TL). Otobüs sırasıyla Kalvin tér, Astoria ve Deák Ferenc tér duraklarında yolcuları indiriyor. Oteliniz Peşte tarafında ise bu otobüs en iyi seçenek.
Otobüs-Metro Kombinasyonu: Budapeşte havalanından şehir merkezine daha ucuza gitmek istiyorsanız 200E otobüsü ve Metro M3 kombinasyonu kullanın. Otobüs, Budapeşte Havalimanından Kőbánya-Kispest Metro istasyonuna yolcu götürüyor.
Eğer Buda tarafında veya şehrin dışındaki otellerde kalacaksanız bu seçeneği kullanın. Günün saatine bağlı olarak her 10 ila 60 dakikada bir kalkıyor ve yolculuk 1 saat sürüyor. 200E ve M3 ikisi birlikte 700 HUF’a mal olur (55 TL). Bileti otobüs durağındaki otomattan kredi kartıyla alabilirsiniz. Otobüse bindiğinizde biletinizi içerideki makinelerde onaylatmayı sakın unutmayın.
200E otobüsü 7/24 çalışsa da metro yalnızca 23.00’e kadar çalışıyor. Bu yöntemle 04.30 – 23.00 arasında ulaşım sağlayabilirsiniz. Budapest Kart alacaksanız 200E otobüsünde geçmediği aklınızda olsun ama sonrasında her yere kartınızla gidebilirsiniz.
Gece otobüsü: Eğer 100E otobüsünün çalışmadığı ve metronun kapalı olduğu 01.05 ile 04.10 arasında Budapeşte’ye varıyorsanız nasıl şehir merkezine gidilir? O zaman havalimanında 200E Otobüsü ile Határ út istasyonuna gidin. Oradan 914/914A/950/950A gece otobüsüne aktarma yaparak şehir merkezinin farklı bölgelerine gidin.
Toplam maliyet 700 HUF. Yani uçağınız uygunsuz bir saatte inerse korkacak bir şey yok. Budapeşte geceleri bile oldukça güvenli! Güzergah biraz farklı olsa da Budapeşte Havalimanından şehir merkezine ulaşım yaklaşık bir saat sürüyor.Gece otobüsleri 23.00 ile ~04.00 arasında çalışıyor.
Shuttle Servis: Havalimanından sizi direkt otelinize götürecek paylaşımlı shuttle servisleri de var. Havalimanından 15-25 dakikada bir hareket edip sizi yarım saat veya 45 dakika içinde otelinize bırakıyorlar. Maliyeti 12$ civarında. 7/24 hizmet sunuyorlar.
Taksi: Budapeşte havaalanından şehir merkezine taksi ile gitmenin maliyeti 22-30$ civarında. Yaklaşık 30 dakika ila 45 dakika sürer. 1913 yılından bu yana yetkili Főtaxi taksi firması kullanın. Havalimanındaki Főtaxi gişesinden rezervasyon yaptırabilirsiniz. Bolt uygulaması ile de taksi çağırabilirsiniz.
Budapeşte Gezilecek Yerler
Budapeşte, her biri kendine mahsus karaktere sahip üç farklı şehrin birleşmesinden oluşmuş. Buda, Pest ve Obuda şehirleri 1872’de birleşerek bu muhteşem güzel şehri ortaya çıkarmışlar. Şehir çok eski değil, oldukça genç bir şehir. Biri geçmişe ve gösterişe dönükken diğer ise daha çok günümüze ve eğlenceye dönük.
Buda, Barok ve gotik mimarinin hâkim olduğu şehir. Yüksek bir tepeden, çoğu 19. yüzyıldan kalma yeni şehir Peşt bölgesine bakıyor. Danube nehrinin Pest tarafı dümdüz ve yeni iken, Buda ve Obuda tepelik alanlara ve daha eski yerleşime sahip.
BUDA ŞEHRİ
Buda (Budin), Tuna’ya bakan yüksek tepelere kurulmuş. Macar Krallığının, Osmanlı hakimiyetinin, Avusturya imparatorluğunun anılarıyla dolu. Gellert Tepesine çıkıp şehri yukarıdan görünce eskinin haşmetiyle dolu olduğunu görüyorsunuz.
Várnegyed (District I – The Castle Quarter) : Tarihi 13. yüzyıla uzanan Kale Bölgesi, Orta çağdan kalma surlar içindeki dolambaçlı sokaklar ve eski evleriyle muhteşem bir bölge. Bolca zaman ayırın. Balıkçı Tabyası, St. Matthias Kilisesi, Tarih Müzesi ve Buda Kalesi burada.
Víziváros (District II – Watertown) : Kale ile Tuna nehri arasında uzayan nefis bir yürüyüş bölgesi. Nehre paralel uzanan Fo sokağı şehrin pahalı bir bölgesi. Várkert Bazár, Budai Váralagút, Zincir Köprü, art’otel, Reform Kilisesi, Parlamento Binasını fotoğraflayacağınız Batthyány tér burada.
Rózsadomb (District II – Rose Hill): Gül Tepesi adındaki yer Buda tepelerinin şehre en yakın kısmı. Son moda ve lüks yerleşim alanları ile zengin bir bölge. Gül Baba Türbesi burada yer alıyor.
PEŞTE ŞEHRİ
Peşte, Tuna nehrinin sol tarafında geniş bir ova üzerine yayılmış yeni şehir bölgesi. Mağazalar, dükkânlar ve gece hayatının bulunduğu bölge, kentin yaşayan cıvıl cıvıl bölgesi. Hem başkentin hem de tüm Macaristan’ın beyni ve kalbi. Kentin yeni ve modern yüzü.
Belvaros (District V – Şehir Merkezi): Pest’in tarihi merkezi, anlamı ‘şehir merkezi’. Pest içerisinde bir çok tarihi yapı burada. Ayrıca pek çok lüks otel ve meşhur alışveriş caddeleri yer alıyor. Budapeşte Merkez Hali, Vaci Sokağı, Mercure Hotel, St. Anne Church ve Tuna Nehri Tekne Turları burada.
Lipotvaros (District V – Leopold Kasabası): 18. yüzyılın sonlarında hızla gelişerek Pest’in iş ve devlet yönetimi merkezi haline gelmiş bölge. Parlamento ve bir çok bakanlık binaları, adliyeler ve eski borsa binası burada. Savaştan öncede burjuvaların yaşadığı yerdi. Parlamento Binası, Aziz Stefan Bazilikası, Vörösmarty ve Erzébet meydanları, Budapeşte Dönme Dolabı ve Vigadó burada.
Terézváros (District VI – Theresa Kasabası): Kahramanlar Meydanından şehir merkezine uzanan UNESCO listesindeki Andrassy Bulvarı bölgenin ana noktası. İllüzyon Müzesi, Kahramanlar Meydanı, şehir parkı Városliget, Széchenyi Termal ve Budapest Zoo gibi nefis görülecek yerler bu bölgede.
Erzsébetváros (District VII – Elizabeth Kasabası): Pest’in tarihi Yahudi semti. 1944-1945 Alman işgalinde Yahudilerin yaşam yeri olmuş Günümüzde de Budapeşte Yahudilerinin burada yaşıyor. Dohány Sokağı Sinagogu, New York Café, gece hayatı meraklılarının bayılacağı Szimpla Kert ve Fogas ruin barları burada.
Józsefváros (District VIII – Joseph Kasabası): Pest’te çok fazla tercih edilmese de içerisinde enerjinizi harcamaya değecek bazı yerler var. Macar Doğa Tarihi Müzesi, Hungarian National Museum burada
OBUDA ŞEHRİ
Obuda (District III), Tuna Nehrine oldukça uzun bir kıyısı var. Eskiden daha çok bir tatil yeri olarak kullanılsa da günümüzde çoğunlukla yerleşim bölgesi olarak kullanılıyor. Burada çok sayıda otel bulmak mümkün. Peşt’e gitmek isteyenler için ulaşım sıkıntılı olduğundan burada kalmanızı tavsiye etmem. Roma kalıntısı Aquincum ve şehrin eski meydanı Obuda’da gezilecek önemli yerler.
Peşte tarafı düz bir alana yayılmış, kentin yeni yüzü olarak hareketli sokak ve mekanlara sahip. Buda ise yamaçta kale çevresinde engebeli ve gece daha sessiz olan gösterişli yapıların yer aldığı tarihi bölgesi. Buda bölgesinden kenti izlemenin keyfi ise bambaşka.
Hemen hemen tüm turistik bölgelere yürüyerek gitmeniz kolay, ancak zamandan tasarruf etmek isterseniz toplu taşıma kullanın. Ben çoğunlukla yürüdüm, arada ise tramvay ve metroyu kullandım. Budapest Card alıp metro sistemini kullanmak bence en iyisi. Budapeşte’de mesafeler uzak olduğundan rahat yürüyüş ayakkabınızı yanınıza almayı unutmayın.
Vörösmarty Meydanı
Vörösmarty Meydanı (Vörösmarty tér), Budapeşte gezime ilk başladığım yer olduğu için rehber önerilerime de buradan başlamak istedim. Kızıl meydan anlamına gelen yer, adını vatansever Macar şair Mihály Vörösmarty’den almış. Meydanın ortasında yer alan Mihály Vörösmarty Heykeli 1908’de dikilmiş.
Noel zamanı denk gelirseniz burada şahane Noel Pazarı kuruluyor. Atmosferi şahaneydi. Meydandaki heykele yüzünüzü döndüğünüzde sol köşede kalan Gerbeaud Cafe, Budapeşte’nin en sevilen pastanelerinden biri. Muhteşem eski tarzdaki pastane, göz alıcı bir mimariye sahip. Isviçreli bir aileye ait pastanede inanılmaz lezzetli tatlılar sunuluyor.
Tarihi Gerbeaud Pastanenin tam karşısında ise Avrupa’nın en eski metro hattılarından, 1896 tarihinde açılmış olup Londra metrosu ve Tünel’den sonra dünyanın üçüncü yeraltı raylı sistemi olan M1 Metro hattı yer alıyor. En az bir defa metro hattını kullanın. Meydandaki aslanlı çeşme Lion Fountain ise şehrin buluşma notalarından.
Meydanın diğer tarafında ise Budapeşte’nin yüz yıllık konser salonu Vigadó Concert Hall bulunuyor. ‘Neşe Yeri’ anlamına gelen yer Budapeşte’nin en büyük ikinci konser salonu.
Váci Utca
Vaci Utca, zengin ve ünlü Budapeştelilerin paralarını cömertçe harcadıkları nefis bir sokak. Sadece yaya trafiğine açık cadde 18. yüzyıldan bu yana Budapeşte’nin en işlek noktası. ‘Utca’ Macarcada sokak anlamına geliyor, yani Utca Sokağı. Vörösmarty Meydanından başlayıp Büyük Market’te kadar uzuyor.
Cadde üzerinde bulunan büyük binaların çoğu 19. ve 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Bir çok hediyelik eşya dükkanı, oteller, bar, restoran ve kafeler cadde üzerinde. Akşamları zaman geçirmek ve yürüyüş için ideal. Pek çok çeşme de bu renkli alışveriş sokağına renk katıyor.
Yaklaşık 600 metre uzunluğundaki sokakta yer alan Estilo Fashion Hotel ve Mercure Budapest City Center konaklamanız için tavsiye edebilirim. Her ikisinde de kaldım. Avrupa’nın şık ve ödüllü restoran otellerinden Klotild Palaces (Eski Buddha-Bar Hotel) da bu cadde üzerinde yine.
Estilo Fashion Hotel, Budapeşte’nin ünlü Vaci Caddesi üzerinde yer alan enfes bir otel. Mağazalar, restoran ve kafeler ve diğer önemli gezilecek yerlere çok yakın olan otel için şehrin kalbinde yer alıyor desem daha doğru. Sıradan otellerin, sıradan tasarımların çok dışında, tasarım ve işlevsellik açısından çok daha sıcak ve sempatik.
Ana cadde üzerinde olmasına rağmen, çok iyi yalıtılmış pencerelerle içeride, rahat bir uyku için sessiz bir ortam yaratılmış. Otelin kendine ait Borkantin adlı bir restoranı bulunuyor. Burası anı zamanda kahvaltı için de kullanılan hoş dekorasyona ve açık havada masalara sahip olan bir yer.
Budapest Central Market Hall
Budapest Central Market Hall (Büyük Market), Budapeşte gezilecek yerler listenizde asla kaçırmamanız gereken nefis bir pazar yeri. Budapeşte’nin en popüler alışveriş noktalarından birisi
Şehirde bunun kapalı gibi birkaç pazar yeri olsa da burası en güzel ve en büyüğü. Temiz, aydınlık, renkli bir market. İçerisinde taze meyve ve sebzeden, tekstil ve hediyelik eşyalara kadar çok geniş yelpazede ürün satılıyor. Alt katta bir süpermarket yer alırken, giriş katında genellikle en taze et ve balık gibi ürünler sunan şarküteriler bulunuyor.
İkinci katta ise Macar sanatının en güzel örneklerini bulabileceğiniz hediyelik eşya dükkanlar ile Macar sokak lezzetleri sunan tezgahlar, kafeler mevcut. Üst kattaki Fakanál Étterem Budapest restoranında öğle yemeğinde bir şeyler atıştırmadan dönmeyin. Maalesef pazar kapalı, cumartesi ise 15.00’e kadar diğer günler ise 18.00’e kadar açık.
Gellért Tepesi
Gellert Tepesi, Budapeşte’nin olağanüstü panaromik bir görüntüsünü sunan bir seyir tepesi. Danube Nehrinin yanıbaşındaki tepede ben tam 3 defa çıktım. Margaret Adasına dek St. Stephen Bazilikası, Parlamento Binası, Bilim Akademisi, Gresham Sarayı ve daha uzaktaki Parish Kilisesini bile görmek mümkün.
Gellert Tepesinde bulunan Kale Avusturyalı Habsburgs tarafından 1850 ile 1854 arasında Macar Kurtuluş Savaşına sonra şehri daha iyi kontrol edebilmek için yapılmış. 1947’de dikilen Özgürlük Anıtı aslında Sovyet güçlerinin şehri Nazi işgalinden kurtarmasının bir simgesi olarak biliniyor.
Komünizmin yok olmasından sonra normalde tam heykelin önünde duran bir Sovyet askeri heykeli şehrin dışında bulunan Memento Park’a taşınmış. Şehrin en güzel manzarasını bence burası sunuyor. Panoramik olarak Tuna Nehri’nin iki kıyısına yayılmış Budapeşte’nin tüm güzellikleri gözler önünde.
Buda Kalesi
Buda Kalesi, kökleri 13. yüzyıla ait, Macar kralı IV. Bela tarafından yaptırılan bir kraliyet sarayı. Tarih boyunca 31 kuşatma geçiren kale, 1541 ile 1686 yılları arasında Osmanlı hakimiyetindeydi. Ardından Habsburg Hanedanlığının kontrolüne geçen kale, UNESCO listesinde yer alıyor. Budapeşte Tarih Müzesi, Macar Ulusal Galerisi ve Ulusal Szechenyi Kütüphanesine ev sahipliği yapıyor.
Matthias Çeşmesi, Buda Kalesi arka avlusunda yer alan etkileyici bir çeşme. Kral Matthias ve güzel Ilonka efsanesinden esinlenmiş çeşmedeki figürlerde bir av sahnesini tasvir edilmiş. Heykelin en tepesindeki Kral Matthias, elinde tuttuğu tatar yayı ile bir geyiğin yanında gururla duruyor. Roma heykelleri kadar gösterişli.
Macaristan Ulusal Galerisi (Magyar Nemzeti Galéria), kalede görmeniz gereken bir müze. Koleksiyonlar Orta çağdan başlayarak kronolojik olarak 14 ve 15. yüzyıllara kadar sıralanmış. Aynı zamanda savaş öncesi ve savaş sonrası olarak ikiye ayrılmış çok büyük bir 20. yüzyıl sanat bölümüne sahip.
Balıkçı Tabyası
Balıkçı Tabyası (Halaszbastya), Budapeşte’nin 1 numarası, enfes bir kale. Burası şehrin en sevdiğim yerleri. Kraliyet döneminde başkent olan Buda tarafının da en çok ilgi gören yeri. 1905’de yapılan tabya daha çok estetik ve dekoratif sebeplerle yapılmış. Ülkeyi kuran 7 kavmi temsil eden 7 kulenin her biri masallardan fırlamış gibi gözüküyor.
Kale Tepesinde (Castle Hill) bulunan Tabya, hem Danube’nin hem de şehrin en güzel görülebildiği noktalardan biri. Macar başkentinde kartpostalvari bir hava vermiş. Hem kalenin kendisi hem de kaleden karşıdaki Tuna nehri ve Peşte manzarası harikulade. Dantel gibi mimarisiyle Balıkçı Tabyası, geceleri ışıklandırmalarla büyüleyici bir hal alıyor.
Zincir Köprünün sonunda yer alan ve haftanın yedi günü 07.30 ile 22.00 saatleri arasında çalışan fünikülerle birkaç dakika içerisinde Balıkçı Tabyasına çıkabiliyorsunuz. Bir diğer seçenek de Széll Kálmán tér’den kalkan otobüslere binmek.
Trinity Meydanı, Buda’nın Kale bölgesinin kalbini oluşturuyor. Meydana ismini veren Trinity Sütunu 1710-1713 arasında Philipp Ungleich tarafından Barok tarzında yapılmış. Sütunun yapılma amacı ise o yıllarda salgın olan Veba’nın sona ermesi ve onları bir sonraki salgınlardan koruyacağı yönünde bir inanış.
Buda Belediye Binası, meydanın tam karşısında yer alan 18. yüzyılın başlarında yapılmış, Barok tarzı mimarinin en güzel örneklerinden biri. 1710-1873 yılları arasında Buda’nın belediye binası olmuş. Buda, Obuda ve Pest birleşerek Budapeşte kurulunca fonksiyonu sona ermiş.
Matthias Kilisesi (Mátyás-Templom), Franz Joseph ile eşi Elizabeth’in taç giyme törenlerinin yapıldığı kilise olmasıyla ünlü. Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun 1867’de kurulması açısından da oldukça önemli bir yere sahip. Kilise olarak yapılan, camiye çevrilen, sonra yine kilise olan kilisenin iç dekorasyonu ve mimarisi en az dışı kadar göz alıcı.
Szentháromság Street
Szentháromság, Budin şehrinin Orta çağdaki merkez bölgesi. Hilton Budapeste otelinin de olduğu, her köşesinde heykel, süslü veya tarihi binaların olduğu nefis bir bölge. Burası genelde Budapeşte gezilerinde göz ardı ediliyor ama nedense ben buraya bayılıyorum. Balıkçılar Tabyasından Zincir Köprüye inmeyip devam ederseniz çok yakın.
Mária Magdolna Torony (Aziz Mary Magdalene Kilisesi), Hadtörténeti Múzeum (Askeri Tarih Müzesi), Telefónia Múzeum (Telefon Müzesi), Sziklakórház Atombunker Múzeum (Kaya Nükleer Sığınağı Müzesi), yeraltı labirentleri, Kurtuluş Savaşı Anıtı bu bölgede görülebilecek yerler.
Ruszwurm, oturup dinlenebileceğiniz, 1827’de açılmış bir pastane. Yaz döneminde biraz sırada beklemeniz gerekebilir. Kısaca müzeleri, binaları, anıtları, her köşedeki heykelleri ve tarihi mekanlarıyla muhtemelen siz de seversiniz.
Zincir Köprüsü
Zincir Köprüsü (Lanchid), 19. yüzyılda, Tuna Nehri üzerinde, Buda ve Pest’i birleştirmek için yapılmış. O yıllarda iki ayrı şehirden meydana gelen Budapeşte için bu köprü hayati bir anlam taşıyordu. Şehrin Buda yakasını Peşte yakasına bağlayan 9 adet köprüden ilki ve en ünlüsü olan Lánchíd Köprüsü, görkemli beton bloklara ve demir zincirlere sahip.
Gündüz otantik ve nostaljik bir görünümdeyken gece ışıklandırıldığında ise ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Köprüyü boydan boya yürüyerek kenti farklı bir açıdan görebilirsiniz. Şehrin en güzel köprüsünü koruyan görkemli iki aslan heykelinin önünde fotoğraf çektirin.
Aziz Stefan Bazilikası
St. Stephen Bazilikası (Szent István Bazilika), şehrin en büyük ve en görkemli kilisesi. Aziz Stephen Meydanında yer alan Roma Katolik bazilikasının 50 yıldan uzun süren inşası 1800’lerde tamamlanmış. 96 metre yüksekliğindeki etkileyici merkez kubbesi Parlamento Binasının yüksekliği ile aynı. Devlet ve Din arasındaki dengeyi ifade ediyor.
Bazilika 8 bin 500 kişilik bir kapasiteye sahip. Bazilikanın 9,5 ton ağırlığındaki çanı ülkedeki en büyük çan. Bazilikanın kulesine ücret ödeyip çıkabiliyorsunuz. Pazartesi günleri 17.00’da bazilikada konserler veriliyor. M3 hatlı metroya binip Arany János Sokağı durağında indiğinizde kiliseye kolaylıkla ulaşıyorsunuz.
Macaristan Parlamento Binası
Parlamento Binası (Az Országház), Tuna nehri kenarında yükselen dünyanın en büyük üçüncü parlamento binası. İnşası, yaklaşık 20 yıllık bir çalışma ile 1902’de tamamlanmış. Macar kraliyet mücevherlerine ve Macar kültürüne ait pek çok nadide parçanın yer aldığı yapının tam 691 odası bulunuyor.
Gündüzleri oldukça ihtişamlı, geceleri ise ışıl ışıl parlayan, Budapeşte’nin sembol yapılarından birisi. Koridorlarının toplam uzunluğu 20 km’nin üzerinde olan devasa br yer. Bir saatten uzun süren turları 10.00, 12.00, 13.00, 14.00, 15.00 saatlerinde düzenleniyor. Budapeşte gezilecek noktalardan Parlamento binasına rehberli turlar düzenleniyor.
Andrassy Bulvarı
Andrássy Bulvarı, şehrin en havalı caddesi. Geçmişi 1876’ya kadar uzanan hem araçların hem de yayaların kullandığı cadde, sahip olduğu tarihi özellikleri, mimarisi ve güzel binalarıyla UNESCO listesinde yer alıyor. Aziz Stefan Bazilikasının önünden başlayıp Kahramanlar Meydanına kadar uzayan 2,5 kmlik cadde boyunca çok sayıda tarihi bina sıralanmış.
Peşte şehir merkezini Városliget parkına bağlamak için inşa edilen Andrassy Bulvarının merkezinde Oktogon adlı metro durağı var. Bulvarda yer alan Opera Binası, çarpıcı bir mimariye sahip. Neo-Rönesans ve Barok mimari tarzdaki bina bir başyapıt olarak kabul ediliyor. Avrupa’da en iyi akustiğe sahip bina olduğu söyleniyor.
Pest Broadway, Franz Liszt Square, Academy of Music, Terör Evi Müzesi, Oktogon, University of Fine Art Binası, Zoltán Kodály Memorial Museum ve Ferenc Hopp East-Asian Art Museum Budapeşte’de bu ünlü caddesinde görülecek yerler arasında.
Yabancı ülkelerin büyükelçiliklerine ev sahipliği yapan bulvar Budapeşte’nin bürokratik caddesi olarak da biliniyor. Andrássy út aynı zamanda popüler bir alışveriş yeri. Çok sayıda ünlü markanın butik mağazaları, mükemmel kafe ve restoranlarıyla da oldukça gösterişli bir yer.
Önereceğim rota: Vörösmarty tér – Deák Ferenc tér – Erzsébet tér – Andrássy Avenue – Budapest Opera – Budapest’s Broadway – Oktogon – Kodály körönd – Heroes’ Square – City Park – Vörösmarty tér. Yürüme hızınıza göre 4-5 saat sürebilir.
Kahramanlar Meydanı
Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere), Macar tarihinin en önemli liderleri ve savaş kahramanlarının heykellerine ev sahipliği yapıyor. İktidardaki rejime göre heykellerin bir konup bir kaldırıldığı Hösök Tere, Macaristan’ı fethinin 1000. yılı anısına yapılmış. Macar prens Árpád ve onun 6 savaşçısını betimleyen bronz atlı heykeller, Macaristan’ı kuran savaşçıları sembolize ediyor.
Meydanın ortasında yer alan 36 metrelik sütunun ucunda, baş melek Cebrail sağ elinde taç tutarken tasvir edilmiş. Milenyum Anıtı önünde de Meçhul Asker için bir anıt duruyor. UNESCO listesindeki meydan, Andrassy Bulvarının sonunda yer alıyor.
Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi (Szépművészeti Múzeum), meydana bakan, uluslararası sanat eserlerinin sergilendiği bir müze. 1863’te kurulmuş müze geniş bir resim koleksiyonuna sahip. Mısır, Yunan ve Roman eserlerinin yanında Rembrandt, El Greco ve Goya gibi büyük sanatçıların da çalışmaları var. Müze ayrıca çok başarılı bir arkeolojik eser koleksiyonuna da sahip.
Varosliget, Kahramanlar Meydanına çok yakın, enfes bir şehir parkı. Çayırlarına uzanıp dinlenin. Gölün hemen karşısındaki Vajdahunyad Kalesi, ekim ayının ortalarında leziz Szekely tatlılarına adanmış ilginç bir festivale ev sahipliği yapıyor. Hemen yakındaki Budapeşte Hayvanat Bahçesi, görülen en iyi bahçelerden biri.
Széchenyi Kaplıcaları
Szechenyi Kaplıcaları (Széchenyi Fürdő), Budapeşte’deki şifalı kaplıca kompleksleri arasında en büyüğü ve en eskilerinden biri. 1927’de açılmış, Neo-Barok tarzdki kaplıca, açık ve kapalı olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Farklı sıcaklıklarda yirmiye yakın havuzundan on beşi doğal kaynak suyuna sahip. Görkemli bir mimariye sahip hamamı doğal yollardan ısıtılıyor.
Hősök tere’den hemen sonra gelen metro durağından veya yürüyerek gidilebilir. Açık alanda bir adet yüzme havuzu, iki adet termal kaplıca bulunuyor. Cumartesi günü kaplıcanın açık alanı SPA partilerine ev sahipliği yapıyor.
14. Dohány Sinagogu
Dohany Sinagogu (Dohány Utcai Zsinagóga), 1850’lerde inşa edilen, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın da ikinci en büyük sinagogu. Budapeşte’nin Pest bölgesinde yaşayan Yahudi cemaatine ait ilk ibadethane. Kendinden sonraki birçok sinagoga da örnek olmuş. Bunlardan en belirgin olanı ise New York’taki Central Synagogue.
Dohany Merkez Sinagogu, 19. yüzyılda Macaristan’da gelişen ılımlı bir reform hareketi olan Neolog Yahudiliğinin de merkezi. Sinagog alanı içerisinde, Büyük Sinagog, Kahramanların Tapınağı, mezarlık, Holokost Anıtı ve Yahudi Müzesi yer alıyor.
15. Tuna Nehri Kıyısı
Budapeşte Tuna Nehri bölgesinin her iki yanı da boydan boya ilgiyi ve bir akşam yürüyüşünü hak edecek güzellikte. Pek çok tarihi ve dini yapı nehrin her iki yanına serpişmiş. Zincir Köprü ve Erszebet Köprüsü arasında tam bir tur atarak nehrin her iki tarafını da vaktiniz varsa yürüyerek gezin.
Macar Parlemento Binası, nehir kıyısının en havalı binası. Buraya çok yakın olan Ayakkabı figürleri, II. Dünya Savaşında kurşuna dizilerek nehre atılan Yahudiler anısına yerleştirilmiş bir holokost anıtı.
Küçük Prenses Heykeli (Kiskiralylany Szoboryani), yaratıcısı Laszlo Marton tarafından 1989’da bronzdan yapılmış, küçük ama çok ilgi gören bir heykel. Zincirli Köprü’ye yakın, tırabzanlarda oturan küçük bir çocuğun tasvir edildiği eserde, heykeltıraş kendi kızını tasvir etmiş. Babasının kıyafetini giyip tacını takarak prenses taklidi yapan 5 yaşındaki Eve, babasına ilham olmuş.
Batthyany Meydanı, şehrin eski alışveriş meydanı. Buradan Pest ve Parlamento Binasının enfes manzarasını zileyebilirsiniz. Meydanda görülmeye değer bir kaç şey var. Meydanda yer alan büyük kırmızı yapı St. Francis Manastırı, Budapeşte’de St. Elisabeth rahibelerinin yaşadığı bir manastır. Dört Mevsi olarak da bilinen Hirsch Evi bir başka ilginç yapı.
Eski Macar başbakanı kont Lajos Batthyany’nin adını taşıyan bir heykel yine meydanı süsülüyor. Mermer heykelleri, göz alıcı tavan freskleri ve rölyefleriyle St. Anne Kilisesi ise Budapeşte’nin en güzel Barok kiliselerinden biri. Meydanın batısına ilerlediğinizde, Budapeşte’nin ilk konaklardan biri olan Rokoko tarzında yapılmış Beyaz Haç Konağını (White Cross Inn) görüyorsunuz.
Kısa bir hafta sonu tatili için dahi olsa Budapeşte turu iyi bir seçim olabilir. Aynı zamanda romantik bir kaçış ya da balayı gibi durumlar için de oldukça müsait olan şehir, tüm görülecek ana yerleri yürüyerek dolaşacak kadar küçük ve güvenli.
Türk Hava Yolları ve Pegasus’un haftanın her günü, yaklaşık iki saat süren direkt uçuşlarıyla Budapeşte Ferenc Liszt Havalimanı’na ulaşım mümkün. Şehir merkezine yirmi üç kilometre mesafede bulunan havaalanının hemen dışındaki geliş terminalinde bulunan minibüsleri kullanarak ortalama bir saat süren yolculuğun sonunda kent merkezine gidebilirsiniz.
