Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'na katıldı ve burada önemli mesajlar verdi. Erdoğan, ekonomide yaşanan zorlukların aşılma yolunda ilerlendiğini belirterek dünya topluluğuna meydan okudu.
Erdoğan şunları dile getirdi: "Türk ekonomisindeki zorlukları adım adım geride bırakma dönemindeyiz. Yatırımlar, istihdam, ihracat, üretim ve cari fazla gibi alanlarda attığımız her adım, iş dünyamız için yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Hatta Türkiye'nin en inatçı düşmanları bile ülkemizin yükselişini göz ardı edemiyorlar. Ekonomiyi olumsuz etkileme çabaları sonuçsuz kalıyor. Bu, neredeyse ebedi ve köklü bir mücadele olan Türk'ün imtihanının hiçbir zaman sona ermeyeceğinin bir göstergesidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ana başlıkları şu şekildedir:
Bu güzel manzaranın dünya çapında yankı bulacağına inanıyorum. Türk diasporası, dünyanın dört bir yanına yayılan ve şu anda 8 milyona ulaşan Türkiye kökenli vatandaşlarını içeriyor. Bu durumu daha iyi anlamak için Balkanlar, Kafkasya gibi bölgelerdeki soydaşlarımızla İslam dünyasının diasporasını ayırmamız mümkün değil. Türk dünyası, yeniliğe açık bir medeniyet birikimi, sağlam toplumsal yapısı ve ileri görüşlü kuruluşları ile yeni bir uyanışın eşiğindedir.
Dünya çapında olumlu sonuçlar elde etme konusundaki inancımızı kaybetmiyoruz. Çok yönlü ilişkilerimizi hızla geliştirmeliyiz. Alanı boş bıraktığımızda, terör örgütlerinden vesayetçilere kadar her tür kirli yapı bizi kuşatır. Asırlık ayrılıklara, hasretlere ve yapaylıklara son verme zamanı gelmiştir. Bir araya geldiğimizde, birlikte hareket ettiğimizde ve birlikte olduğumuzda, Türk Dünyası olarak bu amacı gerçekleştirebiliriz.
Türkiye olarak, geleceğin lider ülkeleri arasında yer alma hedefini benimseyiyoruz. Bu vizyonu Türk Devletleri Teşkilatı ile paylaştık ve bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz. Ancak bir araya gelir, birlik olur ve dünya düzeninde istediğimiz yere ulaşırız. Çevremizde, devletsiz ve vatansız kalan insanların zor durumlarını göz önünde bulundurmalıyız. Güven eksikliği, her an savrulma tehlikesi anlamına gelir. Birlik çağrılarını sadece siyasi bir manevra olarak görmek, büyük bir yanılgıdır. Bu deneyimlerden ders çıkarmamak, akıl sahibi herkesin yapmaması gereken bir hata olur. Diasporamızın başarılarına gurur duyarak, yeni ülkelerinde yazdıkları başarı hikayelerini takip ediyoruz."