Diyarbakır, doğusundan batısına uzanan geniş coğrafyasıyla sadece tarihî eserleriyle değil, aynı zamanda derin bir kültürel mozaiğiyle de dikkat çeker. Vatandaşlar, bu şehrin özgün örf ve adetlerini, geleneklerini anlamak ve içselleştirmek için ilgiyle araştırıyorlar. İşte Diyarbakır'ın kültürel çeşitliliğini yansıtan detaylar...

Diyarbakır örf ve adetleri nelerdir?

Diyarbakır, 639 yılında İslam orduları tarafından fethedilmesinden bu yana Müslümanların egemenliğinde olan ve 1085 yılından bu yana da Müslüman Türklerin yönetiminde bulunan bir şehirdir. Bu uzun süreç boyunca, Türk-İslam kültürü Diyarbakır'ı derinden etkilemiş ve şekillendirmiştir. Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artukoğulları, Akkoyunlular ve Osmanlılar gibi çeşitli Türk hanedanları bölgenin kültürel dokusunda belirleyici bir rol oynamıştır. Halk arasında birlik, beraberlik ve dayanışma oldukça güçlüdür, bu da geleneklere sıkı sıkıya bağlanmayı ve inançlara daha fazla sahip çıkılmasını teşvik etmiştir.

Giyim-Kuşam konusunda, Diyarbakır'da birçok kültürün bir arada yaşaması ve kültürel etkileşim, yerel kıyafetleri zenginleştirmiştir. Geleneksel giyim çeşitli renklerle bezeli ve zengindir. Kadınlar genellikle atlas canfes ve diba gibi kumaşlardan yapılmış elbiseler giyerler ve kofi (kadın başlığı), fistan, dari, leçek (tülbent), puşu ve kuşak gibi aksesuarlar kullanırlar. Erkekler ise entari, şalvar, kuşak, işlik ve yelek giyerler; başlarında külah takarlar veya puşu sararlar. Diyarbakır'da kullanılan takılar da oldukça çeşitlidir ve renklidir. Kadınlar genellikle başlarına şırrık, eyyün, küpe, hızma; boyunlarına hamayli, kolye, beşibirlik, mercan, süt muskası, kordon, kehribar; kollarına bilezik; beline gümüş kemer; ayaklarına ise halhal takarlar. Erkeklerde ise boyuna takılan hamayli, pazubant ve köstek; yeleğin düğmesine takılan zincir ve kuşakla yelek arasına sıkıştırılan mendil önemli aksesuarlardır.

Diyarbakır'ın gelenekleri neler?

Halk oyunları Diyarbakır'da oldukça çeşitlidir, canlı ve renklidir. Devki ve el vuruşturma figürlü oyunlar bölgede yaygındır ve genellikle halay tarzındadır. Çepik, lorke, çaçan, esmer ve gırani halayları en popüler olanlarıdır. Oyunlar genellikle davul-zurna eşliğinde oynanır ve coşku, sevgi, hüzün, yiğitlik ve günlük yaşamın olaylarını yansıtır.

Geleneksel düğünler Diyarbakır'da önemli bir kültürel etkinliktir. Evlilik süreci, genellikle ailenin beğendiği kızın istenmesiyle başlar. Çeyiz hazırlığı, kısa veya uzun sürebilir ve genellikle yataklar, işlemeli yorganlar, renkli yastıklar, gümüş eşyalar, el aynası, nalın, hamam tası, büyük endam aynaları, fildişi çekmece, avize ve ceviz sandık gibi eşyaları içerir. Düğünden bir hafta önce "kına gecesi" düzenlenir ve gelinin el ve ayakları kınalanır. Düğünden bir gün önce, gelin oğlan evine su dolu bir testiyle girer. Son zamanlarda bu geleneğin bazı kısımları değişmiş veya unutulmuş olabilir.

Kirvelik, Diyarbakır kültüründe önemli bir yer tutar. Sünnet düzenlemelerinden sorumlu olan kişiye "kirve" denir. Sünnetten sonra, kirve ve ailesi baklavalar açar ve sünnet yapan ailenin tüm fertlerine hediyeler götürürler. Yas döneminde ise, ölen kişinin ardından üç gün yas tutulur, dualar okunur ve yakınlar başsağlığı ziyaretlerinde bulunur. Yas evinde yemek pişirilmez ve komşular, akrabalar ve sevenler tarafından gönderilen yemekler fakirlere dağıtılır. Ölümün kırkıncı gününde mevlit okutulur ve helva dağıtılır.

Kaynak: Haber Merkezi