Rahim ağzı kanseri, kadın sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor, ancak erken teşhis ve doğru koruma yöntemleriyle önlenebilir bir hastalık. Bu konuda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Jinekolojik Onkoloji Yan Dal Uzmanı Doç. Dr. Mine Dağgez, tarama testlerinin ve HPV aşılarının hayati önemine dikkat çekti.
Doç. Dr. Mine Dağgez, rahim ağzı kanserinin HPV virüsünün yüksek riskli türlerinin neden olduğu bir kanser türü olduğunu belirtti. Bu virüs, erken aşamada tespit edildiğinde önlenebilir bir tehdit olmasına rağmen, tarama testlerinin ve HPV aşılarının bu süreçteki kritik rolü sıkça göz ardı ediliyor. HPV’den korunmak için güvenli cinsellik, güçlü bir bağışıklık sistemi, sigaradan uzak durma ve düzenli olarak yapılan tarama testlerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Dağgez, bu unsurların kanserden korunmada etkili olduğunu ifade etti.
Tarama Testlerinin Önemi
Rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunun altını çizen Dr. Dağgez, tarama testlerinin doğru zamanlamayla yapılmasının önemine değindi. “21 yaşından itibaren her üç yılda bir smear testi, 30 yaşından sonra ise beş yılda bir smear ve HPV testlerinin birlikte yapılması öneriliyor. Smear testi tek başına yeterli bir test değildir; bu yüzden HPV testiyle birlikte yapılması gereklidir. Test sonuçları normal çıktığında ise bu iki testin beş yılda bir tekrarlanması yeterlidir,” diyen Dr. Dağgez, yanlış uygulamalar konusunda da uyarılarda bulundu. Smear testinin gereksiz sıklıkla yapılmasının yanı sıra, HPV testinin ihmal edilmesinin yaygın bir hata olduğuna dikkat çekti.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır
Erken teşhisin kanserle mücadeledeki rolüne vurgu yapan Dr. Dağgez, düzenli taramaların ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti. Erken teşhis sayesinde, rahim ağzı kanseri öncül lezyonlarının tespit edilip, bu lezyonların kansere dönüşmeden küçük müdahalelerle tedavi edilebileceğini söyledi. HPV’nin yüksek riskli tipleri (16, 18, 45 gibi) veya smear testinde yüksek dereceli hücre bozulması tespit edildiğinde, kolposkopi adı verilen bir işlemle detaylı inceleme yapılması gerektiğini vurguladı.
HPV Aşılarının Etkinliği
HPV aşılarının koruyuculuğunun yüksek olduğunu belirten Dr. Dağgez, bu aşıların 9-14 yaş arası kız ve erkek çocuklarına uygulandığında yüzde 90’ın üzerinde bir koruma sağladığını belirtti. Ancak aşının etkinliği, uygulama yaşı ve bireysel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. En iyi koruma için aşının 9-14 yaş arasında yapılması öneriliyor, ancak belirli yaş gruplarında bu sınır olmaksızın herkese uygulanabileceği de belirtiliyor.
HPV Pozitifliği ve Kanser Riski
HPV pozitif olan kişilerin kanser riski hakkında da bilgi veren Dr. Dağgez, HPV pozitif olmanın kanser anlamına gelmediğini, bu virüsle enfekte olduktan sonra hücrelerde kansere dönüşebilecek değişikliklerin 10-15 yıl gibi uzun bir süreçte gerçekleştiğini ifade etti. Bu nedenle, HPV pozitif olan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi ve gerekli önlemleri alması gerektiğini belirtti.
Bağışıklık Sisteminin Güçlü Olması Şart
Bağışıklık sisteminin HPV virüsünün temizlenmesindeki rolüne değinen Dr. Dağgez, özellikle 30 yaş altındaki bireylerde bağışıklık sisteminin bu virüsü temizleme şansının yüksek olduğunu söyledi. Ancak menopoz sonrası kadınlarda bu şansın azaldığını belirten Dr. Dağgez, bu gruptaki hastaların daha dikkatli izlenmesi gerektiğini ifade etti. Sigara kullanımının bağışıklık sistemini zayıflattığını ve HPV enfeksiyonu riskini artırdığını vurgulayan Dr. Dağgez, bu nedenle sigaradan kesinlikle uzak durulması gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.