Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı vatandaşların alım gücü düştü. Uzun zamandır et fiyatları artmasa da insanlar bir kilogram alırken yarım kilogram almaya başladı. Şu anda ekonomik sıkıntılarla birlikte mevcut enflasyon koşullarında satışlarımızı yapmaya devam ettiklerini aktaran İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, “Geçen senenin aynı dönemine göre ürün alımı daraldığı için insanların aldığı ürünlerde bir miktar düşme söz konusu. Ama bunun tek sebebi ekonomik koşullardan kaynaklı. Çünkü bizler mahalle esnafıyız. Bizlerin bir müşteri portföyü zaten var. Güvenen müşterimiz bize gelmeye devam ediyor. Yaşadığımız tek sıkıntı ürün alabilirliğinin düşmesinden ötürü bir kilogram et alan müşterimiz 750 gram alıyor. 750 gram alan müşterimiz yarım kilo alıyor. Ama işlerimiz bir şekilde devam ediyor” dedi.

Melih Şenkara 2

Yaşa göre fiyat 

Son 8-9 aydır et fiyatlarında istikrar olduğunu vurgulayan Şenkara, “Bunun sebebi de Et ve Süt Kurumu’nun yapmış olduğu fiyat regülasyonu. Ama bunu ithal etle yaptığı için besici açısından sıkıntı yaşamaya başladık. Bu ilerleyen dönemde yükselir mi düşer mi bilmiyorum ama şu an için söz konusu durum bu. Herşeyin fiyatı sürekli artmasına rağmen bizler yaklaşık 8 aydır aynı fiyatlardan satıyoruz. Ama ne kadar süre böyle gider bilemiyoruz. İşletmelerde ya da marketlerde satılan ürünlerin tamamı dana kıyma olarak satılıyor fakat yaşlı inekler de kesiliyor. Onun kıyması 400 TL’ye satılırken tezgahlık dana kıyması yaklaşık 600 TL’ye satılıyor. Çok daha genç olan süt dana kıyması ise 700 TL civarında. Yani ortalama olarak dana kıyma 600 TL, dana kuşbaşı da 650-700 TL bandında seyrediyor” ifadelerini kullandı.

Üretici ‘ithal’ mağduru

Şu anda regülasyondan dolayı et fiyatlarında artış beklemediklerini vurgulayan Şenkara, “Ama değişen koşullarla birlikte fiyat artışının da olması muhtemel. Yurtdışından ithal edilen hayvanlar nedeniyle de yerli besici hayvanını satıp para kazanamıyor ya da kazansa bile düşük kaldığı için satmak istemiyor. Tüketicimiz ithale karşıdır ve genelde yerli ete yönelir. Bu yönelimden ötürü bizler yerli besici ve ürün bulmakta zorlanmaya başladık. Maliyetlerimiz artıyor. Kira giderlerimiz çok arttı. Geçen sene kiralar 20 bin TL iken, bu yıl 60 bin TL ödüyoruz. Elektrik faturalarında da geçen sene 7 bin TL ödenen fatura bu sene 15 bin TL oldu. Çalışan fiyatları yükseldi, elemanını çıkarmak zorunda kalan oldu. Sekiz aydır hemen hemen aynı paralardan satış yapabiliyoruz. Fiyat aynı ama masrafları yükseliyor. Ürün kalitesi de önemli bir unsurdur. Et de aynı baklava gibidir. Temizlendikçe fiyatı yükselir. Daha sonra temizlenen bölümler farklı şekilde değerlendirilir. Yağı temizlenir kemiği, kemik fabrikalarına satılır. Biz de masraflarımızı çıkartırız” sözlerine yer verdi.

‘Kendi esnafından et alsınlar’

Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin sağlığını tehdit eden taklit ve tağşiş ürünler listesini ilan etti. Sofralara sağlıklı diye sunulan bazı et ürünlerinde, dana ve tavuk eti yerine at, domuz ve tek tırnaklı hayvan eti karıştırıldığı ortaya çıktı. Bu durumun zaman zaman ortaya çıkan nahoş bir durum olduğunu vurgulayan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, “Hepimizi rahatsız ediyor. Tüketicilere tavsiyemiz kendi esnafından alışverişini yapsınlar. Hazır yemek yiyecekleri işletmelerde de etin alındığı yeri, ismini belirten levhaları görmek istesinler. Bu çok önemli bir unsur. Maalesef bu tarz işler yapanlar var. Bunlara da denk geliyoruz. Genelde merdiven altı yerlerde yapılıyor. Mahalle esnafımızda bu gibi durumların yaşanması mümkün değil. Zaten kesimlerimizin hepsi raporlu. Tarım İlçe Müdürlükleri'nden denetlemeye geldiklerinde raporu görmek istiyorlar. Halkımızın da yapması gereken yegâne şey hazır yemek yedikleri yerlerde et ürününün alındığı yeri bilmek istemesi olmalı” dedi.

Kaynak: Filiz Erol