Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar ettiğine dair ailenin inancı uzun yıllara dayanıyor ve "ölmedi, kaçırıldı" gibi teoriler de sürekli olarak gündemde tutuluyor. Son günlerde ortaya yeni bir iddia atıldı. Cem Garipoğlu'nun otopsi raporunu trafik polisi mi hazırladı? Konuya yönelik detaylar için okumaya devam edin.
Cem Garipoğlu'nun otopsi raporunu trafik polisi mi hazırladı?
Karabulut ailesi, Cem Garipoğlu'nun cezaevindeki intiharını sorgulamaya devam ediyor ve Garipoğlu'nun ölümüne dair resmi raporun bir trafik polisi tarafından hazırlandığını iddia ediyor. Bu iddiayı desteklemek amacıyla, ailenin avukatı Rezan Epözdemir, otopsi raporunu paylaşarak raporun bir trafik polisi tarafından derlendiğini öne sürdü.
Son bir hafta içinde, bu uzun süredir süregelen şüpheye ilişkin önemli gelişmeler yaşandı. Önce Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri kamuoyuna sunuldu, ardından hapishanedeki son gününü gösteren kamera kayıtları ortaya çıktı.
Ancak Karabulut ailesi, özellikle otopsi raporunu hazırlayan kişinin bir trafik polisi olduğu iddiasıyla şüphe duyuyor. Bu iddiaya göre, raporun hazırlanmasında yer alan kişi bir trafik polisi ve bu durum ciddi bir güvenilirlik sorunu yaratıyor.
Rezan Epözdemir, bu iddiayı desteklemek amacıyla bir belge yayınladı ve otopsi raporunu sosyal medyada paylaşarak şu açıklamayı yaptı: "Münevver Karabulut cinayeti mağdur ailesinin vekilliğini tam 15 yıldır üstleniyoruz. Bu süre zarfında, Adli Tıp Kurumu, kolluk kuvvetleri ve yargı sistemiyle ilgili birçok ihmal yaşandı. Türkiye şu anda Cem Garipoğlu'nun adli tıptaki fotoğraflarını ve bilirkişi incelemesini konuşuyor. Ancak, bu incelemenin kim tarafından yapıldığını bilmemiz gerekiyor. Hepimiz, bu tür incelemelerin adli tıp uzmanları veya doktorlar tarafından yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak, bu raporun hazırlanmasında bir trafik polisinin rol alması kabul edilemez. Bu durum, raporun akademik ve bilimsel değerini ciddi şekilde zedeliyor. Otopsi görüntülerinin dökümünün bir adli tıp uzmanı yerine bir trafik polisi tarafından yapılması, hem hukuki hem de bilimsel açıdan kabul edilemez bir durumdur. Bu konuyu hukuki yollarla takip edeceğiz."