Üniversitelerde akşam saatlerinde sunulan eğitim programı olan ‘İkinci Öğretim Programları’ kapatıldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programları kapatılırken, vakıf üniversitelerinde ise ikinci öğretim programlarının yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara geçilmesi sağlanacak. Özvar ayrıca mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlarda kontenjanları azaltma kararı da alındığını açıkladı. Devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kapatıldığını açıklayan Özvar açıklamalarında, “Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur. Vakıf üniversitelerinde de, devlet üniversitelerinde olduğu gibi, ikinci öğretim programlarının yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara geçilmesi sağlanacaktır” dedi.
Geçen yıl 1308 ikinci öğretim programına yaklaşık 80 bin öğrencinin yerleştiğini belirten Özvar, “Bu durum, bu yıl YKS kontenjanlarında da yaklaşık bu kadar düşüş olacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla, mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlarda da kontenjanları azaltma kararı alındı” ifadelerini kullandı.
“Paydaşlara danışılmadı”
Alınan kararın henüz içeriği ve nedeni hakkında net bir bilgi sahibi olunmadığını, dolayısıyla da alınan karar ile ilgili değerlendirme yapmanın zor olduğunu belirten Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, “İkinci öğretim programlarının kapatılması kararı, her zaman olduğu gibi yine eğitim paydaşlarına danışılmadan alındı. Bu noktada özellikle hem çalışıp hem eğitimine devam etmek isteyen öğrenciler için bir çözüm önerisi üretilecek mi belli değil. Bu tarz kararlar, gerek eğitim sendikalarına gerekse üniversite paydaşlarına danışılmadan, görüş ve öneriler alınmadan hayata geçirilmemeli. Bu durum sadece öğrencileri değil, eğitimle ilgili tüm paydaşları etkileyecek bir karar” ifadelerini kullandı.
“Samimiyetsiz bir karar”
Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Osman Gazi Oktay ise, devlet üniversitelerinde ikinci öğretim programlarının kapatılmasının vakıf üniversitelerinin sermayelerini artırmaya yönelik bir karar olduğunu belirterek, “Kararı samimi bulmuyorum. Hükümetimizin objektif bilimlere olan tavrı açık ve net. İkinci öğretim programlarının devlet üniversitelerinden kaldırılması ancak vakıf üniversitelerinde istihdama yönelik programlara dönüştürülerek devam ettirilmek istenmesi, içerisinde tarikatların bulunduğu üniversitelere sermaye sağlamaya yarayacaktır” dedi.
Öte yandan mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik gibi temel bilimlerin kontenjanlarının azaltılmasının altında da mutlaka bir ‘hinlik’ olduğunu düşündüğünü belirten Oktay, “Eğer bu kararın dayanağı bu bölümlere yönelik yeterli talebin olmaması ise, burada sorulacak soru şu; ‘İmam hatiplere ve İlahiyat Fakülteleri’ne talep çok yüksek olduğu için mi her yerde bir sürü okul açıyorsunuz?’ Sanki bugüne kadar eğitimde yapılan tüm planlamalar çok doğru yapıldı da programlar fazla geldi” ifadelerini kullandı.
Açık öğretime 35 yaş sınırı
Yüksek Öğretim Yürütme Kurulu’nca alınan karar doğrultusunda, gelecek akademik yıldan itibaren Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına da “İkinci üniversite” kapsamında sadece 35 yaş üstündeki öğrencilerin kayıt yaptırabileceğini anlatan Erol Özvar, “Başta öğretmenlik mesleği olmak üzere ülkemizin istihdam dengesini yakından gözeterek bu kararları alıyoruz. Nitekim, farklı ön lisans ve lisans programlarında öğrenim gören öğrencimizin öğretmenliğe geçiş fırsatı yakalamak adına 35 yaş sınırı getirdiğimiz programlara ‘ikinci üniversite’ kapsamında yoğun bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. Aldığımız karar bu durumu kontrol altına almayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.
