Yeniden Refah Partisi (YRP) İstanbul Milletvekili Doğan Bekin tarafından verilen Meclis'e sunulan önergeye göre vatandaşın kendi tapulu arsa veya tarlasına 31 Aralık 2023 tarihinden önce yaptığı yapılar afet risklerine dirençli olması şartıyla Yapı Kayıt Belgesi alabilecek. Önergenin kabulü halinde kaçak yapılar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara başvurulacağını söyleyen İzmir Ticaret Odası (İZTO) önceki dönem meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı Levent Bendeş, “Bu kurumların hangileri olacağı belli değil. Eğer özel sektör görevlendirilirse bu şirketlerde çalışan tecrübesiz inşaat mühendisleri, maalesef çok da bilinçli olmadan sıkıntılı yapılara ‘sağlam’ raporu verebilir. Bu durum yapının olası bir deprem halinde, yıkılması ve içerisinde yaşayan insanların zarar görmesini ve hatta can kaybına sebep olur. Usta eli ile yapılan bu tür yapıların bir mühendis tarafından sağlam raporu verilmesi nerede ise mümkün değildir. Biz zaten imar barışına adeta cinayet işlemek ile eş değer tutarken şimdi buna meslektaşlarımızı da ortak etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
AMAÇ KASAYI DOLDURMAK
Kaçak yapıların özellikle tarla vasıflı arazilerde sıkça imal edildiğini belirten Bendeş, devletin imar barışıyla Hazine'ye gelir elde etmeyi planlarken olası ölümlere karşı sorumluluğu inşaat mühendislerine yükleyeceklerini vurguladı. İmar barışı sonrası yıkılan bir binada insanların ölmesinin en büyük acı olduğunu kaydeden Bendeş, “Bu binaları projesiz, hesapsız şekilde yapanlara mı, yasal hale getirilmesi için uğraşanlara mı, yoksa sistemin çaresiz bıraktığı ve ekonomik şartlar altında ezilen inşaat mühendislerinin bu yapılara olumlu rapor verip imza atmak zorunda kalmasına mı üzülmeli veya kızmalı bilemiyorum. Devlet bu tür işleri teşvik etmemeli. Meslektaşlarımız maalesef birkaç lira için adeta cinayete ortak edilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.
40 YIL GEÇSE BİLE
Tahmin edilemeyen bir deprem fırtınasında, birçok inşaat mühendisinin 40 yıl önce yapmış olduğu yapının yıkılmasından, can kayıplarından bile sorumlu tutulacağını sözlerine ekleyen Bendeş, “Bugün genç mühendislerin imar barışı sürecinde atacakları imzalardan dolayı gelecekte taksirle ölüme neden olmakla suçlanacaklar. Böyle bir sonuçla karşılaşılmaması için özellikle genç meslektaşlarımız sağlam olmayan binalara olumlu rapor verip imza atmamalı. Bu hassasiyeti gösterirsek 100 yapıdan belki 5 tanesi uygunluk raporu alabilir” dedi.
“ONAY ALMASI MÜMKÜN DEĞİL”
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise imar barışlarının bir parçası olmanın İnşaat Mühendisliği mesleğini de zedelediğini söyledi. Kanun haline gelen bir kanunsuzluğun ortağı yapılmak istendiklerini belirten Ayatar, “Öncelikle doğru planlama ve yapılaşma sağlanmalı. Planlı alanlarda bile yapılan binalarda yıllar sonra bile inşaat mühendisinin bilgisi ve onayı olmadan yapılan müdahalede bina yıkılıp can kaybı olduğunda inşaat mühendisi suçlanıyor. Bugün yasa önerisinde belirtilen köylerdeki kaçak yapıların hiç birinin imar mevzuatına uygun olması ve depreme dayanıklı olması zaten mümkün değil o nedenle mağduriyet varmış gibi gösterilip başkaca yapıların yasal hale getirilmesi de isteniyor olabilir” diye konuştu.
ARAÇ MUAYENESİ GİBİ
Müdahale olmasa bile yapıların hava koşullarından ve kullanımdan dolayı yıprandığını sözlerine ekleyen Ayatar, “Zaman içinde gerekli bakımlar yapılmazsa bu binalar yine dayanım kaybı yaşanabilir. O nedenle tıpkı araçlarda olduğu gibi binalar da belli sürelerde bakımlarının olup olmadığı, taşıyıcı parçalarının durumu kontrolden geçirilmeli. Asıl bunun zorunda olması için bir yasa çıkarılmalı" ifadelerini kullandı.