İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin 4. yıldönümünde, depremin yarattığı hasarlar ve riskler tekrar gündeme geldi. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, bu kapsamda “Depremlerin Afete Dönüşmemesi İçin Önlem Alınmalıdır” başlıklı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Afet Kurulu Başkanı Abdullah İncir ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş önemli açıklamalarda bulundular.
“Ağır Bedeller Öderiz”
Afet Kurulu Başkanı Abdullah İncir, İzmir'de 117 can kaybına neden olan depremin, ileride yaşanabilecek diğer depremler için bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti. “Kentimizdeki yapı stokunun durumu dikkate alındığında daha büyük acılar yaşamamak için deprem riskine karşı hazırlanacak plan ve müdahalelerin kentimizin ana gündemlerinden biri haline gelmesi gerektiğini” vurgulayan İncir, yapı güvenliğinin zedelenmemesi için ciddi denetimlerin gerekliliğini dile getirdi. Ayrıca, “Yapı güvenliğini zedeleyen, şehirlerimizde olumsuz yapı kültürü oluşturan ve büyük can kayıplarına neden olan imar affı ve benzeri istisna uygulamaları kesinlikle yasaklanmalıdır” ifadelerini kullandı. İncir, mevcut yapıların ciddi bir risk altında olduğunu da sözlerine ekledi.
5 İlçe Riskli Bölge
Toplantıda, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, İzmir’de zemin yapısının güçsüz olduğu ilçeleri sıraladı. Ulutaş, “Bayraklı'yı zaten 30 Ekim depreminden biliyoruz. İzmir merkezinin dışında olan bir depremde; Bornova ve Bayraklı oldukça etkilendi. Bayraklı'da da yıkım oldu, Karşıyaka etkilendi. Dolayısıyla, sahil şeridinin dolgu olması nedeniyle Karşıyaka'nın özelliklerini de düşündüğümüzde Çiğli'nin bir kısmı ve özellikle zeminin basen etkisini göz önünde bulundurursak, Konak ilçesinin de bir bölümünde depremin daha fazla hissedileceğini söylemek mümkün” dedi.
İmar Affı ve Ekonomik Kaygılar
Toplantıya katılan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, depremde kaybedilen hayatları anarken imar aflarının yaşanan kayıplara neden olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Deprem direnci olmayan binalar, imar affı adı altında yapı kayıt belgeleriyle mezarlık haline çevrildi. Bu düzenlemeler devlete gelir sağlamak adına yapıldı ve elde edilen yaklaşık 40 milyar TL’nin afet mağdurlarına destek olarak kullanılmadı” dedi. Bu ifadeler, yapı güvenliği konusundaki kaygıları bir kez daha gündeme getirdi.
“Risk İçin Kaynak Yaratılmalı”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise depremzedelerle bir araya geldiği Bayraklı’daki Deprem Anıtı’nda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Deprem Master Planı” üzerinde geniş kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirtti. Tugay, “Bayraklı-Bornova bölgesinde 95 bin bina incelendi. Bunlarla ilgili raporlar hazırlanıyor. Bazı binaların dayanıksız olduğu tespit edilirse, ne kadar acele etmemiz gerektiğini konuşacağız. Kaynak yaratmadan, herhangi bir binaya emsal artışı vermeden insanların risk altında yaşamasına engel olmalıyız. 6-7 arası bir şiddette yıkılabilecek yapıları hızla yeniden yapmayı veya güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. Tugay ayrıca, deprem anında ulaşım ve altyapı ile sosyal donatım alanlarının gözden geçirileceğini belirtti.