İzmir

İzmir’de ilk 9 ayda 17 kadın hayattan koparıldı

İzmir’de geçen 9 aylık süreçte 17 kadın hayattan koparıldı. Kadınlara yönelik şiddetin artarak devam ettiğini belirten İzmir Kadın Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Reyhan Gümüşkaya, yasaların uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Abone Ol

Türkiye her güne yeni bir kadın cinayetiyle uyanıyor. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de kadın cinayetleri hız kesmeden sürüyor. 2024 yılının 9 ayında Türkiye’de 277 kadın hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 277 kadının 17’si ise İzmir’de cinayete kurban gitti. Hayatını kaybeden kadınların 5’inin babası, 4’ünün kocası veya sevgilisi tarafından, 1’inin ise oğlu tarafından öldürüldüğü görülürken 3’ü tanıdığı, 4’ü ise tanımadığı bir erkek tarafından hayattan koparıldı. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmesinin ardından kadın cinayetlerinde arttığı görülürken ülkemizde son 10 yılda kadın cinayetleri yüzde 25 oranında yükseldi; bu süreçte toplam 4 bin 15 kadın hayattan koparıldı.


 
Kadınların şiddete giderek daha fazla maruz kaldığını belirten İzmir Kadın Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Reyhan Gümüşkaya, birçok kentin aksine İzmir’de kadınların şiddete ses çıkardıklarını söyledi. Gümüşkaya, İzmir’de kadınların şiddete yönelik çok daha fazla başvuru yapabileceği yer olduğunun da altını çizerek, “İzmir iç göç ve dış göçe açık bir yer. Başvuru mekanizmalarına ulaşabiliyor kadınlar. Bu konuda daha da bilinç kazanmış gibi görünüyorlar. İzmir’de kadınlar, erkek egemen sisteme biraz daha karşı duruyorlar. Belki bu yüzden kadın cinayetlerini İzmir’de de duymaya devam ediyoruz. İzmir’de bizler buna ilişkin eylemlerde bulunuyoruz. Yasaların kullanımına ilişkin müdahale etmeye çalışıyoruz. Ancak genel olarak muhafazakarlaşma, gericileşme kadınları ikinci plana atıyor. Kadının değersizleştirilmesi ile aile ön plana çıkıyor ve aile içerisinde de kadın feda ediliyor. Öldüren sevgi istemiyoruz diyoruz ya işte bu aslında. Şiddet dediğimiz kadın ve erkeğin arasındaki güç farklılıklarından doğuyor. Oysa en önemlisi yaşam hakkımız ihlal ediliyor. Bizler bu konuyla ilgili şiddeti, şiddet mekanizmalarını kadınlara anlatarak, bu şiddetten kurtulmak adına savunma mekanizmalarını aktarıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Şiddet her yerde”

Türkiye’de sadece kadınların değil her kesimden vatandaşın şiddete maruz kaldığını vurgulayan Gümüşkaya, “Artık öyle bir ortamdayız ki, işçiler, çiftçiler, gazeteciler herkes şiddete maruz kalıyor. Bu ortamda bizler kadın olarak kendimizi korumaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince Anayasal haklarımızı kullanarak bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Artık çok daha fazla önlem almalıyız. Devletin, hükümetin çok daha fazla önlem alması gerekiyor. Aile Bakanlığı’nın değiştirilip Kadın Bakanlığı yapılması ve kadına ve çocuğa yönelik şiddetin değişmesi için uluslararası sözleşmelere imza atılması, çocuklar için var olan uluslararası sözleşmelerin uygulanması, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar geri getirilmesi gerekiyor. Aslında yapılacak çok şey var ancak önlem alınmıyor. Aksine kadınları ikinci sınıfta tutmaya çalışıyorlar. Kadınlar gelip bizlere ‘korkuyoruz’ diyorlar, ben de korkuyorum, biz de korkuyoruz. Her eyleme gitmekten imtina ediyorum. Örneğin ben bir kadın hakları savunucuyum, aktivistim, feministim, eğitmenim. Ancak ben de korkuyorum. Çok zor bir süreç yaşıyor ve konuşuyoruz” dedi.

17 kadın hayattan koparıldı

İzmir’de hayatını kaydeden 17 kadınımız, maruz kaldıkları şiddet sonrasında hayattan koparıldı. Hayattan koparılan Ebru Duvar arkadaşını kocasından korumaya çalışırken öldürüldü. Daha küçücük olan Cemre Şimşek, Nira Şimşek ve Celin Şimşek ise babası tarafından ateşli silah ile öldürüldü. Hilmiye Tuğba Esgin’in bedeni teknede bulunurken, Fatma Kahraman ise eşini reddetmesi nedeniyle eşi tarafından vuruldu. Gülsüm Mertoğlu yine kocası tarafından boşanmak istediği için defalarca bıçaklanırken, Hacer Çağla Çetinalp ise sevgilisi tarafından kendi evinde öldürüldü. Sevilay Yılmaz oğlu tarafından hayattan koparıldı. Leyla Akyol ise gittiği bir akraba ziyaretinde balkondan düşerek hayatını kaybetti ancak olayın kim tarafından yapıldığı tespit edilemedi. Ayşe Tek bahçesindeki ağaca asılı halde bulunurken, Tuğçe A. ise babası tarafından öldürüldü. İlayda Alkan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hayattan koparıldı. Özlem Çankaya kocası; Linda Yılmaz ise öğretim görevlisi olan babası tarafından öldürülürken, Dilek Uzelli torunu ve kızını korumaya çalışırken katledildi. Behiye Ediz ise evine giren tanımadığı biri tarafından katledildi.