İzmir

İzmir'de Tip 1 Diyabetli Çocuklara Kablosuz 'Yapay Pankreas' Umudu

İzmir Şehir Hastanesi'nde Tip 1 diyabetli çocuklar için çığır açan bir adım atıldı. Kablosuz loop teknolojisiyle insülin pompalarının kullanıldığı yeni sistem sayesinde çocuklar, günlük insülin enjeksiyonlarından kurtuluyor

Abone Ol

İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği'nde bir ilk gerçekleşti. Tip 1 diyabetli çocuklar, geleneksel yöntemlerin aksine, kablosuz loop teknolojisi kullanılarak insülin pompaları ile tedavi edilmeye başlandı. Bu teknoloji sayesinde çocuklar artık günde 4-5 kez insülin enjeksiyonu yapmak veya 10-12 kez parmaklarından kan şekeri ölçmek zorunda kalmıyor. Kan şekeri değerlerine uzaktan erişim sağlayan bu sistem, hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırıyor. Tip 1 diyabetli 11 yaşındaki Kerem Şahin, insülin pompasının hayatını nasıl kolaylaştırdığını şu sözlerle anlattı: "Pompaya geçmeden önce insülin kalemleri kullanıyorduk. Bazen kılcal damara denk geliyor ve kanıyordu. Pompaya geçtikten sonra gece şekerim yükseldiyse bile annem ya da babam bir düğmeyle beni uyandırmadan şekerimi kontrol ediyor"

Yapay Pankreas Teknolojisinin Faydaları

İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bumin N. Dündar, insülin pompalarının Tip 1 diyabetli çocukların hayatını nasıl değiştirdiğine dair açıklamalarda bulundu. Diyabetli çocukların insülin olmadan yaşamlarını sürdüremediğini belirten Prof. Dr. Dündar, “Tip 1 diyabet pankreasımızda insülin salgılayan hücrelerin harabiyeti ve insülin eksikliği sonucu ortaya çıkıyor. Diyabetli çocukların mutlaka dışarıdan insülin almaları gerekiyor. Ama insülini günümüze kadar, günde 4-5 kez enjeksiyon şeklinde uygulamak gerekiyordu. Ne yazık ki bir hapı yok veya fısfısı yok. Ağızdan alınmıyor. Son yıllarda ebatları büyük kablolu pompalar kullanıldı. Artık akıllı sistem pompalar kullanılmaya başladı. Bunların kablolu olması çocukların şikayetlerine neden oluyordu. Loop sistemli kablosuz uygulamalar diyabetlilerin hayatına girdi” dedi.

Uzaktan Kontrol ve Akıllı Sistemler

Prof. Dr. Dündar, yapay pankreas olarak adlandırılan bu yeni sistemin, anne babaların cep telefonları üzerinden çocuklarının kan şekeri düzeylerini kontrol edebildiklerini ve gerekirse müdahale edebildiklerini belirtti. “Bu sistemi uzaktan da anne babalar cep telefonuyla kontrol edilebiliyor. Bu uygulamayı kullanan nadir merkezlerdeniz. Hasta sayımız giderek artıyor. Erişkin hastalara da uygulanabilir. Yapay zeka teknolojisi ile üretilen pompalarda pompa kendisi de kan şekerini algılayarak insülin ayarlamalarını kendisi yapıyor. Böylece hem çocuklar enjeksiyondan kurtulmuş oluyor hem de kan şekerleri daha düzgün hale geliyor.” diye konuştu.

Dört Çocukta Uygulandı

Son bir ayda dört diyabetli çocuğa uygulanan bu kablosuz insülin pompaları, ailelerin ve hastaların memnuniyetini kazanmış durumda. İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Doçenti Dr. Eren Er, bu sistemlerin çocukların hareket özgürlüğünü artırdığını belirtti. "Ailesi çocuk okuldayken kan şekeri değerlerine uzaktan erişip kontrol sağlıyor. Bu sistemden aileler de memnun. Pompaların kablosuz olması hareket kolaylığı sağlıyor. Günlük hayatta cep telefonuyla idare edilebiliyor. Dışardan çok fark edilmiyor. Pompaların küçülmesiyle gün içindeki yaşantıyı da olumlu etkiliyor" ifadelerini kullandı.

'Uyandırmadan Kontrol Ediyoruz'

Diyabet eğitim hemşiresi Perihan Yetim, ailelere ve çocuklara bu teknolojiyi kullanmayı öğretmek için eğitimler verdiklerini belirtti. "Diyabet teknolojileri sayesinde artık bu kadar delim yapmaya, enjeksiyon yapmaya gerek kalmıyor. 3 günde bir enjeksiyon yapan kablosuz insülin pompaları var. Ayrıca sürekli cilt altı kan şekeri ölçümü yapan sensörleri öğretiyoruz. 10 günde bir sensör değiştiriyor. 3 günde bir de insülin enjeksiyonu yapıyorlar" dedi.

Kerem Şahin'in babası Hakan Şahin ise insülin kalemlerinden kurtulduklarını belirterek, "Pompaya geçmeden önce insülin kalemleri kullanıyorduk. Bazen kılcal damara denk geliyor ve kanıyordu. Pompaya geçtikten sonra gece şekerim yükseldiyse bile annem ya da babam bir düğmeyle beni uyandırmadan şekerimi kontrol ediyor. Bir kez deliyoruz. İnsülini veriyoruz. Benim hoşuma gitti şekerim daha düzenli oldu. Okula telefonla gidiyorum. Diyabet olduğum için izin veriliyor. Yemeğimi ölçüyor, karbonhidratımı girip ona göre insülini veriyorum" dedi.

Akıllı Saatten Takip

Tip 1 diyabet tanısı iki yıl önce konulan 12 yaşındaki Öykü Beril Dağdelen, insülin pompalarının yaşamını nasıl değiştirdiğini anlattı. “Telefonla müdahalemizi yapıyoruz. Uykusuz gecelerimiz olmuyor. Gece sürekli parmaktan şeker kontrolü yapıyorduk. Bu şekilde çok rahatız. Gerekli eğitim aldık ama biraz maddi imkanlara bağlı. Devletimiz Tip 1 diyabetli çocuklar için bu sistemin bir kısmını karşılarsa çok memnun oluruz. Pompa ve sensörlerin aylık maliyeti 20-25 bin lira civarında” diye konuştu.

Bu yeni teknoloji sayesinde Tip 1 diyabetli çocuklar ve aileleri, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyük bir rahatlık yaşıyor. Yapay pankreas sistemleri, diyabet tedavisinde devrim niteliğinde bir adım olarak görülüyor.