İzmir'in Konak ilçesinde sağanak yağıştan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden 2 kişiyle ilgili davaya devam ediliyor. Davada, 13’ü tutuklu 42 sanık yargılanıyor. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi ve adli kontrol şartı kararının kaldırılmaması yönünde görüş belirtti.

NE OLMUŞTU?

12 Temmuz'da saat 18.00 civarında başlayan sağanak yağış, İzmir’in Bayraklı ilçesinde metrekareye 39,7 kilogram yağış düşürerek kent merkezi ve çevresindeki cadde ve sokakları suyla doldurdu. Yağış nedeniyle araç sürücüleri ve yayalar zor anlar yaşarken, sağanaktan korunmaya çalışan İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz, suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Deniz’i kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay da aynı akıma kapılarak yere yığıldı. İki kişi de hastaneye kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Özge Ceren Deniz Osmaniye'de, İnanç Öktemay ise İzmir'de toprağa verildi.

22.5 YIL HAPİS CEZASI

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi ve Gediz Elektrik yetkililerinin de aralarında bulunduğu 42 kişi hakkında ‘Taksirle öldürme’ suçundan dava açıldı. Sanıklar hakkında 15 yıl hapis cezası talep edilirken, suçun bilinçli taksirle işlenmiş olması nedeniyle cezaların yarı oranında artırılması istenerek, her bir sanık için 22,5 yıl hapis cezası talep edildi.

"İDDİALARI KABUL ETMİYORUM"

İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıklar yargılanmaya başlandı. Davanın dün görülen 2'nci duruşmasına, bugünkü 2'nci oturumla devam edildi. Konak'ta çalışma yapmadıklarını söyleyen taşeron firma yetkilisi Halit Özpelit, Demircan A.Ş. ile sözleşmeyi sözlü olarak sonlandırdıklarını söyledi. Özpelit, "Yaptığım sözleşmeyi sonradan hatırladım. Kısa süreli bir çalışmamız odu. Sonra sözleşmenin iptal olduğunu düşünerek geçen celsede 'Sözleşmem yok' dedim. Olay yerinde çalışmadım. Konak'ta başka yerde, Güzelyalı ve Karabağlar'da çalıştık. Demircan A.Ş., alt taşeron olarak bizle başka yerler için anlaştı. Sonradan para konusunda anlaşmazlık yaşayınca sözleşmeyi sonlandırdık. Demircanlar'ın cevabı, doğrudur. Ahmet Çelik'in beyanından bellidir. Onların işlerini bu dönemde takip eden Ahmet Çelik'tir. Aleyhimdeki iddiaları kabul etmiyorum" diye konuştu. Ardından dinlenen İnanç Öktemay'ın yeğeni Berfin Öktemay, "Amcam beni çocuğu olarak görüyordu. Şikayetçiyim" dedi.

"HAYVANLARIN ORADAN KAÇTIĞINI GÖRDÜM"

Sonrasında dinlenen tanık Fatih Ufak, "Olay yerinde esnafım. Olay günü başka yerdeydim. Sorun vardı, bildirmiştik. Defalarca Gediz Elektrik'e ihbarda bulunmuştuk" dedi. Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı, tanığa sorunun olay yerinde 5-6 yıldır sürdüğü yönünde polise verdiği ifadeyi sordu. Tanık Ufak, "Ocak ayında yoğun duman çıkınca Gediz Elektrik'i aradım. Geldiler, sorunu çözdüler. Isınma mazgaldan önce de oluyordu. Ama yoğun duman mazgaldan sonra yaşandı. Duman çıkınca insanların başına bir şey gelmesin diye yetkililere ihbarda bulundum. Hayvanlar, oradan geçerken irkilerek kaçıyordu. Ancak ölen hayvan görmedim. Hayvanların oradan kaçtığını görüp, merak ederek dokundum ve ısındığını fark ettim" diye konuştu.


 

Kaynak: AA