Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kazibe Koyuncu Demir, menopozun kadınların hayatında yalnızca üreme yetisinin sona ermesi olarak değil, bir geçiş süreci olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Demir, menopozun 45-55 yaşları arasında, kadınların hormon seviyelerinde meydana gelen değişikliklerle başladığını ifade ediyor. Bu sürecin, östrojen ve progesteron hormonlarının azalmasıyla birlikte fiziksel ve duygusal belirtileri beraberinde getirdiğini belirten Demir, menopozun yaşamın doğal bir parçası olarak karşılanması gerektiğini söylüyor.
Menopozun Üç Dönemi
Menopoz sürecinin premenopoz, menopoz ve postmenopoz olmak üzere üç aşamada ilerlediğini belirten Demir, bu dönemde adet düzensizlikleri ve gece terlemelerinin sıkça görüldüğünü ifade ediyor. Menopoz öncesinde görülen premenopozun 45 yaş civarında başladığını ve adet düzensizlikleri ile kendini belli ettiğini belirten Demir, bu sürecin, menopoz ve ardından gelen postmenopoz dönemi ile devam ettiğini dile getiriyor.
Demir, kadınların menopoz sürecinde sıcak basmaları, gece terlemeleri, uyku düzensizlikleri gibi belirtilerle karşı karşıya kalabileceğini ve bu belirtilerin bazı kadınlar için oldukça yoğun olabileceğini aktarıyor. Araştırmalar, menopoz döneminde kadınların yüzde 75’inin sıcak basmaları yaşadığını ve yüzde 53’ünün uyku problemi çektiğini gösteriyor.
Sağlıklı Bir Menopoz İçin Öneriler
Menopoz dönemini sağlıklı bir şekilde geçirmek için kadınlara çeşitli önerilerde bulunan Demir, hormon replasman tedavisinin sıcak basmaları ve vajinal kuruluk gibi belirtileri hafifletmeye yardımcı olabileceğini, ancak tedaviye başlamadan önce mutlaka uzman kontrolünde değerlendirme yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir beslenme düzeninin kemik sağlığını korumada önemli bir rol oynadığını belirten Demir, yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünlerinin bu dönemde tüketilmesini öneriyor.
Haftada en az 150 dakika orta şiddette egzersiz yapılmasının da menopoz sürecini olumlu etkilediğini belirten Demir, fiziksel aktivitenin kemik yoğunluğunu artırmanın yanı sıra ruh sağlığını da desteklediğini dile getiriyor. Menopoz dönemindeki stres ve kaygının yoga ve meditasyon gibi tekniklerle yönetilebileceğini, bu yöntemlerin zihinsel sağlığa olumlu katkılar sunduğunu aktarıyor.
Düzenli Sağlık Kontrollerinin Önemi
Doç. Dr. Demir, menopoz sonrasında kadınların kemik sağlığı, kalp hastalıkları ve meme kanseri gibi risklere karşı düzenli sağlık kontrollerine önem vermesi gerektiğini belirtiyor. Erken tanının bu risklerin önlenmesinde kritik olduğunu vurgulayan Demir, menopozun doğru bilgilendirme ve profesyonel destekle sağlıklı bir süreç olarak yaşanabileceğini ifade ediyor.
Kadınların bu dönemi fiziksel, zihinsel ve sosyal boyutlarıyla bir bütün olarak ele almaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Demir, menopozun yaşamın farklı bir evresine geçiş sunduğunu ve bu geçişi sağlıklı bir şekilde geçirmenin kadınlar için yeni fırsatlar yaratabileceğini belirtiyor.