Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde 109 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi davalarında sanıklar Tevfik Tepebaşı ve Ahmet Doğan'ın L Blok davasından tahliye edilmesine itiraz etti.

Onikişubat ilçesindeki Ebrar Sitesi'nde 18 blok yıkılmış, birçok insan bu felakette hayatını kaybetmişti. Ebrar Sitesi davaları ayrı ayrı görülmektedir. 11 Temmuz 2024 tarihinde Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ahmet Doğan ve Tevfik Tepebaşı'nın yurtdışı yasağı ve adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar vermişti.

"Tahliye Kararı Hukuka Aykırıdır"

Cumhuriyet Savcısı, tahliye kararının dayanağı olan bilirkişi raporunda sanıkların asli kusurlu olduğuna dair bir tespit yapılmadığını belirterek itiraz etti. Savcı, davaya konu olan binanın zemin kat ve asma katında ticari kullanım için tadilat yapıldığı, bu süreçte duvarların kaldırılmasının binanın deprem performansını olumsuz etkilediğini vurguladı. Ayrıca, bilirkişi raporunda zemin etüdü raporunun yetersiz olduğu ve sanıkların suçlamalara dair somut delillerin bulunduğu ifade edildi. Savcı, delillerin henüz tam olarak toplanmadığını ve adli kontrol tedbirinin yetersiz kalabileceğini belirtti. Bu nedenle, tahliye kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna vardı.

Mahkeme İtirazı Reddetti

Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcısı'nın itirazını reddetti. Mahkeme, sanıkların tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak, bilirkişi raporunun sanıkların kusur durumunu etkileyebileceğini ifade etti. Mahkeme, sanıkların adli kontrollerinin devam etmesine karar verdi.

Duruşmada Ne Olmuştu?

25 Ocak 2024 tarihinde L blok davasının ilk duruşmasında Ahmet Doğan, suçlamaları reddederek, “Buranın mühendisi, mimarı, ustası, yani yönetmeliğin getirdiği her şeyi yapılmıştır. Ben bir öğretmenim, inşaattan anlamam ama kooperatifte gerektirdiği bütün izinler ibralar, toplantılar her şey yapıldı. Tek bildiğim, asrın felaketinin adına yakışır bir şekilde çok büyük bir deprem oldu. Suçlu olmadığımı düşünüyorum. Allah böyle bir felaketi bir daha devletimize, milletimize, insanlığa yaşatmasın” demişti.

Kaynak: Cumhuriyet