Hayatımızda sık sık karşılaştığımız belirsizliklerle başa çıkmak zorundayız. Bu belirsizlikler bazen gelecekteki kariyer planlarımızı, bazen de yaşam süremizi bile etkileyebilir. Peki, hayatımızın ne kadar süreceğini tahmin edebilir miyiz? İşte burada devreye Kopernik’in “Ömür Denklemi” devreye giriyor. Ömür Denklemi, evrende özel bir konumda olmadığımızı ve zamanın herhangi bir anında ayrıcalıklı olmadığımızı söyler. Bu prensibe dayanan Yaşam Süresi Denklemi, geçmiş verilerle geleceğimizi tahmin etmemize olanak tanır.

Geçen gün sokakta yürürken yanımdan hızla geçen bir bisikletliyi gördüm. "Acaba bu kişi hayatında ne kadar daha bisiklet sürecek?" diye düşündüm. Elbette bu soruya kesin bir cevap vermek mümkün değil. Ancak, geçmiş deneyimlerinden yola çıkarak bazı tahminlerde bulunabiliriz. Örneğin, bisiklet sürmeye 10 yıl önce başlamışsa ve sağlık durumu iyiyse, muhtemelen 10 yıl daha sürecektir.

Bu örneği genişlettiğimizde, aslında kendi hayatlarımız için de benzer tahminlerde bulunabiliriz. Diyelim ki ben 25 yaşındayım ve sağlıklı bir yaşam sürüyorum. Ailemde genetik hastalıklar yok ve düzenli olarak spor yapıyorum. Bu bilgiler ışığında, muhtemelen ortalama ömrümü tamamlayabilirim. Ancak, hayatın belirsizliklerle dolu olduğunu unutmamak gerekir. Beklenmedik bir hastalık ya da kaza, tüm bu tahminleri altüst edebilir.

Geleceği tahmin etmek konusunda ilginç bir başka gözlem de şehirlerin yaşam süreleridir. Örneğin, İstanbul gibi tarihi şehirler binlerce yıl boyunca varlığını sürdürebilmiş. Ancak modern şehirlerin hızla değişen dinamikleri, bu şehirlerin ömrünü kısaltabilir. Özellikle çevre sorunları ve iklim değişikliği gibi faktörler, şehirlerin geleceğini tahmin etmede önemli rol oynar.

Geleceği tahmin etmek insanların çok sevdiği bir aktivite olsa da hayatın güzellikleri ve sürprizleri belirsizliklerinde saklıdır. Belki de en doğru yaklaşım, bilimsel verileri kullanarak geleceği öngörmeye çalışırken, bir yandan da anı yaşamaktır. Her nefes alışımızda bu belirsizliklerin tadını çıkaralım ve hayatın bize sunduğu sürprizlere açık olalım.