Dünyanın 3 yılına mal olan ve hala etkileri devam eden Corona virüsünün ardından bu kez de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ‘Maymun çiçeği virüsü’ için alarm verildi. Afrika kıtasında görülen ve ‘Maymun çiçeği’ olarak da bilinen ‘mpox virüsü’ nedeniyle küresel halk sağlığı için acil durum ilan edildi. DSÖ’den kasım ayında yapılan açıklamada en son 2022 yılında bir maymun çiçeği vakası kaydeden Güney Afrika’da bu yıl yeni bir salgın bildirildi. DSÖ’ye göre, sadece Afrika'da bu yıl virüsle bağlantılı 537 ölüm yaşandı, toplam vaka sayısıysa 15 bin 600'ü geçti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu güncel salgınla ilgili Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Maymun çiçeği ve Covid-19 ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil" demişti. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada ise, “14 Ağustos 2024’te Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen Acil Durum Komitesi Toplantısı’nın ardından M çiçeği (mpox) hastalığının uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğu açıklanmıştır. Özellikle Afrika kıtasında görülen M çiçeği (mpox) hastalığı vakasına Türkiye’de 2024 yılında rastlanmamıştır. Ülkemizde henüz herhangi bir kısıtlama veya ek tedbir ihtiyacı bulunmamaktadır. Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte, bilim kurulumuz ve sağlık altyapımızla süreç hassasiyetle takip edilmektedir. Güncel bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulacaktır” ifadeleri yer aldı.
“Temas yayılmayı artırır”
Afrika’da yayılan Maymun çiçeği hastalığının Türkiye için de risk oluşturabileceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Mustafa Torun, hastalığın çiçek hastalığına benzer bir hastalık olduğunun altını çizdi. Torun, hastalığın 1958 yılında ilk kez keşfedildiğini belirterek, “Salgın hastalıklar hücre içerisindeki RNA’lar nedeniyle hızla yayılır. Bu hastalık DNA içerisinde yayılabilecek bir hastalık. Dolayısıyla DNA virüsleri RNA’lar kadar hızlı bir salgın hastalık oluşturmaz. Ancak elbette önemli bir sorun. Bu hastalığın daha önce cinsel temasla yayılabildiği bilinmiyordu, şimdi bu ortaya çıktı. Yani yakın temasa dikkat edilmesi gerekiyor” dedi. Hastalığın kendisi için bir tedavi olmadığı ancak çiçek hastalığı için uygulanan ‘çiçek aşısı’nın yüzde 85 oranında koruma sağladığını kaydeden Torun, “Hastalık kendisini vücutta beneklerin oluşmasıyla gösteriyor. Bu benekler daha sonrasında kabarcıklara dönüşerek içleri su ile dolabiliyor. Hastalık yakın temasla bulaşabiliyor. Dolayısıyla mümkün mertebe el hijyenine dikkat edilmeli ve yakın temastan kaçınılmalı” ifadelerini kullandı.
“Salgın lokal ama tehdit büyük”
Hastalığın lokal bir bölgede yayılma gösterdiğini belirten İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Fahri Yüce Ayhan, bölgede daha önce de bir ‘Ebola’ salgını uyarısı verildiğini hatırlattı. Ayhan, bölgenin mevcut iç savaş, göç ve insan kaçakçılığı gibi sorunlarla uğraşmasının da halk sağlığının ikinci plana atılmasına neden olduğunu kaydederek, “Bu hastalık Covid’de olduğu gibi hızlı bir bulaşa neden olmaz. Ancak yakın temasla bulaşıyor olması yine de ciddi sorun teşkil ediyor. Bu noktada ülkelerin koruyucu sağlık hizmetlerini ön plana almaları ve özellikle bu bölgeden seyahat eden vatandaşlar ile ilgili önlemler almaları gerekiyor. Hastalığın yayılması 1 hafta ile 3 hafta arasında seyredebiliyor. Bu süre hastalığın yayılması için tehlike oluşturuyor. İzmir için yoğun bir nüfus hareketliliği olmadığı sürece yüksek bir risk yok ancak o bölgeye seyahat eden vatandaşlar ile ilgili önlemlerin yine de alınması önemli” diye konuştu.
“İEF ile risk artabilir”
Maymun çiçeği hastalığının İzmir için risk oluşturabileceğinin altını çizen Torun, yaklaşan 93’üncü İzmir Enternasyonal Fuarı nedeniyle hastalığın görülmesi halinde yayılmasının olası olduğunu söyledi. Torun, “Fuarlar ve kruvaziyer seyahatleri ile birlikte İzmir’de hastalık açısından risk oluşabilir. Yakın temastan kaçınmak çok önemli. Fuar alanında maske takılabilir. Çünkü hastalık solunum yoluyla da bulaşabiliyor. Aynı zamanda el hijyenine de çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.
“Mpox virüsü”nün belirtileri ve tedavileri neler?
Virüs, yaygın görülen çiçek hastalığına benzer bir hastalığa neden oluyor ve genellikle Afrika’da görülüyor. İlk belirtileri arasında ateş, baş ağrısı, şişlikler, sırt ağrısı ve kas ağrıları yer alırken, Ateş düştükten sonra, genellikle yüzde başlayıp vücudun diğer bölgelerine, en yaygın olarak da avuç içlerine ve ayak tabanlarına yayılan bir döküntü gelişebiliyor. Döküntüler aşırı kaşıntı ve ağrı yapabiliyor. Enfeksiyon kendiliğinden geçebiliyor olsa da hastalık süreci 14-21 gün aralığında sürebiliyor. Hastalığın bulaşması için enfekte olan kişiye ve giydiği kıyafetlere, havlulara ve çarşaflara temas edilmesi, döküntülere veya kabuklarına dokunulmasıyla, öksürme ve hapşırık yoluyla ve cinsel yolla bulaşabiliyor. Hastalığın henüz net bir tedavisi olmasa da çiçek hastalığı için kullanılan tedavi yöntemlerinin kısmen de olsa etkili olabileceği düşünülüyor.