Okulların açılmasına 1 buçuk aydan az bir süre kaldı. Öğrenciler için kayıt dönemi başlarken, bazı okullarda velilerden ‘bağış’ adı altında istenen kayıt paraları tepki çekiyor. Geçmiş yıllarda öğrenci velilerinden kırtasiye malzemesi talep edilirken, şimdi 15 bin ile 60 bin lira arasında değişen rakamlar isteniyor. Eğer öğrenci velisi, çocuğunu uzman bir öğretmenin sınıfına yazdırmak istiyorsa daha fazla para ödemek zorunda kalıyor. Bu durum yasal olmadığı gibi, öğretmenler arasında da ayrımcılık yaratıyor.

“Eğitim kamusaldır” 

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, velilerden bağış adı altında istenen ücretlerin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Öncelikle Türkiye’de 12 yıl zorunlu eğitim olduğunu hatırlatmak istiyorum. Zorunlu olan her şey kamusaldır ve ücretsiz olmakla yükümlüdür. Devletten aldığımız her kuruş maaş vergilendirilmiştir. Örnek verecek olursak, 1 lira maaş alıyorsak aslında almamız gereken ücret 2 buçuk liradır. Biz maaşımızın 1 buçuk lirasını devlete eğitim, sağlık, yol gibi hizmetler için vergi olarak ödüyoruz. Bu vergilerin karşılığı da okullarda çocuklarımızın ücretsiz nitelikli eğitim almasıdır. Böyle olmasına rağmen devlet başka bir tercihte bulunuyor. Büyük holdinglerin devasa vergi borçlarını affediyor ancak ekonomik krizi gerekçe göstererek okullara yardım etmiyor. Böylece okulların dönmesi için bağış adı altında para toplanıyor. Okul müdürleri, okullara para gönderilmediğini iddia ediyor” dedi.

Whatsapp Image 2024 07 31 At 11.26.17

15-20 bin TL’den başlıyor

Devlet okullarında velilerden kayıt için para alınmasının suç olduğunun altını çizen Kalafat, “Velilerin okullara fotokopi kâğıdı alması, sırasını, tahtasını yenilemesi veya başka ufak tefek yardımlar yapması anlaşılabilir bir durumdu. Ancak şu anda çok açıkça yaşanan bir saldırı var. Devlet okullarının kamusal niteliğini bozan, doğrudan özelleştirmeyi tarif eden bir sistemle karşı karşıyayız. Bahsettiğimiz velilerden okula malzeme istenmesi filan değil. Bazı okulların kayıt için velilerden 50-60 bin lira istediği bilgisi bize geliyor. Pazarlıkları 15-20 bin lira ile açıyorlar, öğretmen yarıştırıyorlar. Mesela bir çocuğumuz ilkokul birinci sınıfa yazılacak ve beş öğretmen var. Eğer siz uzman bir öğretmeni tercih ediyorsanız, 50-60 bin lira ödemeniz isteniyor. Bunlar çok acımasız rakamlar. Bu bir suç. Bunu istemek de suç, vermek de suç. Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir ülkede, 50 bin lira kayıt parası kabul edilebilir bir şey değil” dedi. 

Veliler ne yapmalı?

Öğrenci velilerinin böyle bir durumla karşılaştıkları anda şikayet etmeleri gerektiğini hatırlatan Kalafat, “Veliler şunu bilmeliler, bir lira ücret ödeme zorunlulukları yok. Böyle bir durumla karşılaştıklarında Milli Eğitim Bakanlığı il ve ilçe müdürlüklerine internet üzerinden şikâyet başvurusu yapabilecekleri gibi derneğimize de ulaşabilirler. Şikâyet bize ulaştığı anda gereken hukuksal süreci başlatıyoruz. Bu konu tartışmaya açık bir konu değil. Eğitim kamusaldır ve ücretsizdir. Bu mücadeleyi verdiğiniz anda müdürler para istemekten vazgeçiyor zaten. Çoğu zaman da kendileri doğrudan para istemiyor, okul aile birlikleri üzerinden taleplerini iletiyorlar. Veliyi veliye kırdırıyorlar” diye konuştu. 

Adrese dayalı eğitim sistemi

6 yaşına gelen her çocuğun, evine en yakın okula kayıt olma hakkının olduğunun altını çizen Kalafat şunları söyledi: “Bizim adrese dayalı bir eğitim sistemimiz var. 6 yaşına gelen her çocuğunun hangi okula gideceği sistemde bellidir. Evinize en yakın okula devlet sizi otomatik olarak atar. Kayıt adı altında kimse para isteyemez. Veliler haklarını iyi bilsinler. Okullarımızın bu kadar paraya da ihtiyacı yok. Kömürleri, doğalgazları zaten gönderiliyor. Toplanan paraların nereye gittiği belli olmuyor. Bankalarda okul aile birliklerini hesaplarında işletilen paralara dönüşüyor. Asla doğru bulmuyoruz.” 

Kaynak: Doğukan Fikri Fidan