Plankton, denizlerimizde özellikle Marmara Denizi'nde sıklıkla görülen ve genellikle ilkbahar aylarında deniz suyunun ısınmasıyla birlikte belirginleşen organizmalardır. Bu canlılar, denizlerimizin oksijen kaynağı olarak önemli bir rol oynarlar. Ancak zaman zaman, besin ve fiziksel koşulların uygun olduğu durumlarda aşırı çoğalabilirler. Bu aşırı çoğalma olayına "plankton patlaması" denir. Deniz suyu üzerinde yeşil, sarı, kırmızı, kahverengi veya beyaz renklerde görülen bu plankton patlamaları, genellikle kapalı koylar ve körfezlerde yoğunlaşır.

Plankton patlamalarının doğal döngüsü içinde olması normaldir ancak bazı durumlarda çevresel etkileri olabilir. Örneğin, okyanuslarda meydana gelen plankton patlamaları, atmosferden karbon dioksit temizleme konusunda önemli bir rol oynar. Kuzey Atlantik, okyanusların toplam karbon dioksit miktarının yüzde 20'sini temizleyebilir. Bununla birlikte, bu patlamaların aşırı boyutlarda olması ve uzun süre devam etmesi, deniz ekosisteminde dengesizliklere yol açabilir.

Bu patlamalar genellikle hızlı bir şekilde başlayıp sonlanabilir veya haftalarca sürebilir. Yüzlerce kilometrekarelik alanları kapsayabilirler ve suyun rengini değiştirecek kadar yoğun olabilirler. Bu durumlar, deniz yaşamını ve insan etkinliklerini etkileyebilir, özellikle balıkçılık ve deniz turizmi gibi sektörler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, plankton patlamalarının doğal döngüsü ile insan faaliyetleri arasındaki dengeyi korumak önemlidir.

Kaynak: Haber Merkezi