Dr. Aghayev, prostat kanserinin farkındalığının istenilen düzeyde olmadığını belirterek, özellikle erken evrede belirti vermeyen bu hastalığın ileri safhalarda sırt ağrısı ve solunum problemleri gibi semptomlara yol açabileceğini ifade etti. Bununla birlikte, en sık görülen belirtiler arasında idrar yaparken ağrı, idrarda kan görülmesi ve mesanenin tam boşalmaması hissi gibi üriner sorunlar yer alıyor. Ancak bu belirtilerin başka hastalıklarla da karışabileceğini vurgulayan Aghayev, düzenli kontrollerin hayati önem taşıdığını söyledi.

Prostat kanseri riskini artıran faktörlere dikkat çeken Dr. Aghayev, yaş, genetik yatkınlık ve obezitenin başlıca risk unsurları olduğunu belirtti. Özellikle ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan bireylerin daha yüksek risk altında olduğuna değinen Aghayev, siyahi erkeklerde bu hastalığın daha sık görüldüğünü aktardı. Beslenme alışkanlıklarının da risk üzerinde etkili olabileceğini belirten uzman, yeşil çay ve ıspanak gibi gıdaların riski azaltabileceğini, alkol tüketiminin ise artırabileceğini ifade etti.

Erken teşhisin önemine değinen Dr. Aghayev, PSA testinin prostat kanseri riskini değerlendirmek için en önemli testlerden biri olduğunu belirtti. Ayrıca, rektal muayene ve Multiparametrik Prostat MR Görüntüleme yöntemlerinin de teşhiste önemli rol oynadığını ekledi. Prostat biyopsisinin ise kesin tanı için gerekli olduğunu ifade eden Aghayev, bu işlemin ultrason veya MR eşliğinde yapıldığını söyledi.

Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Aghayev, hastalığın evresine göre cerrahi, radyoterapi, hormon tedavisi ve kemoterapi gibi farklı yaklaşımlar uygulanabildiğini belirtti. Erken evrede sıklıkla cerrahi yöntemlerin tercih edildiğini vurgulayan uzman, radikal prostatektomi ameliyatının açık, laparoskopik veya robotik olarak yapılabileceğini ifade etti. Ayrıca, bazı hastalarda aktif izlem yöntemiyle hastalığın düzenli olarak takip edilmesinin de bir seçenek olduğunu dile getirdi.

Muhabir: Murat Beşir Babaoğlu