Türkiye'nin son dönemde imzaladığı 4 milletlerarası anlaşma arasında öne çıkanı, küçük bir Afrika ülkesi olan Ruanda ile yapılan turizm anlaşması oldu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan bu anlaşma, 29 Mayıs günü Resmi Gazete'de yayımlandı ve dikkatleri üzerine çekti.
Anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti arasında turizm alanında işbirliğini artırmayı, geliştirmeyi ve teşvik etmeyi amaçlıyor. İki ülke arasında turizm eğitimi alanında bilgi alışverişi yapılacak, mesleki turizm eğitimi konusunda uzman kişilerin deneyimlerinden yararlanılacak ve iş birliği sağlanacak.
Ancak anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Ruanda'nın, İngiltere'nin düzensiz göçmenleri yolladığı bir ülke olması, kaçakların bu ülke üzerinden Türkiye'ye gelme endişesine yol açtı. Sosyal medyada "Ruanda" ifadesi gündeme oturdu ve kullanıcılar göçmen akınına karşı endişelerini dile getirdi.
Endişe Yaratan Uçuş Planları
Zafer Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın iddiasına göre, Ruanda'dan Türkiye'ye bir dizi uçuş planlanmıştı. İddialara göre, normalde üzerinden uçak bile geçmeyen Ruanda'dan birçok uçuş gerçekleştirilecek ve bu durum endişe yaratmıştı.
İYİ Partili Kürşad Zorlu'nun Meclis gündemine taşıdığı konuya ilişkin olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan yanıt istenmişti. Zorlu, İngiltere'nin Ruanda ile anlaşma yapmasının ardından, Ruanda'ya düzensiz göçmenlerin gönderilmesiyle ilgili bilgi talep etmişti.
Ruanda ile yapılan turizm anlaşmasının ardından Türkiye'nin beklentileri ve kazançları da merak konusu oldu. İYİ Partili Turhan Çömez, bu konuda TBMM Genel Kurulu'nda konuşarak, Türkiye'nin niçin bu anlaşmayı yaptığını sorguladı. Ayrıca, Ruanda'nın turist çekme potansiyeli konusunda da çeşitli şüpheler dile getirildi.
Özellikle LDP eski Genel Başkanı Cem Toker'in belirttiği gibi, dünyada Ruanda ile turizm antlaşması imzalayan başka bir ülke bulunup bulunmadığı da merak edilen konular arasında yer aldı.
Anlaşmanın Altında Yatan Strateji
Ancak Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın Kültür ve Turizm Bakanlığı Başdanışmanı Tayfun Topal'dan aldığı bilgilere göre, anlaşmanın amacı sadece turist çekmek değil. Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırmayı hedefleyen bir soft power stratejisi olarak değerlendiriliyor.