Şanlıurfa, kendine özgü mimari detaylarıyla dikkat çekiyor. Bu detaylardan biri olan kabaltılar, şehrin tarihi sokaklarını süslüyor ve önemli bir estetik değer taşıyor.

Şanlıurfa'da özellikle tarihi sokaklarda sıkça rastlanan kabaltılar, yaklaşık 5-15 metre uzunluğunda ve 3-4 metre genişliğindeki yapılar olarak öne çıkıyor. Bu yapılar, düz veya çapraz tonozlarla inşa edilmiş olup, üst kısımları genellikle ev olarak kullanılıyor.

Kabaltılar, yerel halk arasında "havara taşı" olarak bilinen malzemeden yapılıyor ve "altından yol geçen evler" olarak da anılıyor. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Gül Güler, kabaltıların geleneksel evlerin bulunduğu sokaklarda önemli birer mekan olduğunu belirtiyor.

Doç. Dr. Güler'e göre, kabaltılar özellikle sıcak iklimlerde dar sokakları birbirine bağlarken, ev sahiplerine ek oda imkanı sunuyor ve aynı zamanda iklimsel koruma sağlıyor. Şehrin sokaklarında bu yapılar, geleneksel mimarinin estetik mekanları olarak kabul ediliyor.

Şanlıurfa'daki kabaltılar, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor. Şehir merkezinin yanı sıra Birecik, Halfeti ve Siverek gibi ilçelerde de bulunan bu yapılar, İslam sanatının güzel örneklerini barındırıyor.

Güler, kabaltıların sadece Türkiye'nin farklı şehirlerinde değil, aynı zamanda yurt dışında da Balkanlar, Kudüs, Mısır ve Fas gibi ülkelerde de görüldüğünü vurguluyor. Bu yapılar, Şanlıurfa'nın kadim tarihini ve geleneksel mimarisini yansıtan önemli birer simge konumunda.

Kabaltılar, Şanlıurfa'da yaşayanların ve ziyaretçilerin hafızalarında yer eden, şehrin mimari zenginliğini ve kültürel derinliğini yansıtan önemli unsurlardan biridir. Bu yapılar, hem ev sahiplerine hem de şehri ziyaret edenlere estetik bir deneyim sunmaktadır.

Kaynak: AA