Volitan Global Kurucu Ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Ufuk Eren, sürdürülebilir bir sağlık sisteminin temellerini sağlam bir eğitim, davranış değişikliği ve teknoloji inovasyonu ile atılabileceğine vurgu yaptı. Eren, bu önemli açıklamaları Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) ile Türkiye Sağlık Platformu (TÜSAP) işbirliğiyle düzenlenen "Sağlık Hizmetlerinde Gelecek Vizyon Toplantısı"nda yaptı. Toplantı, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde gerçekleştirildi.

2030 Sağlık Hareketi Projesi ve Vizyon Raporu

Etkinlikte, Roche Türkiye'nin sponsorluğunda Volitan Global tarafından yürütülen 2030 Sağlık Hareketi Projesi kapsamında hazırlanan "Türkiye’nin Sürdürülebilir Sağlık Yolculuğunda 2030 Vizyonu ve Eylem Planı: Erken Teşhis, Koruyucu Sağlık ve Veri Yönetişimi" adlı rapor da tanıtıldı. Eren, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için erişim, kalite ve maliyet gibi üç temel unsurun ön planda tutulması gerektiğini belirtti.

Eğitim ve Bilinçlendirme: Sağlığın Temel Taşları

Eren, sağlıklı yaşlanmanın, kişisel sağlık sorumluluğu ile başladığını vurgulayarak, "Kişinin kendi sağlığını bilmesi ve sağlıksız olma nedenlerini anlaması gerekiyor. Bu da eğitimle sağlanabilir. Eğitim, çocuk yaşta anaokulu ve ilkokuldan itibaren başlamalıdır. Bu şekilde, erken yaşta sağlıklı yaşam bilinci kazandırabiliriz," dedi. Eren, erken teşhis ve tedavi stratejilerinin sağlık ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Türkiye’nin Yaşlanma Profili ve Ekonomik Etkileri

Türkiye’nin hızlı bir şekilde yaşlandığına dikkat çeken Eren, 60 yaş ve üstü yaş grubunun 2050'de nüfusun yüzde 20’sini oluşturacağını belirtti. Eren, "Sağlıklı yaşlanan bir toplum, iş gücüne katkı sağlar ve sağlık sistemine olan yükü azaltır. Sağlıksız yaşlanan bir toplumun ekonomik maliyeti karşılanamaz olur," şeklinde konuştu.

Veri Yönetimi ve Teknoloji İnovasyonu

Raporun önemli stratejilerinden biri olan veri yönetimine de değinen Eren, ülkemizdeki veri birikiminin sağlıklı yaşlanma politikaları için doğru bir şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi. Roche’un sağlık teknolojilerine destek vererek inovasyonu teşvik ettiğini ve bu yeniliklerin sürdürülebilir sağlık sistemine katkıda bulunmayı amaçladığını ifade etti. Eren, Roche’un ürettiği laboratuvar cihazları ve ilaçlarının yanı sıra akıllı sağlık sistemlerinin de bu amaca hizmet ettiğini belirtti.

Kamu-Özel Sektör İşbirliği

Eren, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak için kamu ve özel sektör işbirliğinin önemine vurgu yaparak, "Bu, topyekun bir hareket olmalıdır. Halk sağlığı kamunun sorumluluğundadır, ancak özel sektörle işbirliği yapılması gerekmektedir. Ülkemizin gelecekteki ekonomik başarıları için halkımızı sağlıklı yaşlandırmamız lazım," dedi.

Ufuk Eren’in vurguladığı gibi, sürdürülebilir bir sağlık sistemi için eğitim, teknoloji ve veri yönetimi kritik öneme sahip. Türkiye’nin sağlık alanında daha sağlam temellere dayalı bir gelecek inşa etmesi için hem kamunun hem de özel sektörün ortak çaba göstermesi gerektiği açıkça görülüyor.

Kaynak: AA