Ekonomi

Tekstilciden asgari ücret zammına 2 taksit önerisi

Tekstil sektöründe maliyetlerin yüzde 70 arttığına dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay, asgari ücrete yapılacak zammın Ocak ve Temmuz’da 2’ye bölünüp ödenmesini önerdi

Abone Ol

Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) Başkanı, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkan Yardımcısı Toygar Narbay kurun yüzde 40, maliyetlerin ise yüzde 70 arttğını söyledi. Sorunların devam etmesi durumunda ihracatçı firmaların pazar kaybedebileceklerini belirten Narbay, hali hazırda birçok firmanın müşteri ve pazar kaybetmemek için zararına satış yaptığını, ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirtti. Kur ve enflasyon uyumsuzluğu, yüksek faiz ve yüksek maliyet sorunu ile karşılaşılmasaydı çok daha iyi bir ihracat rakamı elde edebileceklerini kaydeden Narbay, “Eğer bu sorunlar devam ederse ihracatçı firmalar pazar kaybedebilir. Halen birçok firma müşteri ve pazar kaybetmemek için zararına satış yapıyor” diye konuştu. 

‘Çalışan desteği verilmeli’

Baskılanan kur nedeniyle TL bazlı maliyetlerin euro bazlı maliyetlerden yüksek olduğunu açıklayan Toygar Narbay, “Geçen yıl asgari ücret 8 bin 500 TL’ydi. Ama ikinci yarıda 11 bin 400 TL’ye çıktı. Kur yüzde 40, maliyetlerimiz ise yüzde 70’in üzerinde arttı. 2025 yılının ikinci yarısında rahatlamayı hissedecek olsak da eğer 2025 yılı için tek asgari ücret zammı yapılırsa şu ankinden daha zor süreç yaşarız. Bu nedenle asgari ücret zammının tek seferde yapılması yerine 2’ye bölünüp ocak ve temmuz aylarında yapılması çalışanlar ile firmaları rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı. Sektörde toparlanmanın 2025’in ikinci yarısında başlayacağını tahmin ettiklerini aktaran Narbay, “Cazibe Merkezleri ve Kalkınmada öncelikli bölgelerde; çalışan başına yüzde 25 oranında direk asgari ücret desteği verilmesi, bölgede emek yoğun sanayiinin hızla gelişmesini sağlayacak yatırımları hızlandıracak” sözlerine yer verdi. Narbay, enflasyonla uyumlu kurun tesis edilinceye dek ihracat bozum kurunda desteğin yüzde 2 seviyesinden yüzde 10 seviyesine çıkartılmasının da maliyet kaynaklı hasarı azaltacağının altını çizdi

‘Gerçeği yansıtmıyor’

Rekabetçiliğin arttırılması için EYT nedeni ile emekli olan çalışanların iş hayatına dönmeleri ve tecrübe kaybının önüne geçilmesi için vergi ve sigorta primlerinde indirim sağlanmasını isteyen Toygar Narbay, “Yeşil dönüşüm, dijitalleşme gibi konularda destek programları hazırlanmalı. Bu düzenlemeler ile sektörün ihracat ve istihdamının önemli ölçüde artacağını söyleyebilirim” dedi. Kamuoyunda ‘tekstil ve hazır giyim sektörü yurtdışına kaçıyor’ türü haberlerin yer aldığını, yaratılan algının tam olarak gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Narbay, Mısır’ın hazır giyim ihracatının 2020-2023 yılları arasında 1,5 milyar dolar seviyesinden 2,4 milyar dolar seviyesine, Fas’ın 2,3 milyar dolar seviyesinden 3.2 milyar dolar seviyesine gelirken aynı dönemde Türk hazır giyim endüstrisinin ihracat rakamını 16 milyar dolardan 18 milyar dolara çıkardığını vurguladı. 

‘Farka rağmen bırakmıyor’

Türk hazır giyim sektöründeki firmaların; ucuz ve yüksek adetlerde üretim yapan Uzakdoğu ve Kuzey Afrikalı rakiplerinin aksine, katma değerli ürünler ve koleksiyon sattıklarını, marka ve dağıtım kanallarına yatırım yapmaya başladıklarını belirten Narbay, “Türk Hazır Giyim üreticileri olarak bizler güçlü tekstil sanayiimiz ile hızlı, kaliteli ve müşteri beklentilerine uygun üretim yapabilme kabiliyetine sahibiz. Bunun yanı sıra ülkemizin coğrafi avantajı nedeni ile Avrupa’ya yakın olması müşterilerimizin gözünde bizleri vazgeçilmez kılıyor. Global alıcıların bu nedenlerden dolayı Türkiye’den yaptıkları alımlarda rakip ülkelere göre daha fazla bir marj ödemeye hazır olsalar da rakiplerimiz ile aramızda oluşan yüzde 50 fiyat farkı hem bizleri hem de bizden vazgeçmek istemeyen müşterilerimizi zor duruma sokuyor” dedi. 

‘Potansiyelimiz var’

Türk Hazır Giyim sektörünün önümüzdeki 10 yılda çeşitli fırsatlarla karşılaşacağını söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay, “Türkiye’nin en büyük büyüme potansiyeline sahip 3 ülke arasında yer alıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörünün 30 milyar dolar ihracat ve 50 milyar dolar üretim büyüklüğüne sahip, son 20 yılda 30 milyar doların üzerinde yatırım ve bir milyon kişiye istihdam sağladı. Cari açığın kapanmasına yaklaşık 15 milyar dolar pozitif katkı sağlayan sektörün içeride ürettiği ve iç pazarda tüketilen 10 milyar doların üzerindeki hazır giyim üretimi ile bir bu kadar ithalatı da önledi” ifadelerini kullandı.