Türk Müziği'nin tarihi bu arşivde -
Timuçin Çelebi
Bir radyo programın düşünün ki, 25 yıl boyunca aralıksız olarak 2624 kez yayınlanmış ve bu özelliğiyle “Guinnes Rekorlar Kitabı”na girmiş olsun. Klasik Türk Müziği bestekarı, öğretim üyesi merhum Ali Rıza Avni’nin TRT İzmir Radyosu’ndaki unutulmaz “Ses ve Saz Dünyamızdan” programından söz ediyorum. 1961-1986 yılları arasında yayınlanan program, akşam saatlerinde bizim evin de gediklisiydi. Çocuk kulağımda Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Münir Nurettin ve daha nicelerinin yer etmesini bugün gibi hatırlıyorum.rn rnrnPaha biçilmez değerdern rnTürk müziğine bu programla ve bestelediği eserlerle büyük katkıda bulunan Ali Rıza Avni’yi 29 Mart 1995’te yitirmiştik. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı’nın ilk hocalarından olan Ali Rıza Avni, elindeki paha biçilmez değerdeki arşivini konservatura bağışlamıştı.rn rnTam ismiyle Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Görsel ve İşitsel İhtisas Arşivi, öğrencilerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların hizmetinde şimdi. Tüm verilerin dijital ortama aktarıldığı arşivde şu an, yaklaşık 2 bin ihtisas kitabı, 2 bin taş plaktan aktarılmış dijital kayıt, bin adet benzersiz fotoğraf, 900 adet bitirme çalışması, 67 tane taranmış dergi, 25 bin Türk Sanat Müziği ve 6 bin Türk Halk Müziği notası yer alıyor. Öğrenciler, akademisyenler, tüm müzikseverler http://dtmkarsiv.ege.edu.tr adresinden arşive ulaşabiliyor.rn rnrn(Prof. Dr. Hakan Cevher)rnrn“Gençler, bizi bulur”rnrnTürkiye’nin ilk Türk Sanat Musikisi Profesörü olan, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Müdür Vekili Prof. Dr. Hakan Cevher, arşivdeki her eserin birbirinden kıymetli olduğunu belirterek, “Arşivimizde maddi ve manevi kıymeti birleştiren eserlerden biri Tamburi Cemil Bey’in plaklarıdır. Elbette hepsi çok kıymetli ama Cemil Bey’in plakları Türk Musikisi camiasında özel yeri olan plaklardır. Ayrıca Ali Rıza Avni’nin “Ses ve Saz Dünyamızdan” programının 25 yıllık kayıtları da mevcut. Bizde böyle kıymetli bir arşivi korumak için elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz. Taş plakları ve eski makara bantları klima düzeninin kurulduğu özel bir odada saklıyoruz. Arşivin bozulmaya uğramadan tümüne en kolay biçimde ulaşılabilmesi ve istifade edilebilir olması için de ayrıca çalışmalarımız sürüyor. Ben bir kez daha emek veren tüm hocalarımıza ve akademisyen arkadaşlarımıza böyle bir arşivi Türk Musikisi’ne kazandırdıkları için teşekkür ediyorum” diyor.rnArşivin sadece Türk Sanat ve Halk Müziği’ne dair bağışları kabul ettiğini belirten Prof. Dr. Hakan Cevher, bağış kabul etmeye devam ettiklerini de ekledi. Gençlerin Türk Musikisi’nden uzak olmasını bir sorun olarak görmeyen Prof. Dr. Hakan Cevher bu konuda da şöyle diyor: “Gençler hareketli ve dinamiktir. O günün koşullarındaki her şeyi alır ve tüketir. Genç olgunlaşır ve nihayet bizi bulur.
Yorumlar