Siyaset

Ümit Özdağ'dan Almanca açıklama! İşte bakın Almanlara ne dedi?

Abone Ol

Ümit Özdağ'ın Almanca açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Global ısınma ile birlikte küresel göç hareketleri de artmaktadır. İlerleyen 50 yıl boyunca, modern tarihte daha önce hiç yaşanmamış kadar büyük mülteci akışları göreceğiz. Bu göç hareketlerine katılacak göçmen sayısı 300 milyon ile 1.2 milyar insan arasında değişecektir. Son yıllardaki yüksek rakamlar göz önüne alındığında, bu sürecin şu anda büyük bir göç dalgasının başlangıcı olarak kabul edilebileceği söylenebilir. Suriye'deki iç savaş sonrası yaşanan mülteci akışları ve en azından kısmen küresel ısınmaya bağlı olan Afrika'dan gelen göçlerin ardından, yine yüksek sayılarda insanların hareket etmeye devam etmesi beklenmektedir.

AB ülkeleri, özellikle Orta Doğu ve Asya'dan gelen göçü Türkiye-Bulgaristan ve Türkiye-Yunanistan sınırlarında bir tür "Avrupa Duvarı" ile durdurmaya çalışıyor. Ancak Türkiye, suyla değil mültecilerle dolu bir tür ortaçağ hendek olarak nitelendiriliyor.

AB, Orta Doğu ve Asya'dan gelen göçmenlerin Türkiye'ye girmesini durdurmaya ve AB ülkelerine kaçan bazı mültecileri geri kabul anlaşması ile Türkiye'ye geri göndermeyi siyasi bir hedef olarak belirliyor. Bu kısa vadeli bir çözüm gibi görünse de, bu, Türkiye ve Avrupa için hem orta hem de uzun vadede büyük sorunlar yaratacak bir yanılsama çözümüdür.

Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kafkasya ve Balkanlar arasında bir köprüdür. Avrupa İstanbul'da sona ererken, Kafkasya Erzurum'da, Orta Doğu Gaziantep ve Hatay'da son bulur. Ancak şu anki mültecilerin çoğu Türkiye'de kalırsa, 15 yıl sonra Orta Doğu, Türkiye/Edirne, Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarında sona erecektir.

Suriye ve Orta Doğu'daki herhangi bir başka siyasi, ekonomik ve jeopolitik kriz, Avrupa kıtasını çok daha derin ve geniş etkileyecektir. AB, Türkiye'nin "Pakistanlaşması" ve Güney Türkiye'nin "Afganistanlaşması" gibi olumsuz sonuçların hepsini yaşayacaktır. Çözüm, tüm mültecileri Türkiye'de toplamak ve Türkiye'yi Orta Doğu bir devlet haline getirmek değil, "Anadolu Duvarı" ile "Avrupa Duvarı"nı güçlendirmekten geçer: Mültecilere Türkiye'den kendi ülkelerine dönmeleri için teşvikler sunulurken, aynı zamanda Türkiye'nin Doğu ve Güney sınırlarında illegal geçişleri imkansız hale getirerek Avrupa'nın korunmasını sağlamak.

Seçim Partisi, kontrolsüz göçe karşı yeni savunma stratejisinin Türkiye ve AB'nin ortak çıkarlarına uygun olduğuna ve bölgesel ve küresel istikrara büyük katkı sağlayacağına inanmaktadır. Avrupalılar bu yeni ve yapıcı çözüm önerilerini düşünmelidirler.