Güncel

Türkiye Psikiyatri Derneği'nden İsrail- Hamas çatışmasına ilişkin açıklama: 'İnsanî değerler yok edilmesin'

Türkiye Psikiyatri Derneği, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara dair önemli bir açıklama yayımladı

Abone Ol

Türkiye Psikiyatri Derneği, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara dair önemli bir açıklama yayımladı. Açıklamada, sivil katliamların ve insan hakları ihlallerinin sert bir şekilde kınandığı, Filistin halkının haklarına ve mücadelesine dikkat çekildi. Dernek, çatışma ve şiddetin neden olduğu psikolojik etkilere vurgu yaparak, bölgedeki acı gerçeklere dikkat çekti.

Türkiye Psikiyatri Derneği'nden İsrail- Hamas çatışmasına ilişkin açıklama

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin yazılı açıklamasında, sivillerin öldürülmesi, masum insanların katledilmesi ve rehin alınmasının insanlık değerlerine aykırı olduğuna vurgu yapıldı. Ayrıca, Orta Doğu'daki egemen güçlerin paylaşım savaşlarına dikkat çekilerek, İsrail'de sivillere yönelik saldırıları kabul etmedikleri ve Gazze'nin ablukaya alınmasını şiddetle kınadıkları ifade edildi. Dernek, temel yaşam ihtiyaçlarının kısıtlanarak insanların yerlerinden edilmesini ve Filistin halkının haklarının yok sayılmasını asla kabul etmediklerini belirtti.

Açıklamada, Ortadoğu'nun egemen güçler tarafından savaşa sürüklendiği, bu sürecin insani acılara neden olduğu ve psikolojik travmaların arttığına dikkat çekildi. Türkiye Psikiyatri Derneği, çatışmanın yol açtığı psikolojik etkilerin azaltılması ve insanların ruhsal sağlığının korunması gerekliliğine vurgu yaptı.

Türkiye Psikiyatri Derneği'nden açıklama;

"Herkes için evrensel bir insan hakkı olarak ruh sağlığı teması ile kutlamaya çalıştığımız 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü ve Ruh Sağlığı Haftası, ruhsal sağlık açısından asla istemediğimiz olaylara, acı haberlere tanıklık ettiğimiz bir ana dönüştü. Masum insanlar katledildi, rehin alındı, sivil yerleşim yerleri bombalandı. Savaş, terör saldırıları, sivillerin hedef alındığı çatışmalar, yerinden edilme, alıkonulma ve işkence gibi insanı, birlikte yaşamaya dair değerleri, ruhsal sağlığı hiçe sayan bir yıkım halini aldı.

Bilinmelidir ki savaşın ve terörün olduğu yerde, insanların barış içinde onurlu yaşam hakkı olmadan sağlıktan ve ruhsal sağlıktan bahsedilemez.

Egemen güçlerin Ortadoğu halkları üzerine çıkarcı ve değerden yoksun müdahaleleri geçmişte Irak’ta yüzbinlerce insanın ölümüne neden olduğu gibi bugün de aynı güçlerce sınırları ve halkları hedef alan saldırıları meşrulaştıracak koşullar yaratılmakta, savaşı tüm bölge ülkelerine yayacak savlar dillendirilmektedir. Filistin yerleşim yerleri yanında Lübnan, Suriye, İran savaş bölgeleri olarak tanımlanmaktadır.

Filistin Halkının özgürlük mücadelesi, Birleşmiş Milletler kararlılarına rağmen verilmeyen hakları, yaşadıkları coğrafyada mülteci konumuna gelmeleri yaşadığımız yüz yılın en karanlık noktalarından biridir. Hiçbir sav Filistin Halkının onurlu mücadelesini değersizleştiremeyeceği gibi hiçbir ulvi değer de masum insanlara yönelik saldırıları ve kime karşı olursa olsun insanlık dışı muameleleri haklı göstermez.

Bu açıdan İsrail’de sivil insanlara yönelik saldırıları kabul etmiyoruz. Bu saldırıları ve sivillerin rehin alınmasını kabul etmediğimiz gibi Gazze’de binlerce insanı yok sayan ve katleden zihniyeti, Gazze’nin ablukaya alınmasını, temel yaşam ihtiyaçlarının kısıtlanarak ve insanlar yerlerinden edilerek yıkıcı bir kuşatma ve imha hareketine dönüşmesini, Filistin Halkının ve haklarının yok sayılmasını, Ortadoğu’nun egemen güçlerce bir savaşa sürüklenmesini de asla kabul etmiyoruz.

Unutmayalım ki savaş bir halk sağlığı ve ruh sağlığı sorunudur.

Her zaman söylediğimiz gibi, savaşsız, sömürüsüz, eşitlikçi, tüm hakları ile insanların güven içinde yaşadıkları, terörün ve şiddetin olmadığı sağlıklı bir gelecek dileği ile…"

En güncel haberler için tıklayınız