Dr. Hraloğlu, sepsis hakkında önemli bilgiler ve alınması gereken tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.
Sepsisin, bakteri, virüs, mantar veya parazitlerin neden olduğu enfeksiyonların vücutta aşırı ve kontrolsüz bağışıklık tepkisine yol açtığını belirten Dr. Hraloğlu, bu durumun organ yetmezliklerine ve tedavi edilmezse ölüme yol açabileceğini söyledi. Sepsisin en büyük riskinin hızla kötüleşmesi olduğunu belirten Hraloğlu, “Kısa bir sürede sağlıklı görünen bir kişi, ciddi bir hayati tehlike ile karşılaşabilir” dedi.
Risk altında olan gruplara değinen Dr. Hraloğlu, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, yaşlılar, bebekler, kronik hastalığı olanlar ve yoğun bakım ünitelerinde tedavi görenlerin sepsise karşı daha savunmasız olduğunu ifade etti. Ancak, sağlıklı bireylerin bile basit bir enfeksiyon sonrası sepsise yakalanabileceğini vurguladı.
Sepsisin belirtileri genellikle diğer enfeksiyonlardan ayırt edilemeyebileceğini belirten Dr. Hraloğlu, dikkat edilmesi gereken bazı anahtar işaretleri sıraladı: “Yüksek ateş veya düşük vücut ısısı, hızlı nabız ve nefes alışı, bilinç bulanıklığı, yorgunluk, şiddetli ağrı ve halsizlik bu belirtiler arasında yer alır. Bu belirtiler hızla kötüleşebilir, bu yüzden acil müdahale şarttır” dedi.
Sepsis tedavisi genellikle yoğun bakımda antibiyotik ve sıvı desteği ile gerçekleştiriliyor. Erken tanı ve müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu belirten Dr. Hraloğlu, sepsisi önlemenin önemine değindi. “Basit hijyen kurallarına dikkat etmek, aşıları güncel tutmak ve enfeksiyon belirtilerini ciddiye almak sepsisi önlemenin başlıca yollarıdır” şeklinde konuştu.
Son olarak, Dünya Sepsis Günü’nün amacının sepsis hakkında farkındalık oluşturmak ve sağlık çalışanlarına eğitimlerin önemini vurgulamak olduğunu belirten Dr. Hraloğlu, “Sepsisle ilgili farkındalığın artması, hastalıkla mücadelede en etkili yollardan biridir. Bu özel günde, sepsisle savaşan hastaları, sağlık çalışanlarını ve kaybettiklerimizi anarken bilinçlenmek ve bilinçlendirmek için adımlar atmalıyız. Çünkü sepsis yalnızca bir enfeksiyon değil, aynı zamanda hayati bir tehdittir” dedi.
