Sağlık

Uzmanlar uyarıyor: Bu hastalık kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülüyor!

Abone Ol

Nöroloji Bölümü Hekimi Prof. Dr. M. Zülküf Önal, Multipl Skleroz (MS) hastalığının genellikle genç erişkinlerde, 20-40 yaş aralığında teşhis edildiğini belirtti. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülen MS, merkezi sinir sistemini etkileyen kronik bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Beyin ve omurilikteki sinir hücrelerinin etrafını saran miyelin kılıfının hasar görmesiyle ortaya çıkan bu hastalık, sinir sinyallerinin iletimini bozarak çeşitli fiziksel, zihinsel ve psikiyatrik sorunlara yol açıyor.

MS hastalığının beyin ve omurilikte inflamasyon odakları ile seyreden otoimmün bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Önal, bağışıklık sisteminin normalde bakterilere ve virüslere karşı vücudu korumak için saldırırken, bu hastalık sürecinde vücudun sinir sistemine karşı atağa geçtiğini belirtti. Önal, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve viral enfeksiyonların da hastalığın gelişiminde rol oynadığını ifade etti. Ailesinde MS bulunan bireylerde hastalığın görülme oranının daha yüksek olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Önal, MS hastalığının gelişimi hakkında bilgi vererek, miyelin kılıfı ile sarılı olan sinir liflerinin inflamasyon sürecine bağlı olarak harabiyete uğradığını ve hastanın yakınmalarının ortaya çıktığını belirtti. İyileşme döneminde miyelin kılıfın yeniden iyileştiğini ve sinir liflerinin tekrar çalışmaya başladığını, ancak inflamasyon sürecinin tekrarladıkça sinir liflerinde kalıcı hasara neden olan skar dokusuna yol açtığını söyledi. MS hastalığının seyrinin dört şekilde ilerleyebileceğini aktardı: iyileşen-tekrarlayan tip, sekonder ilerleyici tip, primer ilerleyici tip ve iyi huylu tip.

Hastalığın belirtilerinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Önal, en yaygın belirtileri görme kaybı veya bulanık görme, kas güçsüzlüğü ve koordinasyon bozuklukları, karıncalanma ve uyuşma, denge problemleri ve baş dönmesi, yorgunluk ve aşırı halsizlik, konuşma ve yutma güçlükleri olarak sıraladı. MS'in kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, hastalığın seyrini yavaşlatan, belirtileri hafifleten ve yaşam kalitesini artıran çeşitli tedavi yöntemleri mevcut. Bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar, fizik tedavi, rehabilitasyon programları ve semptomlara yönelik tedaviler ile düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi bu yöntemler arasında yer alıyor.

Prof. Dr. Önal, MS hastalarının tedavi planına sadık kalmasının, düzenli doktor kontrollerini aksatmamasının, egzersiz ve rehabilitasyon programlarına katılmasının, psikolojik destek alarak stresi azaltmasının, sağlıklı ve dengeli beslenmesinin ve sigara ile alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmasının önemine dikkat çekti.