30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki Sisam-İzmir depreminin üzerinden dört yıl geçti. O gün, 119 kişi hayatını kaybetmiş, bin 34 kişi yaralanmıştı. Deprem sonrası evlerini ve sevdiklerini kaybedenlerin yaraları hala sarılamadı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ve İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Kurucu Başkanı Haydar Özkan, depremin dördüncü yıldönümünde kritik açıklamalarda bulundular.
Sözbilir, Türkiye’nin son 100 yılda yaşanan büyük can ve mal kaybına rağmen depreme dirençli olmadığını vurguladı ve İzmir'in depreme karşı hazırlık yapmadığını belirtti. Ayrıca, Ege Denizi'ndeki tsunami riskine de dikkat çekti. Özkan, şehirdeki 80 bin arızalı konuttan yalnızca 5 bininin sorunlarının giderildiğini ifade ederek, devletin daha fazla destek sağlaması gerektiğini vurguladı. Birçok ailenin zorlu bir süreçten geçtiğini ve bazı ailelerin evlerini sattığını dile getirdi.
'Türkiye depreme dirençli değil'
Prof. Dr. Sözbilir, son yüzyılda yaşanan büyük can ve mal kaybına rağmen Türkiye'nin hala depreme dirençli bir ülke olamadığını belirtti. Her büyük deprem sonrası bir seferberlik başlatıldığını ancak bunun yeterli olmadığını vurguladı. İzmir'in 6,0 ve üzeri bir deprem için hazırlıksız olduğunu ifade eden Sözbilir, “Karşıyaka, Bayraklı, Bornova, Konak, Altındağ, Işıklar, Pınarbaşı, Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe gibi bölgelerdeki binaların önemli ölçüde hasar göreceği ve buna bağlı çok sayıda can ve mal kaybının yaşanacağı öngörülüyor.” dedi.
'Tsunami tehlikesi mevcut'
İzmir'de 17 diri fay hattının bulunduğunu ve bu fayların 6,0 ile 7,2 büyüklüğünde yıkıcı depremler üretebileceğini belirten Sözbilir, olası bir depreme karşı risklerin azaltılması için sismik tehlike kaynaklarının iyi tanınması ve bina envanterinin güçlendirilmesi gerektiğini anlattı. İzmir’in Ege Denizi’ndeki tsunami tehlikesi nedeniyle daha fazla dikkat gerektirdiğinin altını çizen Sözbilir, Türkiye’nin jeolojik yapısının depremleri kaçınılmaz hale getirdiğini ifade ederek, “Bilinçli bir strateji geliştirmek zorundayız. Yer bilimleri ile desteklenmiş bir bilgi birikimine, 7'den 70'e deprem bilincine, sürdürülebilir bir deprem politikasına ve deprem alanında uzmanlaşmış mühendislik hizmetlerine ihtiyaç var.” diye konuştu.
'80 bin konut çözüm bekliyor'
İZDEDA Kurucu Başkanı Haydar Özkan da, dört yıl geçmesine rağmen yaraların hala sarılmadığını belirterek, “Deprem sonrası 80 bin arızalı konut var, bunlardan sadece 5 bininin sorunları çözüldü.” dedi.
Kalan konutların kaderine terk edildiğini vurgulayan Özkan, “Depremzedeler, devletin kentsel dönüşüm kredisine yüksek faiz oranları nedeniyle zorluk yaşıyor. Bazı aileler konutlarını sattı, bazıları ise devlet desteği bekliyor.” ifadelerini kullandı. Özkan, ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel’in sorunların çözümünde büyük destek sağladığını belirtti.
'İzmir pilot il olarak seçildi'
2022 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı, İklim ve Afetlere Dirençli Şehirler Projesi çerçevesinde Dünya Bankası ile 512,2 milyon Dolar kredi sözleşmesi imzalamıştı. 2024 Temmuz ayında ise İzmir, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Dünya Bankası protokolü kapsamında 330 milyon 500 bin Euro bütçe ile pilot il olarak seçildi. Özkan, “Dünya Bankası fonu aracılığıyla kredi tanımlandı ancak bu destekten, inşaatına başlamış olanlar yararlanamıyor.” diyerek devletin bu konuda daha fazla destek sağlamasını talep etti.