Ekonomi

Vatandaş korkunca balık tezgahta kaldı

Balık sezonunun açılmasına rağmen İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin vatandaşı balıktan soğuttuğunu söyleyen İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Çakan, “Vatandaş korkudan balık almaz oldu, satışlar çakıldı” dedi

Abone Ol

Türkiye’de 15 Nisan’da başlayan balık av yasağı 1 Eylül’de sona erdi. Denizlerde av yasağının kalkmasıyla birlikte balıkçılar mezatları yapmaya başladı. Tezgahlar balıkla doldu taştı, balık fiyatları düştü. Ancak Egeli balıkçılar, satışların düşük olması nedeniyle av sezonuna umduğu gibi başlayamadı. İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümleri, kirlilik ve kötü koku, İzmir halkını tedirgin ettiği için balık almayı tercih etmiyor. Balık satışlarının dibe vurduğunu belirten İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, “İzmir'de gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetleri genellikle açık deniz avcılığına dayanmakta olduğundan bu durum tüketici sağlığı açısından bir tehlike unsuru oluşturmuyor. İnsanlarda önyargı var. Balık rekoltesi çok ama satışlar çok kötü” dedi.

‘Dibe vurduk’

Balık sezonu açılmasına rağmen satışların çok kötü olduğunu vurgulayan Çakan, “Bizde satışlar şu anda dibe vurmuş durumda. Körfezdeki kirlilik ve koku bizde çok büyük bir yara açtı. İnsanların balığa karşı bakış açısı çok kötü. Bir türlü toparlayamadık. Karadeniz'de palamut balığında, satılmada sıkıntı yok ama Ege Denizi'ndeki balıklarda sıkıntı var. İzmir Körfezi'nde 1979 yılından beri balık avcılığı yasak. Körfezde sadece olta balıkçılığına izin veriliyor. Endüstriyel dediğimiz gemilerin avlanması, avcılığa kapalı bir alan. Ama işte bu ölümler olduğu zaman insanlar onu bilmiyor. Biz zaten açık deniz avcılığı yapıyoruz Körfez'le alakalı bir durum yok. Ama insanlarda ön yargı var. Maalesef bunu kıramadık” diye konuştu. Balıkların rekoltesinde bir sıkıntı olmadığını aktaran Çakan, “Av sezonunun en bol olduğu bir sene yaşıyoruz. Avcılık iyi. Rekolte de çok yüksek. Balıkların çoğu İzmir’den İç Anadolu'ya, Karadeniz'e gidiyor. Karadeniz'e sadece palamut var ama hamsi gibi balıklar buradan gidiyor. Balıkları dışarıya satamasak sektör daha kötüye gidecek. Satışlar 3’te 1 oranına düştü. Zaten bu kadar düşmüş olmasaydı fiyatlar bu denli inmezdi” ifadelerini kullandı.

‘En ucuzu balık’

Palamut fiyatlarının 100 TL’ye kadar düştüğünü belirten Çakan, “Pazar satışlarında 1 kilogram palamut 100 TL. Hamsi, sardalya 50-80 TL arasında. Piyasada şu anda et anlamında en ucuz ürün balık. En doğal ürün olan balık sebzeden, domatesten bile daha ucuz ama maalesef halkın tüketimini artıramıyoruz. Pazarlarda daha önce mesela bir pazarcı bizden 100 kasa Buca pazarında balık satıyorsa, şu anda 10 kasa satıyor. Karşıyaka'da 70 kasa satıyorsa, şu anda 5 kasa satıyor. Balık fiyatlarının enflasyonla ya da herhangi ekonomiyle çok alakası yok. Bizim ürünün fiyatlarını arz talep meselesine bakıyor. İzmir'deki balık hali, Türkiye'nin en büyük hallerinden biri. Menşeisi belli olmayan hiçbir ürün buraya giremez de satılamaz da” ifadelerini kullandı.

‘Yerelde sıkıntı yok’

Urla'da balıkçılık yapan Urla İskele Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Temiztepe ise yerelde satış yaptıkları için Körfez’deki ölümlerden çok etkilenmediklerini söyledi. Temiztepe, “Balık halinde satışların az olduğuna dair sıkıntıları duyuyoruz ama bizim burada müşteri bizi biz onları tanıdığımız için satışlar normal seyrinde devam ediyor. İskele, Çeşmealtı, Özbek tarafında birçok balıkçı kendi balığını tutuyor. Dışarıdan pek balık gelmediği için vatandaş güvenerek alıyor. Palamut şu anda 100 TL civarında. Kefal ve barbun zamanı olduğu için onlara da talep geliyor. Fiyatlarımız geçen seneyle hemen hemen aynı yani fazla bir değişim olmadı. Tekir barbunun kilogram fiyatı 400 TL, kırmızı barbun 600-700 TL arasında gidiyor” dedi.