Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 494 sayfalık iddianamede, 21 kişi bebek ölümlerinden sorumlu tutuluyor. Soruşturmanın, dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca döneminde başlatıldığı iddia ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Yenidoğan bebeklerin ölümünden menfaat sağlayan canilerin, çetelerin bu kötülüğü yaparken ortaya çıkan konuşmaları kan dondurucu. Ne yazık ki ülkemizde her gün dehşet ve kaygı verici gelişmelere tanık oluyoruz. Yenidoğan bebeklerin canına kast edecek kadar vicdansızlaşmış kim varsa, en üst dereceden cezalandırılması temennimdir." ifadelerine yer verdi.
47 şüpheli bulunuyor
EuroNews haberine göre, İstanbul'da, 112 Acil Servisi ile işbirliği yaparak, bebek hastaları anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendiren ve bu şekilde haksız kazanç sağlayan, bazı bebek ölümlerine yol açan 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında iddianame tamamlandı. Medyada yer alan bilgilere göre, soruşturma Fahrettin Koca'nın Sağlık Bakanı olduğu dönemde başlatılmıştı.
Soruşturmanın detayları
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarını içeren iddianamede, şüphelilerin Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) daha fazla para kazanabilmek için bebek hastalarının hastaneye yatış sürelerini uzattığı, bazı hastaların sağlık durumlarının abartıldığı ve bazı hasta yakınlarından para alındığı iddialarına yer verildi. Ayrıca, gelirlerin sağlık çalışanları arasında paylaşıldığı belirtiliyor. İddianameye göre, bebekler daha fazla kar sağlamak amacıyla uygun hastanelere değil, 112 Acil Servisi ile ortak çalışan, "örgüt adına kârlı" hastanelere gönderiliyordu.
Yenidoğan ünitelerinde yatakların uzun süre kullanılmasının, bebeklerin hayatını kaybetmesine neden olduğu vurgulandı. Şüpheliler, aynı zamanda hastanedeki ilaçları usulsüz bir şekilde satarak maddi kazanç sağlıyorlardı.
Bir başka örnek ise B.N.'nin ifadesinden alıntıdır. B.N. bir bebeğinin ölümüne dair şunları söyledi: "Kızım yoğun bakımda 3 gece kaldı. Sonrasında doktor bana, ‘Burası 1 aylık bebekler için bir yer. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Başka hastaneye gidin’ dedi. Biz hastane bulamadık. Yoğun bakımdan sorumlu doktor bize bir hastane önerdi. Yoğun bakım ücretinin gecelik 7.000 lira olduğunu, kızımın 2 hafta tedavi görmesi gerektiğini söyledi. Kabul ettik. 35.000 lira ödeme yaptım. Birçok medikal malzeme aldım. Hastaneden çıktık, ertesi gün beni arayarak tekrar gitmem gerektiğini söylediler. Hastaneye gittiğimde doktor kızımın sabaha karşı öldüğünü söyledi."
Hastaneler ve hastane yönetimleri
İddianamede adı geçen hastaneler arasında Avcılar Hospital, Şafak Hastanesi, Medilife Hastanesi gibi isimler yer alıyor. F.S., İstanbul'daki bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerini kiralayarak bu yapıyı genişletmeye çalışıyordu. Ayrıca, bu hastanelere bebek sevklerinin hastane kapasitesi göz ardı edilerek yapıldığı, bazı durumlarda hastaların gereksiz yere uzun süre bekletildiği ve yanlış tedavi yöntemleriyle ölümüne yol açıldığı kaydedildi.
Olayın tespiti
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı bir doktorun Ocak 2023'te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptığı başvuru ile olay fark edildi. Şüpheli durumların ortaya çıkmasına, hastaların sağlık durumlarının dosyalarla uyuşmaması da sebep oldu.
Sonuç ve cezai işlemler
İddianamede, çetenin liderleri olarak belirtilen F.S. ve İ.Ö. için "kasten öldürme", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, hastaneye sevk edilen bebekler hakkında hatalı tedavi uygulayan 18 kişiye de 10 ila 437 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor.
Soruşturma, Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından ciddi şekilde denetleniyor ve şüphelilere yönelik hukuki süreç devam ediyor.