Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla birlikte ortaya çıkan ilginç detaylar, Münevver Karabulut cin*yetinin failine dair yeni tartışmalara yol açtı. Mağdur ailenin avukatı Rezan Epözdemir, mezarda dikkat çeken bulgular arasında kefenin bulunmamasına özel bir vurgu yaptı.
Cem Garioğlu'nun mezarı açıldı
Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen mezar açma işlemi sonucunda Garipoğlu’nun ces*dinin önemli ölçüde bozulduğu belirlendi. Ancak en çarpıcı bulgu, ces*din kefensiz olmasıydı. Epözdemir, daha önce açılan Turgut Özal’ın mezarında kefen bulunduğunu hatırlatarak, Garipoğlu’nun mezarındaki bu eksikliği "garip" olarak değerlendirdi.
Epözdemir, "Kefen izi bile yok" diyerek, toprağın altında uzun süre kalmış bir kefenin mutlaka bazı izler bırakması gerektiğini vurguladı. Mezardaki incelemede, kefene dair herhangi bir parça ya da iz tespit edilemedi.
Cenaze işlemleri sırasında ces*din parçalanmış halde bulunduğunu belirten Epözdemir, "Kafatası bir yerde, kemikler başka bir yerde ve toprağın üzerine serpiştirilmiş bir poşet var" dedi. Bu durum, cin*yetle ilgili birçok sorunun yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
Epözdemir, Garipoğlu ailesinin mezar açma işlemine katılmamış olmasını da eleştirerek, "Aileyi temsilen sadece avukatları oradaydı" dedi. Mezarlığın bakımsız durumu da dikkat çekti. "Mezar taşı ortada, mezarlık son derece bakımsız. Garipoğlu ailesinin, oğlu için gösterdiği ilgi ile mezarın bu hali arasında büyük bir çelişki var" ifadesini kullandı.
Gariplikleri sıraladı
Yeni gelişmeler, cinay*tle ilgili tartışmaları alevlendirdi. Mezardaki garip bulgular, olayı daha da karmaşık hale getirebilir ve komplo teorilerine zemin hazırlayabilir. NOW'da yayınlanan Çalar Saat programında açıklamalarda bulunan Epözdemir, mezar açma işlemi hakkında şu bilgileri paylaştı: "11.08'de mezarı kazmaya başladık. 11.32 gibi Garipoğlu'nun cesed*ne ulaştık. Birinci kat bomboştu, ikinci kat ise büyük ölçüde bozulmuştu. Adli tıp uzmanları da bu duruma şaşırdı. Hiç yağmur ve su yoktu; 10 yıldır su almamış. Kefen yok, bez parçası yok… Kafatası bir köşede, kemikler başka yerlerdeydi."
Epözdemir ayrıca, "30x30 cm boyutlarında bir poşet vardı, buna da anlam veremedik" diyerek, inceleme tutanaklarına göre kefenin ve diğer bez parçalarının bulunmadığını belirtti.
Bu durum, Turgut Özal’ın mezarında yaşananlarla karşılaştırıldığında daha da dikkat çekici hale geliyor. Özal'ın mezarında kefenin bulunduğunu hatırlatan Epözdemir, "Burası hiç su almayan bir yer. Kefen toprağın altında kaybolmuş olsa bile mutlaka bazı parçaları kalması gerekirdi. Ama burada hiçbir iz yok. Ces*t bütünlüğü büyük ölçüde bozulmuşken, kafatası bir yerde, kemikler başka yerde ve poşet toprağın üzerinde" dedi.