İzmir

İZKİTAP, Ahmet Ümit ile Ahmet Mümtaz Taylan'ı okurlarla buluşturdu

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliğiyle “Sinema ve Edebiyat” temasıyla düzenlenen İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Yazar ve şair Ahmet Ümit ile oyuncu, yönetmen ve yazar Ahmet Mümtaz Taylan kitapseverlerle bir araya geldi

Abone Ol

İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, önemli yazarların katılımıyla devam ediyor. Ülkenin önde gelen polisiye roman yazarlarından Ahmet Ümit, fuarda okuyucuları ile bir araya gelerek yeni romanı "Yırtıcı Kuşlar Zamanı"nı tanıttı. Ümit, bu romanında Başkomiser Nevzat karakterinin hikayelerini paylaşırken, okuyucularına bir sonraki romanı hakkında da ipuçları verdi. Nevzat karakterinin artık okurların tanıdığı bir kahraman haline geldiğini vurgulayan Ümit, roman kahramanlarını öldürmediğini, Nevzat’ı da asla öldürmeyeceğini söyledi.

Başkomiser Yıldız Karasu hikayesi

Yeni romanında asıl karakterin, "Kayıp Tanrılar Ülkesi" kitabındaki Başkomiser Yıldız Karasu olacağını belirten Ümit, Yıldız’ın Berlin’deki zorluklarına ve kadınların güçlenmesine değindi. Ümit, kadın yüzyılının yaşandığını ve kadınların uyandıklarını kaydederek, bu güçlü karakter üzerinden bir hikaye oluşturmak istediğini dile getirdi.

Televizyon anlayışı değişmeli

Fuar kapsamında ünlü oyuncu, yönetmen ve yazar Ahmet Mümtaz Taylan da "Ara Toplam" isimli kitabını tanıttı. Taylan, kitabında meslek hayatı ve aile ilişkilerini anlattığını belirterek, yazının her zaman hayatında önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.

Taylan, dijital platformlar ve sinema hakkında sorulan bir soruya yanıt vererek, dijital platformların, sinemaya mani olmadığını ama televizyon anlayışının değişmesi gerektiğini aktardı. Ayrıca, Nuri Bilge Ceylan’ın "Bir Zamanlar Anadolu’da" filmi hakkında, dünyanın en iyi 10 filminden biri olarak gösterildiğini vurgulayarak, Ceylan’a olan hayranlığını paylaştı.

Taylan, Hakan Günday’ın "Daha" romanının beyazperde uyarlaması olan filmle ilgili de düşüncelerini paylaştı. Daha filminin, içinde olmaktan mutluluk duyduğu bir iş olduğunu söyleyerek, romanın sinemaya uyarlanmasının zorluğuna dikkat çekti.