Diz eklemlerinin vücudun yükünü taşıyan önemli bir yapı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Başaran, diz sorunlarının yaşam tarzı, genetik faktörler ve yaralanmalar nedeniyle her yaşta ortaya çıkabileceğini söyledi. İleri yaş, kadın cinsiyet, aşırı kilo, yüksek fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışma, sporculuk ve genetik yatkınlık gibi etkenlerin diz problemlerini artırdığını ifade eden Başaran, özellikle diz kireçlenmesinin en sık görülen eklem bozukluklarından biri olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Başaran, diz ağrılarının çocukluk ve ergenlik döneminde spor yaralanmaları şeklinde ortaya çıkabileceğini kaydederek, “40-60 yaş arasında yaşa bağlı aşınma ve yıpranma kireçlenmeye yol açabilir. 60 yaş üstündeki yetişkinlerde ise kireçlenme en sık görülen durumdur ve ağrıya, sertliğe ve hareket kabiliyetinin azalmasına neden olabilir” dedi.

Diz sağlığını korumak için bazı yaygın hatalardan kaçınılması gerektiğini belirten Başaran, fiziksel aktivitelere başlamadan önce uygun şekilde ısınmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, yeterince esnememenin kas gerginliği ve dengesizliklere yol açarak dizlere ekstra baskı uygulayabileceğini söyledi. Başaran, “Yanlış ayakkabı kullanımı da diz sorunlarına yol açabilir. Uygun desteği sağlamayan ayakkabılar tüm bacağın dizilimini ve mekaniğini etkileyerek dizlerde problemlere neden olabilir” dedi.

Diz ağrısı durumunda mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Başaran, “Diz ağrısı yaşandığında sağlık uzmanlarına danışmaktan kaçınmak veya bunları geciktirmek, küçük sorunların daha ciddi durumlara dönüşmesine neden olabilir. Bilinçli önlemler alarak dizlerin korunması mümkündür” ifadelerini kullandı.

Diz protezi ameliyatlarından korkulmaması gerektiğini savunan Prof. Dr. Başaran, bu ameliyatların şiddetli diz ağrısı ve işlev bozukluğu çekenler için önemli faydalar sağladığını belirtti. “Bir ortopedi travmatoloji uzmanına danışmak, riskleri ve faydaları anlamak ve iyileşme sürecine hazırlanmak başarılı sonuç alınmasına yardımcı olabilir” dedi.

Son olarak, diz protezi ameliyatındaki yeniliklerin ameliyat sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirdiğine dikkat çeken Başaran, “Robotik sistemler, cerrahların diz protezi prosedürlerini yüksek hassasiyetle planlamasına ve yürütmesine yardımcı oluyor. Bu sistemler, hastanın dizinin 3 boyutlu modelini oluşturarak kişiselleştirilmiş cerrahi planlamaya ve protezin daha doğru yerleştirilmesine imkan tanıyor. Robotik yardım, minimal invaziv yaklaşımları kolaylaştırarak yumuşak doku hasarını, ameliyat sonrası ağrıyı ve iyileşme süresini azaltıyor” açıklamalarında bulundu.

Muhabir: Doğukan Fikri Fidan