Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerine göre ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70 oranında artış görülürken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamaya göre ise yüzde 54,72 olarak gerçekleşti. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)’de ise bir önceki aya göre değişim oranı 4,14 olurken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,20 ve on iki aylık ortalamaya göre ise değişim oranı yüzde 47,35 olarak gerçekleşti. Enflasyon rakamlarını değerlendiren uzmanlar, aylık bazda rakamın 6,70 olmasının yılsonu beklentisinin yukarıya çekilmesine neden olacağını ve yüzde 40’ların üzerinde bir rakamla yılın kapatılabileceğini vurguladı.
Seçimden sonra
Ocak ayı itibariyle 6 aylık süreçte yüksek enflasyon beklentisinin devam edeceğini, ikinci 6 aydan sonra ise düşüş ivmesinin görülebileceğini söyleyen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, 2022 yılında yüzde 80 oranlarını gören enflasyonun 2023 yılında seçim sonrasında yüzde 65 oranlarına sabitlenmiş durumda olduğunu vurgulayarak, yıl sonuna doğru yüzde 40 oranlarında ve biraz üzerinde bir rakamla yılın kapatılabileceğini söyledi. ‘Yerel seçim sonrasına kadar para politikalarında sıkılaşma görmeyeceğiz’ diyen Acar, seçim bitene kadar gerek seçim harcamaları gerekse seçim vaadi olarak verilecek zam ve ikramiyelerle sürecin tamamlanacağını, seçim sonrasında ise yeniden para politikalarında bir sıkılaşma sürecinin başlayabileceğini kaydetti.
“İstifa kişisel tercih”
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın istifasının kişisel bir tercih olduğunun altını çizen Acar, “Hafize Hanım, oldukça profesyonel ve yetenekli bir uzmandı. Mehmet Şimşek ile birlikte bir güven ortamı oluşturmuşlardı. Ancak bu karar tamamen kişisel bir karar. Yeni Başkan Fatih Karahan ise zaten yardımcısıydı. Dolayısıyla sistemde ve politikalarında bir değişiklik olacağını düşünmüyorum” diye konuştu. Açıklanan enflasyon rakamlarında bir önceki aya göre değişim oranının 6’nın üzerinde olmasıyla yılsonu rakamlarında yüzde 36’lık hedefin tutmayacağını, rakamın yüzde 40’ların üzerine çıkabileceğini söyleyen Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, “Seçime kadar bir sıkılaşma politikası olacağını düşünmüyorum. Seçim bitene kadarki süre bir ‘Bekle-gör dönemi’ olarak değerlendirilecek gibi gözüküyor. Bu süreçte faiz artışında sona gelinme gibi bir durum olursa da bu bir tesadüf değil, bir değerlendirme süreci olarak uygulanacaktır. Şu anda piyasadaki likiditenin sıkılaştırılması riskli olur. Seçim yaklaşırken böyle bir adımı atacaklarını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
“Sonun altyapısı”
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın istifasının ise iki nedeni olduğunu vurgulayan Toptaş, “Birincisi Hafize Hanım AK Parti’ye çok da yakın bir isim değildi. İkinci olarak ise kendisi, yapılan yorumları ve ortaya atılan iddiaları geri çevirmede zorlandı. Bu olaylar da böyle bir sonun altyapısını hazırladı” dedi. Yeni başkan ile birlikte aynı politikaların devam edeceğini belirten Toptaş, “Tüm yönetim oldukça genç. Dolayısıyla burada alınan bazı kararlarda özellikle idari konularda zafiyetler olabilir. Mevcut politikaların devam edeceğini, seçimden sonra ise bir parasal sıkılaşma görürüz diye düşünüyorum. Ancak insanların aklındaki birçok soru işareti aynen olduğu gibi bir süre daha devam edecektir. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ortadan kaldırılması da bu soruların artmasına dolayısıyla da güvenin ortadan kalkmasına neden olacaktır” diye konuştu.