Prof. Dr. Nacaroğlu, “İnsanların büyük bir çoğunluğu yaşamları boyunca en az bir kez arı sokmasına maruz kalır ve bu durum bazen anafilaksiye neden olabilir. Arı sokmalarının yanı sıra sivrisinekler, karıncalar ve at sinekleri gibi böceklerin sokmaları da çeşitli alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bazı durumlarda bu sokmalar geniş ve kaşıntılı şişliklere neden olabilir,” dedi.

Prof. Dr. Nacaroğlu, böceklerin dünyadaki en çeşitli hayvan gruplarından biri olduğunu ve bu nedenle böcek sokmalarının oldukça yaygın olduğunu belirtti. Çoğu böcek sokmasının birkaç gün içinde hafif cilt reaksiyonlarına neden olduğunu ifade eden Nacaroğlu, bazı durumlarda ise ciddi alerjik reaksiyonların meydana gelebileceğini söyledi. Özellikle arı sokmalarının sistemik alerjik reaksiyonlara, yani anafilaksiye yol açabileceğine dikkat çeken Nacaroğlu, anafilaksinin yaşamı tehdit eden bir durum olduğunu ve acil müdahale gerektirdiğini vurguladı.

Arı sokmalarının dışında, sivrisinekler, karıncalar ve at sineklerinin sokmaları da genellikle daha az ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Ancak bazı kişilerde bu böceklerin sokmaları sonrası geniş ve kaşıntılı şişlikler gelişebilir. Örneğin, ateş karıncası gibi bazı karınca türlerinin sokması ciddi alerjik reaksiyonlara ve anafilaksiye yol açabilir.

Sivrisinek ısırıklarının, ciltte hafif lokal reaksiyonlardan şiddetli alerjik reaksiyonlara kadar değişen etkiler gösterebileceğini belirten Prof. Dr. Nacaroğlu, ısırık bölgesinde 20 dakika içinde kabarıklık, kızarıklık ve 24-36 saat içinde kaşıntılı büyük kabartılar oluşabileceğini ifade etti. Bu belirtilerin genellikle birkaç gün içinde geçeceğini, ancak bazı kişilerde kaşıntılı, kırmızı ve sıcak şişliklerin hızla gelişebileceğini söyledi. Özellikle açık alanlarda çalışanlar, bebekler ve küçük çocuklar gibi bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin sivrisineklere karşı daha duyarlı olabileceğini belirtti.

Sivrisinek alerjisi tanısında deri ve kan testlerinin kullanılabileceğini aktaran Nacaroğlu, alerji tedavisinde sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerden kaçınılması, kişisel koruyucular kullanılması ve kaşıntıyı azaltmak için antihistaminik şurupların tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Şiddetli cilt reaksiyonlarında topikal kortikosteroid kremler kullanılabileceğini belirten Nacaroğlu, anafilaksi öyküsü olan kişilerin adrenalin otoenjektörü taşıması ve kullanımı hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini söyledi. Çocuk hastalarda alerjik şok belirtileri gözlendiğinde ise adrenalin otoenjektörünün reçete edilmesi ve ebeveynler ile bakıcılara kullanımı hakkında bilgi verilmesi gerektiğini ekledi. Ciddi alerjik reaksiyonlarda derhal tıbbi yardım alınmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti.

Muhabir: Nazlı Şentürk