Okul fobisi, çocuğun okula gitme konusunda yoğun bir korku ve kaçınma davranışı sergilemesiyle ortaya çıkıyor. Üstüner, bu duruma özellikle okula yeni başlayan çocuklarda sıkça rastlandığını belirterek, fobinin uzun süre devam etmesi halinde çocuğun sosyal ve akademik gelişiminin sekteye uğrayabileceğini vurguladı. Psikolojik, fiziksel ve davranışsal belirtilerle kendini gösteren okul fobisinin, mide bulantısı, baş ağrısı ve uyku bozuklukları gibi psikosomatik semptomlara neden olabileceği de aktarıldı.
Erken teşhis ve müdahalenin önemine değinen Üstüner, ailelere bu süreçte çocuklarını dikkatle dinlemeleri ve duygularını küçümsememeleri tavsiyesinde bulundu. Okula alışma sürecinin adım adım ilerletilmesi gerektiğini belirten Üstüner, küçük hedeflerle çocuğun okul ortamına alışmasının kolaylaştırılabileceğini söyledi. Okul fobisinin önlenmesi içinse çocuğun okula başlamadan önce hazırlık yapılmasının, rutininin düzenlenmesinin ve okul hakkında bilgilendirilmesinin önemli olduğu belirtildi.
Uzun süre devam eden okul fobisi durumlarında uzman desteği almanın gerekliliğine dikkat çeken Üstüner, bu fobinin erken müdahale edilmediği takdirde çocukların eğitim ve sosyal yaşamını ciddi şekilde etkileyebileceği uyarısında bulundu.
