Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Göksel Gültekin, diz kireçlenmesinin ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilen bir durum olduğunu ifade ederek, farklı tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabileceğini ve ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini söyledi.

Yaşa bağlı artış

Diz ekleminin üç kemikten oluştuğunu açıklayan Dr. Gültekin, uyluk kemiği, kaval kemiği ve patella (diz kemiği) arasında bulunan kıkırdak tabakanın aşınması sonucu ortaya çıkan diz kireçlenmesinin, genellikle yaş ilerledikçe ve aşınma arttıkça meydana geldiğini belirtti. Diz ekleminin iç kısmında oluşan kireçlenmenin, bu bölgeye binen yükün daha fazla olması nedeniyle daha sık görüldüğünü ifade etti.

Belirtiler ve tanı yöntemleri

Diz kireçlenmesinin belirtileri arasında şiddetli yürüyünce artan ağrı, dinlenmekle azalan ağrı, dizden gelen sesler, diz eklemine takılma, hareket kaybı ve ağrıların ilerledikçe şiddetlenmesi bulunduğunu dile getiren Dr. Gültekin, teşhisin muayene ile konulduğunu ve röntgen, MR veya nadiren tomografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak desteklendiğini belirtti.

Tedavi yöntemleri

Diz kireçlenmesine yönelik çeşitli tedavi yöntemleri bulunduğunu vurgulayan Dr. Gültekin, tedavinin hastanın kireçlenme evresine, ek hastalıklarına ve beklentilerine bağlı olarak belirlendiğini açıkladı. Tedavi seçenekleri arasında istirahat, buz uygulama, ağrı kesici kullanımı, diz içi steroid enjeksiyonları, kapalı diz ameliyatları, kıkırdak ameliyatları, diz protezi ve benzeri yöntemlerin bulunduğunu belirtti.

Bu tedbirlere dikkat!

Dr. Gültekin, diz kireçlenmesi riskini azaltmak için bazı önleyici tedbirlerin alınabileceğini ifade etti. Kilo kontrolü, dizi zorlayıcı işlerde çalışanların dikkat etmesi, kıkırdak sağlığını korumaya yönelik basit önerilere uyulması gibi önlemlerle ileride diz kireçlenmesi sorununun engellenebileceğini söyledi.

Kaynak: İHA