1985'ten bu yana yürürlükte olan imar kanunuyla ilgili bilgilerini aktaran Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 38 yıllık süreçte siyasi popülist yaklaşımlar, adam kayırmacı tutumlar, kural tanımayan uygulamalar karşısında imar kanununun hiçbir işe yaramadığını söyledi.

İmar Polisi önerisi

İmar sistemine yönelik çözüm önerilerini paylaşan Aslan, “İşini layıkıyla yapmayanların imar izni, onay, kontrol, yıkım birimleri kaldırılmalı. Tam yetkili İmar İdaresi Başkanlığı kurulmalı. Yapı izin, denetim ve yıkım süreçleri tek çatıda toplanmalı, yönetilmeli. Her ilin İmar İdaresi Başkanlığı bünyesindeki teknik hizmet biriminin yanı sıra kolluk kuvveti olarak İmar Polisi görev yapmalı” dedi.

İmarla ilgili önerilerini sıralamaya devam etti...

Binalara 3 yılda bir vize uygulaması getirilmesi gerektiğini ifade eden Aslan, uygunluk vizesi alamayan binaların elektrik, su ve internet hizmetlerinin kesilmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda görevini yerine getirmeyenlerin ise hapisle cezalandırılması gerektiğini sözlerine ekledi. -imar-kanunu-hicbir-ise-yaramaz

'6 Şubat anlatılmalı'

Kahramanmaraşlı depreme dikkat çeken Hüseyin Aslan, "6 Şubat depreminde 11 ilimizde yaşanan olumsuzluklar, un ufak olan betonlar, üç kuruşluk işçilik maliyetinden kaçınılarak binlerce canın yok olup gitmesi anlatılmalı. Kafalarda yer edilmeli. İnşaatlarda işinin ehli olmayan hiç kimse kesinlikle çalıştırılmamalı" diye ekledi.

'Zorunlu eğitim'

İmar sürecinde yer alan meslek gruplarının zorunlu eğitime tabi tutulması gerektiğine dikkat çeken Aslan, "Süreçlerde yer alan mimar, mühendis, müteahhit, inşaatta çalışan işçi ve fenni mesul olan her kişi zorunlu eğitime tabi tutulmalı. İnşaat sürecinde görev alacak tüm birimlere, çıkar ve menfaat uğruna ülkeye yapılan ihanet ve hainlikler, yaşadığımız depremlerden elde ettiğimiz verilerle herkese tek teke öğretilmeli" dedi.

'Herkes şahsi menfaatlerini kenara bırakmalı'

Önerilerinin uygulanması halinde depremlerde kimsenin burnu dahi kanamayacağını ifade eden Aslan, "Japonya depreminden örnek verecek olursam. 8 büyüklüğündeki bir sarsıntıda gökdelenin en üst katında oturanlar yerinden dahi kalkmadan normal yaşamını sürdürüyor. Sadece sallandığı ile kalıyor. Neden bizler de bu ülke gibi sağlıklı yapılarda oturmayalım. Tüm birimler el ele verirse deprem felaketlerinin önüne geçmiş oluruz. Bunun için de herkes şahsi menfaati bir kenara bırakmalı. Sadece yaptığı işe sağlıklı şekilde odaklanmalı" diyerek sözlerini tamamladı. Daha fazla haber için  ÖZGE UĞULU