Bugünkü yazımda Türkiye'de ve dünyada olan bazı izlenimleri aktarmaya çalışacağım. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde özel bir televizyon kanalında Türkiye'deki enflasyonun önümüzdeki sene tek hanelere düşeceğini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı en zor dönemi geride bıraktığımızı açıklarken enflasyonun tek haneye ineceği görüşünü savundu. Geçen seneye göre mayıs ayı itibari ile 57 milyar dolar olan cari açığı 19 milyar dolara indirdiklerine işaret etti. Bunlar güzel sözler ama Mehmet Şimşek bazı şeyleri unutuyor. Türkiye'de açıklanan enflasyon rakamlarına göre mi konuşuyor acaba diyoruz. Eylül ayında açıklanan rakamlarda gıda enflasyonu eksi çıkmış! Türkiye’de emeklilerde neredeyse para yok, halk tam olarak alışverişini yapamıyor, piyasalar durmuş. Tabii ki buna göre alışveriş olmayınca piyasada para dönmeyince enflasyon da görünmez.

Piyasalarda fiyatlar artıyor. Sonbahar geldi, evlerdeki odalara boya yapılacak ama hırdavatçılarda 1600 liralık boya fiyatları 1900 liraya yükselmiş. Ankara'da ekmek 10 lira iken simidin fiyatı 15 lira. Döviz fiyatları sabit kaldı son günlerde, petrol fiyatları yükselmedi, çalışanların ücretleri artmadı, 9 aydır sabit ama marketlerde her gün etiketler değişiyor. Çay ve sigara fiyatları yükseldi ama sigara fabrikalarını zarardan kurtarmak için vergiler değişti.

İşte burada sorulacak bir soru var Maliye ve Hazine Bakanımıza. Türkiye’de son dört ya da üç yıldır enflasyon hep iniyor sözü ile kandırılıyoruz! Almanya'dan gelen gurbetçilerimiz, Türkiye’nin Avrupa’ya göre çok pahalı olduğunu söylüyor. Almanya'da neredeyse gıda ürünlerinde son beş senede enfasyon rakamları yüzde 1,2’lerde kaldı. Peynir, süt ürünleri ve et fiyatları Türkiye'deki gibi aşırı yükselmedi.

Türkiye'de sorulacak o kadar soru var, ancak hiçbir şey tam olarak sorulamıyor! CHP Lideri Özgür Özel, “İktidara geldiğimizde rakı fiyatlarından bir sıfır atacağım” diyor. Erken seçim istiyor ama nasıl olacak bunlar?

**

Rusya Federasyonu iki gündür Devlet Başkanı Vladimir Putin'in imzaladığı ve 1 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan "Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin personel sayısının belirlenmesine ilişkin" kararname ile çalkalanıyor.

Kararname ile Rus Silahlı Kuvvetleri’nin yeni personel gücü 1.500.000'i askeri personel olmak üzere 2.389.130 kişi olarak belirlendi. Yani Rus silahlı Kuvvetleri’nin aralık ayındaki son genişlemesine kıyasla  Rus ordusunun mevcudunun 180.000 artması bekleniyor.

Bloomberg'in bir makalesinden bahsetmek istiyorum. Önümüzdeki on yılda büyük güçler arasında bir savaş çıkarsa ABD büyük bir ihtimalle savaşı kaybedecek görüşü var. Rusya’ya son derece düşmanca yazılar yazan Bloomberg'in vardığı bir sonuç ve medyada çıkan haberlere göre ABD nükleer cephaneliğini modernleştirme sorunları ile karşı karşıya kalmış. Ayrıca modernleşmenin tek başına yeterli olmadığı da gündemde.

Fransa'da siyasi kriz alevleniyor. Ulusal Meclis Bürosu (Parlamentonun alt meclisi) mevcut Cumhurbaşkanını görevden alma işlemlerinin başlamasına yönelik bir karar taslağını onayladı. Öyle görülüyor ki, Emmanuel Macron'un yıllardır süren kötü yönetiminin bedelini ödemesinin ve Fransız halkının başına gelen bir dizi çalkantıya cevap vermesinin zamanının geldiği görüşü var. Paris'te Macron'un eşine hakaret eden kadınlara hapis cezası verildi.

Amerika'da Donald Trump'a yönelik yeni suikast girişimi beklenmedik bir olay değildi, ancak Florida'da yaşananlardan çıkan sonuç bu değil. Evet, bu sefer suikast girişimi gerçekleşmedi, yani tamamlanamadı. Potansiyel katil golf oynayan eski başkanın sadece bir kaç yüz metre uzağında gizli bir silah fark eden güvenlik tarafından önlendi. Yakalanan Raina Raunt gözaltına alındı ve işin ilginci bu kişinin 2016 yılında Trump' a oy verdiği ortaya çıktı.

İşte Türkiye, Rusya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde olanlar bunlar. Daha birçok yazılacak olay var Türkiye gündeminde ama gündemi başkaları belirliyor.