Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kemal Gül, e-sigaraların içindeki yüksek ısının solunumla ciğerlere zarar veren kanserojen bileşiklere dönüştüğünü belirtti. Bu durumun, akciğer hücrelerinde iltihaplanmaya, DNA hasarına ve akciğer kanserine yol açabileceğini vurguladı. Üstelik, bazı e-sigaralarda esrar ve marihuana gibi maddelerin bulunması, gençlerde yeni bir nikotin bağımlılığı oluşturabiliyor.

Gençler arasında hızla yayılan e-sigara kullanımının, sigara içmeyen gençleri bile bağımlı hale getirerek yeni bir bağımlılık türü yarattığını ifade etti. Dr. Gül'e göre, e-sigaraların çekici tasarımları ve üst sınıf imajı, özellikle lise ve üniversite öğrencileri arasında talebi artırıyor.

E-sigaraların içeriğinde, ısıtıcılar aracılığıyla dönüşen 500'den fazla kanserojen bileşiğin bulunduğuna dikkat çeken Dr. Gül, bu bileşiklerin içinde partiküller, nitrozaminler, aldehitler, benzen, mentol, vitamin E asetatı, ağır metaller gibi zararlı maddelerin yer aldığını belirtti.

Ayrıca, solunum yoluyla ciğerlere ulaşabilen bu bileşiklerin, akciğerlerde kronik iltihaplanmaya ve hatta ani akciğer hasarına yol açabileceğine dikkat çekti. 2018-2019 yıllarında e-sigara kullanımına bağlı olarak 2800'den fazla ani akciğer hasarı vakası bildirildiğini ve bunun 67 ölümle sonuçlandığını da paylaştı.

Dr. Gül'e göre, e-sigara kullanımının uzun vadeli etkileri henüz tam olarak hesaplanamasa da, 10-20 yıl süren maruziyetin akciğer kanseri gibi sağlık sorunlarında ciddi bir artışa neden olabileceği uyarısında bulundu.

Sonuç olarak, toplumun e-sigara kullanımı konusunda düzenli olarak bilgilendirilmesi gerektiğini ve bu ürünlerin sigara gibi zararlı, kanserojen ve bağımlılık yapıcı olduğu konusunda farkındalık oluşturulması çağrısında bulundu. Dr. Gül, özellikle gençler arasında e-sigaraların tehlikeleri konusunda bilinçlendirme yapılması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA