Tansiyon düşüklüğü veya tıbbi adıyla hipotansiyon, dolaşım sistemindeki basıncın normalin altına düşmesiyle meydana gelir. Dr. Bilici, “Normal kan basıncı 120/80 mm/Hg civarındadır. Ancak tansiyon 90/60 mm Hg’nin altına düştüğünde daha ciddi belirtiler ortaya çıkar” dedi. Bu belirtiler arasında baş dönmesi, baş ağrısı, göz kararması, mide bulantısı, yorgunluk ve hızlı solunum bulunuyor.

Tansiyon Düşüklüğünün Sebepleri

Tansiyon düşüklüğünün birçok nedeni olabileceğini ifade eden Dr. Bilici, “Vücudun uzun süre susuz kalması, hareketsizlik, yanlış diyetler ve bazı ilaçlar en yaygın sebepler arasında. Ayrıca, sıcak hava da tansiyon düşüklüğüne yol açabilir” dedi.

Tedavi Yöntemleri

Hipotansiyon tedavisinin temel nedenlere göre değiştiğini belirten Dr. Bilici, “Hastanın pozisyonunu değiştirip sıvı alımını artırmak ilk adımlar arasında. Ayrıca, bazı durumlarda tuzlu yiyecekler tüketmek tansiyonu yükseltebilir” şeklinde konuştu. Ciddi vakalarda damardan sıvı takviyesi gerekebileceğini de ekledi.

Günlük Hayatta Alınacak Önlemler

Dr. Bilici, tansiyon düşüklüğünü önlemek için ağır yemeklerden kaçınmak, ani hareketlerden sakınmak ve kompresyon çorapları giymek gibi önlemlerin alınabileceğini söyledi. Ayrıca, alkol tüketiminin sınırlanması ve kafein içeren yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi de tansiyonu dengelemeye yardımcı olabilir.

Böbrek Sağlığına Dikkat

Düşük tansiyonun, uzun süre devam etmesi durumunda böbrek sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirten Dr. Bilici, “Ciddi hipotansiyon beyne, böbreklere ve karaciğere yeterli kan gitmemesine neden olarak organ hasarına yol açabilir” dedi.

Risk Altındaki Bireyler

Dr. Bilici, özellikle 65 yaş üstü bireylerin, hamilelerin, diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği olan hastaların ve kronik ilaç kullanan kişilerin tansiyon düşüklüğü açısından risk altında olduğunu vurguladı. Masa başı çalışanların da uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçınmaları gerektiğini belirtti.

Muhabir: Murat Beşir Babaoğlu